18. Ceza Dairesi 2019/23821 E. , 2020/4152 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan şüpheliler ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Elbistan Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13/04/2018 tarihli ve 2017/6683 soruşturma, 2018/1500 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine dair mercii Elbistan Sulh Ceza Hakimliğinin 10/05/2018 tarihli ve 2018/753 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu,
Somut olayda, müştekilerin şüphelilerin huzur ve sukün bozma suçunu işlediklerinden bahisle şikayetçi olduğu, şüphelilerin suçlamayı kabul etmedikleri, dosyaya sunulan kayıtların incelenmesi sonucunda mesaj içeriklerinde hakaret ve tehdit suçunun unsurlarının yer almadığı, konuşmaların rahatsızlıktan ziyade sitem içerdiğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de,
Müşteki ... ile şüpheli ..."ün boşanma aşamasında olmaları nedeniyle aralarında anlaşmazlık bulunduğu, şüphelilerin müştekilere rahatsız edici mesajlar gönderdiklerinden bahisle müştekilerin şikayetçi olduğu yönündeki beyanları karşısında, müştekilerin soruşturma dosyasına sundukları şüpheliler tarafından gönderilen mesajları içeren belgelerin bulunması karşısında, mesaj gelen numaraların HTS kayıtlarının alınması, şüphelilerin belirlenmesi, ne kadar sıklıkla mesaj geldiğinin tespit edilmesi ve sonucuna göre, şüphelilerin kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu açısından hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, sadece şüphelilerin ve müştekilerin beyanlarının alınması suretiyle yapılan eksik soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
I -Hukuksal Değerlendirme:
CMK"nın 160/1. maddesinde, "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya haşlar.", 160/2. maddesinde "Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için. emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür."" 170. maddesinin 2. fıkrasında, "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler. 172. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir." hükümleri düzenlenmiştir.
Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli şüpheyi uyandıracak delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli şüpheyi uyandıracak delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
CMK"nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının delil değerlendirmesiyle, kovuşturma aşamasında hakimin delilleri değerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK"nın 170/2. maddesine göre soruşturma aşamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturup oluşturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuşturma aşamasında, isnad edilen suçun işlenip işlenmediği hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluşturup oluşturmadığı çerçevesinde değerlendirilmektedir.
CMK’nın 172/3. maddesinde ise; “Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın etkin soruşturma yapılmadan verildiğinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmesi veya bu karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi üzerine, kararın kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde talep edilmesi hâlinde yeniden soruşturma açılır.” denilmek suretiyle etkin soruşturma yapılması zorunluluğu vurgulanmıştır.
İncelenen dosyada;
1- Müşteki ... ile ilgili isteme yönelik incelemede;
Şüphelilerin, müştekiler ... ile ..."ü arayarak ve mesaj göndererek rahatsız ettiklerinin iddia edilmesi üzerine Elbistan Cumhuriyet Başsavcılığının 13/04/2018 tarih 20176683 Esas ve 2018/1500 Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, bu karara müşteki ... vekili tarafından itiraz edildiği, Elbistan Sulh Ceza Hakimliğinin 10/05/2018 tarih 2018/753 D.İş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği ve kanun yararına bozmaya konu edilen mercii kararının müşteki ..."ün itirazına ilişkin olduğu anlaşıldığından, müşteki ... ile ilgili isteme yönelik kanun yararına bozma talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Müşteki ... ile ilgili isteme yönelik incelemede;
Tüm dosya kapsamına göre şikâyete konu eylemler ile ilgili müşteki ... ve şüphelilerin HTS getirtilip, incelenmeden eksik soruşturma ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmektedir.
Yapılan açıklamalara göre, şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar ve bu karara yapılan itiraz neticesinde Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen itirazın reddi kararı hukuka aykırıdır.
II - Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Müşteki ... ile ilgili isteme yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE,
2- Müşteki ... ile ilgili isteme yönelik Elbistan Sulh Ceza Hakimliğinin 10/05/2018 tarihli ve 2018/753 değişik iş sayılı kararının, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3- CMK"nın 309. maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 11/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.