Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2708
Karar No: 2015/21560
Karar Tarihi: 07.12.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/2708 Esas 2015/21560 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/2708 E.  ,  2015/21560 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, sakatlık indirimine dayalı olarak 506 sayılı Kanunun 60/C-b maddesi uyarınca davacıya bağlanan yaşlılık aylığının başlangıçtan itibaren iptaline ve ödenenlerin borç çıkarılmasına dair Kurum işleminin iptali ile yeniden yaşlılık aylığı bağlanarak ödenmeyen aylıklarının yasal faizleriyle birlikte ödenmesi ve davalı Kuruma borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, ilâmında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraflar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Mahkemece, ilk kez verilen kabule ilişkin verilen kararın Dairemizce davacı sigortalı hakkında düzenlenen raporlar arasındaki çelişkinin 506 sayılı Kanunun 109. maddesi kapsamındaki prosedüre göre giderilmesi ve davacının kötü niyetinin bulunmaması halinde tüketilmiş olan aylıkların istirdadının mümkün olmayacağı hususunun irdelenmesi amacıyla bozulmasına karar verilmiş ve mahkemece bozma kararına uyulmuş ise de bozma gereklerinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.
    İlk bozma kararımızda da belirtildiği üzere, 506 sayılı Kanunun aylık bağlandığı tarihte yürürlükte olan 60/C-b maddesi “sakatlığı nedeniyle gelir vergisi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış olan sigortalıların yaşları ne olursa olsun en az 15 yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3600 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla yaşlılık aylığından yararlanacaklarını” öngörmekte olup, bu koşulların başında ise, öncelikle ve özellikle, “sakatlığı nedeniyle gelir vergisi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış olmak” hususunun saptanması önem arz etmektedir. Bu bakımdan mahkemece, davacının %42’lik iş gücü kaybını gerektiren bulguların başlangıçta var olup olmadığı (diğer bir deyişle anılan raporun gerçek dışı düzenlenmiş olup olmadığı) konusunun üzerinde durularak, yöntemince araştırılıp irdelenmek suretiyle açıklığa kavuşturulması, ikinci olarak, bu ilk raporda yer alan bulguların o tarih itibariyle mevcudiyeti halinde, bu
    bulguların sonradan tedavi ile iyileşme gösterip gösteremeyeceği, iyileşme gösterebilecek olguya sahip ise, o takdirde, sonradan düzenlenen raporlarda yer alan bulgular ve iş göremezlik dereceleri de irdelenmek suretiyle sakatlık nedeniyle bağlanan aylığın kesildiği tarih itibariyle tıbbi durumun belirlenerek, saptanacak bulguların davalının sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlandırıldığı ilk tarih itibariyle ve kazanılmış hakların korunması ilkesinden hareketle o tarihte yürürlükte bulunan, diğer bir anlatımla 18.03.1981 tarih ve 8/2620 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla belirlenen ”SAKATLIK İNDİRİMİNDEN YARARLANACAK HİZMET ERBABININ SAKATLIK DERECESİNİN TESPİT ŞEKLİ İLE UYGULAMASI HAKKINDAKİ YÖNETMELİK” hükümlerine göre değerlendirmeye alınarak anılan yönetmeliğin değişik 3. maddesine göre çalışma oranı kaybı ve sakatlık derecesinin ve başlangıç tarihinin belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gereği gözetilmeksizin, aldırılan raporlarda ve son olarak Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesince verilmiş 14.04.2014 tarihli raporda 01.06.1987 tarihli ve 2022 sayılı Yasa kapsamındaki aylıklar hakkındaki yönetmelik hükümleri dikkate alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Diğer taraftan, davacı hakkında Kurum teftişinden sonra herhangi bir suç ihbarında bulunulup bulunulmadığı hususu araştırılmalı, varlığı halinde, ceza davasının sonucunun beklenmesi ile davacı hakkındaki raporların gerçeğe aykırı düzenlenip düzenlenmediği hususu belirlendikten sonra, bozma kararımızda belirtildiği şekilde ve usuli kazanılmış hak dikkate alınarak davacının kurumu yanıltıcı ve kötü niyetli bir davranışı yoksa, maluliyet oranının yanlış belirlenmiş olması halinde dahi bu hatadan davacı sorumlu tutulmaması ile değişiklik tarihine kadar ödenen ve iyi niyetle tüketilen aylıkların Borçlar Kanunun 63. maddesi gereğince istirdadının mümkün olamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
    O hâlde, mahkemece yapılacak iş, öncelikle ceza davasının varlığını araştırmak ve davacı hakkında yeniden aldırılacak raporda 18.03.1981 tarih ve 8/2620 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına konu olan yukarıda adı geçen yönetmelik hükümlerinin dikkate alınmasını sağladıktan sonra varılacak sonuç uyarınca davacının aylığının kesilmesi gerekip gerekmediğini tespit etmekten ibarettir.
    O hâlde taraf avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine 07.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi