12. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/33741 Karar No: 2016/10853 Karar Tarihi: 12.04.2016
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/33741 Esas 2016/10853 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2015/33741 E. , 2016/10853 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak genel haciz yoluyla ile başlatılan ilamsız icra takibinin kesinleşmesinden sonra borçlunun zamanaşımı nedeniyle İİK."nun 71. ve 33-a maddeleri uyarınca icranın geri bırakılması ve senedin kambiyo vasfı taşımadığı istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, takip işlemleri arasında üç yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile istemin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Takip dayanağı senedin tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 sayılı TTK."nun 688/6. maddesine göre bononun, kambiyo senedi vasfını taşıyabilmesi için, tanzim yeri unsurunu ihtiva etmesi gereklidir. Aynı Kanun"un 689/son maddesine göre ise, tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bononun, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. H.G.K."nun 02.10.1996 tarih ve 1996/12-590 sayılı kararında da benimsendiği üzere, tanzim yeri olarak idari birim adının yazılması yeterli ve zorunlu olup, ayrıca adres gösterilmesi mecburiyeti bulunmamaktadır. Öte yandan, icra takibine konu alacak hangi zamanaşımı süresine tâbi ise; icra takibinde de aynı zamanaşımı süresi uygulanır. Alacaklı tarafından, genel haciz yolu ya da kambiyo senetlerine mahsus haciz yollarından herhangi birinin tercih edilmiş olması, dayanak belge bono niteliğini taşıdığı sürece sonuca etkili olmayıp, her iki halde de zamanaşımı süresi Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirlenir. Yine dayanak belgenin, anılan niteliği haiz olmaması halinde de seçilen takip yoluna bakılmaksızın bu kez senedin tanzim tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 125. maddesinde düzenlenen 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanacaktır. Somut olayda, takip dayanağı senette tanzim yeri unsuru bulunmadığından, anılan belge kambiyo senedi vasfı taşımamaktadır.Bu durumda,dayanak belge bono niteliğinde olmayıp, adi senet hükmünde bulunduğundan bu belge, 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 125. maddesinde düzenlenen on yıllık zamanaşımına tâbi olup, sözkonusu senetteki alacak ile ilgili olarak on yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı açıktır. O halde mahkemece, yukarıda açıklandığı üzere takibe dayanak belge yönünden on yıllık zamanaşımının gerçekleşmediği gözetilerek istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.