Esas No: 2019/2676
Karar No: 2022/2704
Karar Tarihi: 07.04.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/2676 Esas 2022/2704 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçu kapsamında kazı yaptığı ve Roma dönemine ait tarihi eserleri buldukları belirlenmiştir. Sanıkların mahkumiyetlerine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Ancak, sanıkların temyiz taleplerinde mahkeme kararının hatalı olduğu belirtilmiştir. Sanıklardan birinin cezası, uzun süreli olduğu için hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiği halde hak yoksunluklarından bahsedilmemiştir. Ayrıca, katılan vekili için vekalet ücretine hükmedilmemiştir ve TCK'nın 53. maddesi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği için hüküm yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Sonuç olarak, hüküm isteme uygun olarak bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu (74/1)
- Türk Ceza Kanunu (TCK) (62, 53, 51/1-3, 35, 49/2, 53/1)
- Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) (231/5, 231/12, 237/2, 264/2)
- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi
- Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Sanık ... hakkında; 2863 sayılı Kanunun74/1, TCK’nın 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık ... hakkında; 2863 sayılı Kanunun 74/1, TCK’nın 62, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanıklar ..., ... ve ...hakkında; 2863 sayılı Kanunun 74/1, TCK’nın 62, CMK’nın
231/5. maddeleri gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıklar ... ve ...’ın mahkumiyetlerine ilişkin hükümler ile sanıklar ..., ... ve ... hakkında tesis edilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, şikayetçi vekili, sanıklar ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suçtan zarar gören ... adına hazine vekilinin 18/01/2019 tarihli dilekçe ile davaya katılma talebinde bulunduğu ve temyiz talebinin vekalet ücretine hasren olduğu anlaşılmakla, şikayetçi kurumun 5271 sayılı CMK'nın 237/2 maddesi uyarınca kamu davasına katılan olarak kabulüne karar verilmek suretiyle yapılan incelemede;
1- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında tesis edilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5271 sayılı CMK'nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi bulunduğu, aynı Kanunun 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda mercide yanılmanın başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağı nazara alınarak, katılan vekili, sanıklar ... ve ...’in temyiz istemlerinin, itiraz mahiyetinde değerlendirilmesi suretiyle CMK'nın 264/2. maddesi uyarınca gereği mercince yapılmak üzere dosyanın incelenmeksizin mahkemesine iadesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2- Sanıklar ... ve ...’nın mahkumiyetlerine yönelik katılan vekili ve sanık ...’nın temyiz istemlerinin incelenmesine gelince:
Olay günü saat 12:30 sıralarında Samrı Köyü yaylasında kazı yapıldığı ihbarının alınması üzerine olay yerine giden kolluk kuvvetleri tarafından, sanıkların arazide iki grup halinde dolaştıklarının, sanık ...’un omzunda, sanık ... Yavuz’un elinde dedöktör bulunduğunun, sanık ...’in elinde keser olduğunun görüldüğü, 4 ayrı noktada toprağın yaklaşık 20 cm derinliğinde kazılmış olduğunun tespit edildiği, sanıkların aşamalardaki savunmalarında define aramadıklarını, kuvars taşı aradıklarını beyan ettikleri, müze uzmanlarınca yerinde yapılan incelemeler sonunda düzenlenen 02/04/2014 tarihli raporda, yüzeyde yoğun miktarda Roma ve Geç Roma dönemine tarihlenen seramik parçaları ile anıtsal bir yapıya ait sütun tamburları tespit edildiğinin, kazı yapılan alanın içinde bulunduğu bölgenin tespit ve tescil kaydı bulunmamakla birlikte, 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli yerlerden olduğunun belirtildiği anlaşılmakla,
Olay yeri inceleme raporunda kazıların derinliğinin yaklaşık 20 cm olduklarının tespit edilmesi karşısında, eylemin teşebbüs aşamasında kaldığının kabulü ile tayin edilen temel cezada TCK'nın 35. maddesi gereğince indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
1- Sanık ... hakkında hükmolunan ve ertelenen 1 yıl 8 ay hapis cezasının TCK'nın 49/2. maddesi gereğince uzun süreli olması nedeniyle TCK'nın 53/1. maddesinde yazılı hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerekirken, “Sanığa verilen kısa süreli hapis cezası ertelendiğinden, 5237 sayılı TCK'nın 53/4. maddesi uyarınca aynı Kanunun 53/1. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına” karar verilmesi,
2- Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi kanuna aykırı,
3- T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, olup, katılan vekili ile sanık ...’nın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA; teşebbüs hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bozma nedeninin, hükmü temyiz etmeyen sanık ... ile haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanıklar ..., ... ve ...’e hüküm açıklanırken SİRAYETİNE; 07/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.