Hukuk Genel Kurulu 2014/1603 E. , 2017/68 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen “alacak” davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İzmir 6. İş Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen 09.09.2013 gün ve 2013/394 E.-2013/404 K. sayılı kararın temyizen incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 25.11.2013 gün ve 2013/33326 E., 2013/26414 K. sayılı kararı ile;
“...Davacı İsteminin Özeti:
Davacı-karşı davalı, fazla çalışma ve genel tatil ücretlerinin ödenmemesi, başka bir temizlikçi olmasına rağmen temizlik işlerinin de kendisine yaptırılmak istenmesi sebebi ile iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı-karşı davacı, davacının haklı bir sebep olmadan istifa ettiğini, davalıdan hiçbir alacağı bulunmadığını savunarak, davacıdan ihbar tazminatı talep ettiklerini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı-karşı davalının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, ihbar tazminatına yönelik karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, Dairemizin 2012/15017 esas, 2013/4254 karar sayılı ve 01.03.2013 tarihli ilamı ile kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunduğu gerekçesi ile bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece çelişki giderilmiş ve davacı-karşı davalının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, ihbar tazminatına yönelik karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davacı-karşı davalı ve davalı- karşı davacı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı-karşı davacının tüm, davacı- karşı davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması gereken ücret noktasında taraflar arasında uyuşmazlık sözkonusudur.
Kıdem tazminatı hesabında esas alınacak ücret son ücret, başka bir anlatımla, iş sözleşmesinin feshedildiği anda geçerli olan ücrettir. İhbar süresi tanınmak suretiyle yapılan fesihte süresinin bittiği tarihte fesih gerçekleştiğinden, süresinin bittiği tarihteki ücret esas alınmalıdır. Bildirim süresi tanınmaksızın ancak ihbar tazminatı da ödenmeden (tam olarak ödenmeden) işverence yapılan fesih durumunda ise, bildirim süresi sonuna kadar işyerinde uygulamaya konulan ücret artışından iş sözleşmesi feshedilen işçinin de yararlanması ve tazminatının bu artan ücret esas alınarak hesaplanması gerekir.
Kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması gereken ücret, işçinin brüt ücretidir. O halde, kıdem tazminatı, işçinin fiilen eline geçen ücreti üzerinden değil, sigorta primi, vergi sendika aidatı gibi kesintiler yapılmaksızın belirlenen brüt ücret gözönünde tutularak hesaplanır.
Kıdem tazminatına esas alınacak olan ücretin tespitinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 32. maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler gözönünde tutulur. Buna göre ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır. İşçiye sağlanan özel sağlık sigortası yardımı ya da hayat sigortası prim ödemeleri de para ile ölçülebilen menfaatler kavramına dahil olup tazminata esas ücrete eklenmelidir. Satış rakamları ya da başkaca verilere göre hesaplanan prim değişkenlik gösterse de, kıdem tazminatı hesabında genişletilmiş ücret kavramı içinde değerlendirilmelidir.
Somut olayda, davacı dava dilekçesinde işyerinde öğle yemeği verildiğini beyan etmiş, dinlenen davacı tanıkları da işyerinde yemek yardımı yapıldığını doğrulamışlardır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, davacının kıdem tazminatının 907,19 TL brüt ücret üzerinden hesaplandığı ve yemek yardımının giydirilmiş ücrete eklenmediği anlaşılmaktadır. İşyerinde yemek yardımı yapıldığı sabit olduğuna ve davacının bu yönde talebi olduğuna göre, yemek yardımı giydirilmiş ücrete eklenerek davacının kıdem tazminatı alacağı yeniden hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır. Bu yön gözetilmeden eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir...”
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDENLER: Asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı; karşı dava ihbar tazminatı istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece verilen ilk karar Özel Dairece kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunması nedeniyle bozulmuş; bozma üzerine yapılan yargılama sonunda asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karar taraf vekillerinin temyiz itirazı üzerine Özel Dairece davalı-birleşen dosya davacısı işverenin tüm, davacı-birleşen dosya davalısı işçinin sair temyiz itirazları reddedilerek; başlık bölümünde gösterilen nedenlerle bozulmuştur.
Yerel mahkemece ilk kararı temyiz etmeyen davacı-birleşen dosya davalısı bakımından usulî müktesep hak oluştuğu belirtilmek ve gerekçesi açıklanmak suretiyle önceki kararda direnilmiştir. Direnme kararı davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından temyize getirilmektedir.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, somut olay bakımından, kıdem tazminatının hesaplanmasında işyerinde öğle yemeği verilmesine dayalı olarak buna ilişkin tutarın dikkate alınıp alınamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, işin esasının incelenmesinden önce asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı vekilinin temyizde hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususu önsorun olarak ele alınmıştır.
Mahkemece (kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişki giderilmek suretiyle verilen, direnmeye esas) 09.09.2013 gün ve 2013/395-404 E.K. sayılı kararda asıl davanın kısmen kabulü ile davacı işçi yararına kıdem tazminatı, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarına hükmedilmiş; birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir. Bu kararın taraf vekillerince temyizi üzerine asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı işveren vekilinin tüm, asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı işçi vekilinin ise diğer temyiz itirazları reddedilmiş ve karar bu yönden her iki taraf için kesinleşmiştir. Özel Dairenin bozma nedeni sadece davacı-birleşen dosya davalısı işçi lehine hesaplanacak kıdem tazminatına esas ücretin belirlenmesi bakımından "yemek yardımının eklenmesi gerekliliği" noktasında toplanmıştır. Bu açıdan değerlendirildiğinde bozma sadece asıl dosya davacısı lehine olup, Özel Dairenin kabulü davacı işçi lehine belirlenecek kıdem tazminatına esas ücrete yemek yardımının eklenmesi gerekliğine yöneliktir. Oysa direnme ile adı geçenin alacağı kıdem tazminatının hesaplanmasında yemek yardımının hesaba katılmayacağı yönünde sonuca varılmıştır. Gelinen noktada bozma kararı davacı işçi lehine iken direnme kararı asıl dosya davalısı işverenin lehine olup, adı geçenin lehine olan bu kararı temyizde hukuki yararı bulunmamaktadır.
Açıklanan durum karşısında asıl dosya davalısı vekilinin temyiz isteminin, hukuki yarar yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı vekilinin temyiz isteminin, hukuki yarar yokluğundan REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 8/son maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.01.2017 günü oybirliği ile karar verildi.