13. Hukuk Dairesi 2013/23239 E. , 2013/29815 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ... ile yapılan sözleşmeyle davalının avukatlığını üstlendiğini, davalının verdiği bilgilere göre işçi alacağının toplam 37.663 TL olarak hesapladıklarını, bu alacağın tahsili için 1.000 TL kısmı dava açarak bilirkişi raporuna göre ıslahla miktarı artırmak üzere dava açmak için anlaştıklarını, davanın açılmasından sonra davalının davadan feragat ettiğini, karşı vekalet ücreti olarak 400 TL,akdi vekalet ücreti olarak davanın azil veya başka bir sebeple sonuçlanması halinde tespit edilen işçi alacağının miktarının %25 ödenmesinin kararlaştırıldığını buna göre 6.116 TL alacağı doğduğunu belirterek; 9.886,76 TL alacağının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile Avukatlık Kanununun 165. Maddesine göre davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket savunmasında, davalının iş akdinin haklı nedenle feshedilerek kıdem tazminatı ödenerek ibraname aldıklarını dava açılması üzerine bu ibranamenin hatırlatılması nedeniyle davadan feragat ettiğini, davalıya bir ödeme yapılmadığını savunmuştur.
Diğer davalı yapılan tebligata rağmen duruşmaya katılmamış ve cevap vermemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkin olup, davacı avukatın, davalı ..."a vekaleten diğer davalı aleyhine işçilik haklarından doğan alacağın tahsili amacıyla dava açtığı, bu davanın yapılan yargılaması sırasında davalı ... tarafından dava dosyasına sunulan belgede dava konusu alacaklarının tamamını davalı şirketten aldığını beyan ederek davadan feragat etmesi nedeniyle mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Avukatlık Kanununun 165.maddesinde, “sulh ile sonuçlanan işlerde her iki taraf avukatlık ücretinin ödenmesi konusunda avukata karşı müteselsilen sorumludurlar.” hükmü mevcut olup, bu durumda kanundan doğan teselsül hallerinden biri söz konusu olduğundan, Borçlar Kanununun 142. maddesinde düzenlenen "alacaklı, müteselsil borçluların cümlesinden veya birinden borcunun tamamen veya kısmen edasını istemekte muhayyerdir" hükmüne göre, alacaklı alacağının tamamını, her iki taraftan da talep edebileceği gibi, dilerse sadece birinden de talep edebilir. Müvekkil ve müvekkille sulh anlaşması yapan hasmın müteselsilen sorumlu olacakları vekalet ücretinin, avukatla müvekkil arasında yazılı bir ücret sözleşmesinin bulunması ve sözleşmede sulh halinde ödenecek olan ücretin ayrıca kararlaştırılmış olması halinde, kararlaştırılan bu miktar üzerinden, avukat ile müvekkil arasında yazılı bir ücret sözleşmesi bulunmakla birlikte sulh halinde ödenecek olan ücretin ayrıca kararlaştırılmamış olduğu, ya da yazılı bir ücret sözleşmesinin bulunmadığı, veya yazılı sözleşme mevcut olmakla birlikte geçersiz olduğu hallerde ise, sulh olunan miktara göre belirlenmesi gerektiği kabul edilmelidir
Taraflar arasında 12.05.2011 tarihli “Görüşme tutanağı ve ücret sözleşmesi” başlıklı vekalet ücret sözleşmesinin yapıldığı bu sözleşme ile davalı müvekkilin işçi alacağına konu toplam alacak miktarı yaklaşık 37.663 TL olarak belirlendikten sonra, bu alacakların tahsili için 1.000 TL müddeabih değeri üzerinden kısmi dava açılacağı, bilirkişi raporuna göre tavzih suretiyle tam tahsil davasına dönüştürüleceği, ücretin dava sonunda tahsil edilecek ferileri ile birlikte toplam alacağın % 25 olması kararlaştırıldığı,ancak avukatın bilgisi haricinde işveren ile anlaşması, azil veya davanın başka bir biçimde davanın sonuçsuz bırakılması halinde 37.663 TL hesaplanan işçilik alacakları miktarı üzerinden vekalet ücretinin % 25 oranı esas alınarak hesaplanıp ödeneceği,davanın reddi halinde tarifeye göre hesaplama yapılacağı kararlaştırılmıştır. Sözleşmedeki düzenlemeler itibariyle taraflar arasında başarıya göre değişen bir ücret belirlemesi söz konusu olup, tarafların serbest iradelerine göre, başarıya göre değişme 2013/23239-29815
koşulunu içeren ücret sözleşmesi düzenlemeleri (%25 sınırını aşmamak üzere) her zaman mümkün ve geçerlidir.
Bu itibarla somut olayda taraflar arasındaki 12.05.2011 tarihli ücret sözleşmesi geçerli olup, Avukatlık Kanununun 165. maddesi gereğince, söz konusu davada tarafların sulh oldukları tazminat miktarı üzerinden belirlenecek olan vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesi gereklidir. Tarafların sulh oldukları miktar belli olmadığına göre, sulh olunan miktar tespit edilerek, tespit edilecek bu miktar üzerinden belirlenecek olan vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken, mahkemece vekalet ücretinden davalıların müteselsilen sorumlu oldukları kabul edilmekle birlikte, davacıya ödenmesi gereken vekalet ücretinin miktarında yanılgıya düşülerek, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarda açıklanan nedenlerle, temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 02.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.