16. Hukuk Dairesi 2013/4444 E. , 2013/4821 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Yurtbaşı Nahiyesi çalışma alanında bulunan temyize konu 13438,96 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tespit harici bırakılmıştır. Davacı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımına dayanarak taşınmazın adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece 18.04.2008 tarihinde yapılan keşfin dava konusu olan taşınmazların tümü üzerinde yapıldığı, 19.04.2012 tarihinde yapılan keşfin ise mahalli bilirkişi beyanları ve fen bilirkişi raporundan davaya konu olan taşınmazın yalnızca bir kısmına ilişkin olarak yapıldığı ve beyanların da yalnızca bu kısma ilişkin olduğu, bu nedenle keşifler arasında çelişki bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece bu çelişki giderilmemiştir. Bir yerin niteliğini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafı uygulamasıdır. Dava tarihi 01.01.2005 olduğuna göre, bu tarihten geriye doğru en az 20-30 yıl öncesine ait (1975-1985 yılları arası) iki ayrı zamanda çekilmiş yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının ve dava tarihinden itibaren iktisap süresince beşer yıllık periyotlarda çekilmiş olan hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı"ndan, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise, İl Kadastro Müdürlüğü"nden getirtilerek dosya arasına konulması, yeniden yapılacak keşifte uzman bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı mühendisi, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu, teknik, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla uygulanması, hava fotoğraflarının çekildikleri, Kadastro Müdürlüğü"nden gelen paftaların ise, düzenlendikleri tarihlere göre dava konusu taşınmaz bölümlerinin kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı, imar-ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı veya hangi nitelikte bulunduğu konusunda uzman bilirkişilerden tarafların ve Yargıtay’ın denetimine açık gerekçeli rapor alınması, uydu fotoğrafı ile dava tarihinden önceki evrelere ilişkin kadastro paftasını harita çizim programıyla çakıştırılarak, yerel bilirkişi, tanıkların, komşu parsel maliklerinin ve tespit bilirkişilerinin HMK"nun 243, 244, 259 ve 290/2. maddeleri gereğince, keşif yerine davetiyeyle çağırılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenilmeleri, davacının hangi tarihte taşınmazın imar-ihyasına başladığı, ne şekilde sürdürüldüğü ve hangi tarihte tamamlandığı konularında yerel bilirkişi, taraf tanıkları ile res"en hazır edilecek tespit bilirkişi ve komşu parsel maliklerinin bilgilerine başvurulması, imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık kazanma süresinin dolup-dolmadığının hesaplanması, daha önce götürülmeyen başka bir uzman bilirkişi ziraat mühendisleri aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı incelenerek gerekçeli, denetime açık, karşılaştırmalı rapor istenmesi, tapulama harici kısımlar ile dava konusu bölümler irdelenerek imar-ihyanın yapılış tarzının açıklatılması, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK"nun 261. maddesi uyarınca yüzleştirilmek suretiyle aykırılığın giderilmesi, HMK"nun 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulması, davacı adına senetsizden zilyetliğe dayalı olarak tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığının Adliye Yazı İşleri Müdürlüğü, Kadastro ve Tapu Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak varsa, bu şekilde tespit edilen taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleşme durumlarını da gösterir biçimde tespit tutanaklarının onaylı örneklerinin, kesinleşmiş olanların kadastro sonucu oluşan tapu kayıtlarının getirtilerek dosyasına konulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 03.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.