17. Ceza Dairesi 2016/17649 E. , 2019/1573 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
Her ne kadar sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan hüküm kurulurken temyiz talebi olmayan diğer sanık ... ile birlikte ceza belirlenmesi yoluna gidilmiş ve ceza belirlenmesi sonunda sadece sanığın denilerek 5271 sayılı 231. madde gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kararı verilmişse de gerekçe kısmında bu suç sebebiyle 5271 sayılı CMK"nun 231. maddesinin uygulanmasına karar verildiği belirtildiğinden, hem de ceza belirlenirken iki sanığın adının yazılması ve kanun yolu kısmında sanık ... hakkında da mala zarar verme suçu sebebiyle itiraz kanun yoluna başvurabileceği belirtildiğinden hüküm kısmında sanık olarak belirtilerek 5271 sayılı CMK’nun 231. madde gereğince karar verilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın 5560 sayılı Kanun"un 23. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun"un 231/12. maddesi uyarınca itiraza tabi olduğu, Yargıtayca incelenmesini gerektiren temyiz yolu bulunmadığından, yasal süre içerisinde yapılan itiraz için gereğinin itiraz merciince yerine getirilmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
2-İş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
T.C. Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre, sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usûl ve kanuna uygun bulunan hükmün, tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
3-Hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın olay zamanında askerlik görevini ifa ettiği ve kışladan gece vakti ayrılarak müştekinin iş yerinden muhtelif marka ve çeşitteki içkileri ve sigaraları, temyize gelmeyen diğer iki sanıkla beraber çaldıkları olayda, talimatla alınan savunmasında, kendilerinin aynı birlikte görev yaptıkları askerlerden birine aldıkları sigara ve alkolün parasını verdiklerini, komutan ile birlikte götürüp müştekiye vereceklerini ancak verip vermediklerini bilemediğini, pişman olduğunu beyan ettiği, müştekinin mahkemesince alınan beyanında, çalınan mallarının bir kısmının kışlada ele geçtiğini daha sonra askerlerin komutanları ile görüşüldüğünü, zararı olan 2.000,00 Türk Lirasını gidereceklerini söylediklerini ancak sonradan öğrendiğine göre başka birliklere gönderildiklerini, maddi durumları iyi olmadıklarından karşılayacaklarını düşünmediğini belirterek beyanda bulunduğu, ayrıca soruşturma aşamasında 22.10.2013 tarihinde kolluk memurlarınca düzenlenen tutanak içeriğine göre, sanık ...’in kamera görüntülerinden tespiti sonucunda asker olması sebebiyle bulunduğu kışlaya gidildiğinde dosyaya konu olaya ilişkin ikrarı ile muhtelif içkileri tuvalete koyduklarını söyleyerek, çaldıkları içkilerden bir kısmının müştekiye iadesini sağladıklarının anlaşılması karşısında, sanığın zararı gidermek için para verdiklerini söylediği askerin adresinin açık kimlik ve adres tespiti ile zarar giderimine ilişkin olarak tanık sıfatıyla o şahsın dinlenilmesi sağlanılarak sanıkların tüm zararı giderip gidermedikleri ve müştekinin kısmı iadeye ilişkin de rızası olup olmadığı ,zarar giderilmişse hangi tarihte giderildiği hususları aydınlığa kavuşturularak ve bir bütün olarak değerlendirlerek 5237 sayılı TCK’nun 168. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-T.C. Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı Kararı ile TCK"nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 12.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.