2. Hukuk Dairesi 2014/15940 E. , 2014/26177 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Halfeti Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ :29.03.2013
NUMARASI :Esas no:2012/126 Karar no:2013/347
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Mahkeme hükmünün hukuki varlık kazanabilmesi için onun tefhim edilmesi gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre; hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur. Hükmün tehimi, herhalde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. (6100 s. HMK. m.294/2-3) Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. (6100 s. HMK. m.294/4) Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (6100 s. MK. m.298/2).
Hüküm sonucunun neleri ihtiva edeceği ise, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin 2. fıkrasında gösterilmiştir. Buna göre, mahkemece "gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” "Ekli karar tefhim edildi", "gerekçeli kararın mahkeme kaleminden alınmasına" veya benzeri şekilde tutanağa geçirilen beyanlarla hüküm tefhim edilmiş sayılamaz.
Mahkemece son oturum tutanağında "davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine" denilmekle yetinilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunun 297/2. maddesinde gösterildiği şekilde hüküm sonucunu belirtmeyen böyle bir beyanla hüküm tefhim edilmiş ve hukuki varlık kazanmış sayılamaz. Başka bir anlatımla hakim, yargılamayı sona erdirdiği oturumda hiçbir karar vermemiştir. Diğer taraftan Hukuk Muhakemeleri Kanununun 371/1-ç maddesindeki hükmün sonucunu etkilemeyen usul yanlışlıklarının bozma sebebi yapılamayacağına ilişkin kural, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. ve 297/2. maddesine uygun şekilde tefhim edilen hükümlerle ilgilidir. Yukarıda açıklanan nedenler karşısında ortada hukuki varlık kazanmış bir karar mevcut olmadığından anılan 371/1-ç maddesinin uygulanması da söz konusu bulunmamaktadır. Bu bakımdan yeniden yargılama yapılarak Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/2-3 ve 297/2. maddelerinde, l0.04.l992 günlü ve 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında gösterildiği şekilde hüküm verilmek üzere temyiz olunan kararın bozulmasına, bozma sebebine göre, diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
2-Kabule göre de;
a)Anayasanın 141/3. maddesi “bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde de kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 3. bendine göre, mahkeme kararlarında iki tarafın sav ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşmadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur. Yerel Mahkeme kararında, kocanın boşanma davasının kabulüne ve kusur tespitine ilişkin gerekçeler karar yerinde gösterilmemiştir. Bu nedenle gerekçesiz şekilde hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırıdır.
b)Boşanma davasında talep edilen fer"i (ek) niteliğindeki manevi tazminat ile nafakaların kabul yada reddi halinde taraflar lehine bu alacak kalemleri üzerinden yargılama gideri veya vekalet ücretine hükmedilmesi mümkün olmadığı halde hükmedilen manevi tazminat ile nafakalar üzerinden hesaplanan nispi harcın davalı (koca)"dan tahsiline hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.12.2014 (Pzt.)