19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/14567 Karar No: 2020/2247 Karar Tarihi: 02.03.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/14567 Esas 2020/2247 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanık hakkında gümrük kaçakçılığı suçundan mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak, sanığın önceki bir davadaki hükmünün bozulması nedeniyle suçu birden fazla işleyip işlemediğinin tartışılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanığa verilen cezanın kanuna uygun olmadığı ve hak yoksunluklarına hükmedilmiş olmasının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği de vurgulanmıştır. Keşif yapılarak yargılama gideri sanığa yükletilmesi ve üzerine tedbir konulan araca ilişkin tedbirin kaldırılmaması da hatalar arasında sayılmıştır. Kanunların 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 326/son maddeleri olduğu belirtilmiştir.
19. Ceza Dairesi 2019/14567 E. , 2020/2247 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1)Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada sanık hakkında 22/02/2014 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine Erzurum 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nce verilen 2014/203 Esas ve 2014/480 Karar sayılı hükmün, Dairemizce incelenerek 02.03.2020 tarihinde bozulmasına karar verilmesi karşısında; Anılan dava ile iş bu dava birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu, 2)Sanık hakkında belirlenen temel cezada TCK"nin 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulduğunun anlaşılması karşısında; hükümden önce 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun"un 3/18. maddesinde değişiklik yapıldığı gözetilerek, sanığın kaçak olarak ülkeye sokulan suça konu eşyayı ticari maksatla bulundurmak eyleminden dolayı 5607 sayılı Kanun"un 3/10. maddesindeki "Kaçakçılık suçunun konusunu oluşturan eşyanın akaryakıt ile tütün, tütün mamulleri, etil alkol metanol ve alkollü içkiler olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarısından iki katına kadar artırılır, ancak bu fıkranın uygulanması suretiyle verilecek ceza üç yıldan az olamaz." şeklindeki düzenlemeye göre 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nun 3/5-10. maddeleri ile 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun"un 3/18. maddelerinin ilgili tüm hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe kanunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi, 3)Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 4)Suça konu sigaraların bandrolsüz olduğuna ilişkin tereddüt olmadığının anlaşılması karşısında, suçun sübutu ve nitelendirilmesi açısından etkisi olmadığı halde keşif yapılarak, sebep olmadığı yargılama giderinin sanığa yükletilmesi, 5)Soruşturma evresinde üzerine tedbir ve şerh konulan 06 YNL 67 plakalı aracın trafik kaydındaki tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, tebliğnameye uygun olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.