Esas No: 2021/9449
Karar No: 2022/2733
Karar Tarihi: 07.04.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/9449 Esas 2022/2733 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların bulunduğu bir yüzme havuzunda, sanıklardan birinin işletmeciliğini yaptığı havuzun açma ruhsatının bulunmadığı ve diğer sanığın havuzu genel kurallar çerçevesinde işletmediği sırada, bir kişi havuza tepe üstü atlayarak ölmüştür. Yapılan incelemeler sonucunda, sanıkların biri asli kusurlu, diğeri tali kusurlu olarak kabul edilmiştir. Asli kusurlu sanık hakkında mahkumiyet kararı verilirken, tali kusurlu sanığın uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesi yönünde karar verilmiştir. Ancak, bu karar kanuna aykırı olduğu için böyle bir ceza çevrimi yapılamayacağına hükmedilmiştir. Kanun maddeleri olarak; TCK'nın 85/1, 62/1, 51/1-3-7-8 ve 50/4, 50/1-a. maddeleri detaylı olarak yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : I- Sanık ... hakkında; TCK'nın 85/1, 62/1, 51/1-3-7-8.
maddeleri uyarınca mahkumiyet
II- Sanık ... hakkında; TCK'nın 85/1, 62/.1 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hüküm, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü saat 14:00 sıralarında ölen ...’ın, arkadaşlarıyla birlikte sanıklardan ...’ün işletme sahibi; diğer sanık ...’ün ise işletmenin mesul müdürü olduğu Pınar Yüzme Havuzunda yüzerken, havuzun 120 cm derinlikte olan kısmına tepe üstü atladığı, kafasını tabana çarparak suyun içinde bayıldığı, arkadaşlarının yaralı olarak ...’ı havuzdan çıkardıkları, sevk edildiği hastenede hayatını kaybettiği, yapılan otopsi ile havuza atlama sırasında meydana gelmesi mümkün, tam olmayan atlantooksipital eklem ayrılması ve bunun komplikasyonları sonucu öldüğünün tespit edildiği, olay yerinde yapılan incelemeler ve olayın hemen akabinde dinlenen tanıkların beyanlarından da anlaşılacağı üzere, olayın meydana geldiği havuzun üç değişik derinlikten meydana geldiği ve tek parçadan oluştuğu, havuzun kenar kısımlarında havuzun derinliğine dair ölçülerinin yazmadığı, havuzun tabanında büyük yazıyla derinliklerin yazıldığı, havuzda cankurtaranın bulunmadığı; Açılması İzne Bağlı Yerlerde Uygulanacak İşlemler Hakkındaki Yönetmelik kapsamında; açılacak iş yerinin 25 Nisan 2000 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren TS 11899’a göre havuzun yönetmelikte belirtilen esaslara uygun yapılıp yapılmadığının ve işletmesinin genel kuralları sağlayıp sağlamadığı hususlarının ruhsatta belirtilmesi gerekirken; sanıklardan işletme sahibi olan ...’ün işletmenin sınırları çerçevesinde bağlı bulunduğu belediyeden iş yeri açma ruhsatı almaması sebebiyle asli kusurlu;
Halka açık yüzme havuzlarında derinliği gösteren yazıların yanında 120 cm derinliği olan sığ havuzlara "Dik olarak dalmak ve takla atarak havuza girmek yasaktır" uyarılarını gösteren levhaların ve işaretlerin konulması gerekirken, havuzun mesul müdürü olan diğer sanık ...’ün, bu standartlara uygun olarak genel kurallar çerçevesinde havuzu işletmemesi sebebiyle tali kusurlu olduğu,
Olayın meydana geldiği Turgutlu İlçe Belediyesi yetkililerinin ise; sanıkların ruhsatsız olarak işletmeciliğini yaptıkları yüzme havuzunu Açılması İzne Bağlı Yerlerde Uygulanacak İşlemler Hakkındaki Yönetmelik kapsamında, standartlara uygun bir işletme olup olmadığını denetlememeleri sebebiyle hükme esas alınan 05.08.2010 havale tarihli bilirkişi raporuna göre olayın meydana gelmesinde tali kusurlu oldukları belirtildiğinden, bu yetkililer hakkında zamanaşımı süresi içerisinde dava açılması mümkün görülmüştür.
A- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın CMK’nın 231. maddesinde tanımlanan müessesenin uygulanmamasının hatalı olduğuna ve hatalı bilirkişi raporuna dayanıldığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
B- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK'nın 50/4, 50/1-a. maddelerinde, taksirli suçlardan dolayı hükmolunan uzun süreli hapis cezasının, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre, adli para cezasına çevrilebileceği hususunun belirtildiği, asli kusurlu olduğu tespit ve kabul edilen sanık hakkında hükmolunan uzun süreli hapis cezasının, TCK'nın 50/4. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmemesinde “ Sanık hakkında kısa süreli hapis cezası öngörülmemekle; sanığın cezasının TCK’nın 50. maddesinde öngörülen seçenek yaptırımlara çevrilmesine yer olmadığına” şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile TCK’nın 50. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 07.04.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.