Esas No: 2019/34924
Karar No: 2020/2250
Karar Tarihi: 02.03.2020
6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Hakkı Olmayan Yere Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/34924 Esas 2020/2250 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu mahkeme kararında, sanık hakkında 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan ve Hakkı Olmayan Yere Tecavüz suçundan mahkumiyet hükümleri kurulmuştur. 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmü temyiz edilmemiş, dolayısıyla onanmıştır. Ancak Hakkı Olmayan Yere Tecavüz suçundan kurulan mahkumiyet hükmünde, sanığın arazi içinde gerçekleştirdiği eylem nedeniyle TCK’nin 154. maddesinin 1. ve 2. fıkraları uyarınca ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur. Ayrıca adli para cezasının infazında yetkinin kısıtlanması nedeniyle de hüküm bozulmuştur. TCK'nin 43, 52/4, 91 ve 154. maddeleri kararda yer almaktadır.
19. Ceza Dairesi 2019/34924 E. , 2020/2250 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık,
Hakkı Olmayan Yere Tecavüz
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I)Sanık hakkında 6831 sayılı Kanun"un 93. maddesine muhalefetten kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Suça konu yerde bulunan taş duvarın müsaderesi hususunda mahallinde her zaman karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın Kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
II)Sanık hakkında 6831 sayılı Kanun"un 91. maddesine muhalefetten kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık hakkında yakacak nitelikte emval veren ağaç kesme suçundan temel ceza belirlenirken önce emvalin yakacak nevinden olması nedeniyle 6831 sayılı Kanun"un 91/1-ikinci cümlesi uyarınca indirim yapılması, sonra suçun işlenmesinde motorlu testere kullanmasından dolayı 6831 sayılı Kanun"un 91/4. maddesi uyarınca artırım yapılması gerekirken uygulama sırasında hataya düşülmesi sonuç cezayı değiştirmediğinden bozma sebebi yapılmamıştır.
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
TCK"nin 62. maddesi gereğince 6 ay hapis ve 50 gün adli para cezasında 1/6 oranında arttırım yapılırken 5 ay hapis ve 41 gün adli para cezası yerine 42 gün adli para cezası olarak belirlenmesi sonucu neticeten 41 gün adli para cezası karşılığı günlüğü 20 TL"den 820 TL para cezasına hükmedilmesi gerekirken 840 TL adli para cezasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın ve üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince 1412 sayılı CMUK’nin 322. maddesi uyarınca bu aykırılıklar, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan "42 gün" ve "840 TL" ibarelerinin yerine "41 gün" ve "820 TL" ibarelerinin yazılmak suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III)Sanık hakkında hakkı olmayan yere tecavüz suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın işgal ettiği dava konusu yerin dosya kapsamında yer alan kadastro bilirkişi raporuna göre şahıs arazisi, orman arazisi ve mera arazisi içinde kaldığının anlaşılması karşısında, suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı dikkate alındığında, sanık hakkında büyük bir arazi içinde gerçekleştirdiği eylemi nedeniyle TCK"nin 154. maddesinin 1. ve 2. fıkrası uyarınca ayrı ayrı mahkumiyet hükmü kurulması gerektiği gözetilmeden, şahıs ile mera arazisi yönünden TCK"nin 43. maddesi uygulanarak yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1)Hakkı olmayan yere tecavüz suçundan kurulan mahkumiyet hükmünde TCK"nin 43. maddesi gereğince 8 ay hapis ve 50 gün adli para cezasında 1/4 oranında arttırım yapılırken 10 ay hapis ve 62 gün adli para cezası yerine 63 gün adli para cezası belirlenmek ve TCK"nin 62. maddesi uyarınca 1/6 indirim yapılması sonucu neticeten 51 gün adli para cezası karşılığı günlüğü 20 TL"den 1020 TL para cezasına hükmedilmesi gerekirken 1040 TL adli para cezasına hükmedilmesi,
2)TCK"nin 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi suretiyle infazda yetkinin kısıtlanması,
Kanuna aykırı ve sanık ile üst Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, tebliğnameye kısmen aykırı olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz olmadığından, 1412 sayılı CMUK"nin 326/son maddesine göre sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.