Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2690
Karar No: 2022/4299
Karar Tarihi: 09.05.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2690 Esas 2022/4299 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sigortalının ölümünden sonra hesabına yatırılan maaşların davalıların hesabında olmadığı ve bu paraların halen murisin hesabında bulunduğu belirtilerek, davanın reddine karar verilmiştir. Adalet Bakanlığı ise kanun yararına bozma talebinde bulunarak, davalıların sebepsiz zenginleştiği ve yersiz ödeme yaptığı gerekçesiyle para iadesi yapmaları gerektiğini belirtmiştir. Ancak Yargıtay, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğunu ve kanun yararına bozma kararının verilemeyeceğini ifade etmiştir. Kararda, mirasın açılması, yersiz ödemelerin geri alınması ve sebepsiz zenginleşme gibi konulara ilişkin olarak 4721 sayılı Medeni Kanun, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nda yer alan maddeler açıklayıcı bir şekilde belirtilmiştir.
3. Hukuk Dairesi         2022/2690 E.  ,  2022/4299 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ



    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması neticesinde davanın reddine dair kesin olarak verilen hükmün Adalet Bakanlığınca kanun yararına bozulması istenilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, kurum sigortalısı muris ... ...'e ait maaşların sigortalının vefatından sonra davalılar tarafından çekildiğini, sigortalının varisleri olan davalılar hakkında icra takibi yapıldığını, davalıların takibe itiraz ettiğini, davalıların itirazının haksız olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalılar ..., öncelikle görevsizlik kararı verilmesini dilemiş; esasa ilişkin olarak ise, murisin ölümünden sonraki döneme ait emekli maaşlarının banka tarafından kendilerine ödenmediğini, bu dönemde yatırılan maaşların kendileri tarafından da çekilmediğini, ölümden sonraki döneme ait emekli maaşlarının murisin terekesine dahil olmadığını, bu konuda hiçbir araştırma yapmadan aleyhlerine icra takibi yapılmasının haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Diğer davalı ... cevap vermemiştir.
    Mahkemece, sigortalının ölüm tarihi olan 14.09.2015 tarihinden sonra kurum tarafından hesaba yatırılan toplam 1.846,68-TL'nin kimse tarafından çekilmediği, hesap bakiyesinin 1.846,68-TL olarak halen mevcut olduğu, bu haliyle davalıların uhdesine giren herhangi bir para bulunmadığı, kurumun yatırdığı paranın halen murisin hesabında bulunduğu, kurumun murisin vefat ettiğini bildirmek suretiyle paranın bankadan iadesini istemesi, iade edilmemesi halinde ise parayı uhdesinde bulunduran bankaya karşı takip yapması veya dava açması mümkün iken, parayı çekmemiş olan varislere karşı takip ve dava yoluna gitmiş olması usulen hukuka uygun bulunmadığı, her bir mirasçının ayrı ayrı bankaya gidip murisin veraset ilamındaki kendi hisseleri oranında çekecekleri parayı kuruma iade etmelerinin beklenmesi hayatın olağan akışına uygun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, karar verilmiştir.
    Adalet Bakanlığının 04/10/2021 tarihli yazısında; davalıların murislerinin vefatı ile banka hesabı üzerinde tasarruf yetkisini haiz oldukları ve vefat tarihinden sonra yatırılan bedel kadar sebepsiz zenginleştikleri, bu nedenle fazladan ödenen miktar kadar iade ile yükümlü oldukları üzerinde durmadan ve dava dışı bankanın murisin banka hesabı üzerinde davalıların muvafakatı olmadan yatan bedeli tahsil ederek davacı Kuruma iade edemeyeceği düşünülmeksizin yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülerek; kararın, 6100 sayılı HMK’nın 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
    Dava, murisin vefatından sonra murisin hesabına yatırılan maaşların davalı mirasçılardan tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, murisin vefatından sonra hesabına yatırılan maaşların davalılardan tahsili istenip istenmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
    4721 sayılı medeni kanun mirasın açılması başlıklı 575. maddesinde “Miras, mirasbırakanın ölümüyle açılır. Mirasbırakanın sağlığında yapmış olduğu mirasla ilgili kazandırmalar ve paylaştırmalar, terekenin ölüm anındaki durumuna göre değerlendirilir.”, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun yersiz ödemelerin geri alınması başlıklı 96. maddesinde “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
    a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
    b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır.
    Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır.
    Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır.
    Yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” ve yine 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 77. maddesinde “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.” düzenlemeleri mevcuttur.
    Somut olayda; murisin vefat ettiği 14.09.2015 tarihi itibariyle mirasın açıldığı, bu tarihten sonra 22.09.2015 tarihinde 951,94-TL ve 27.10.2015 tarihinde 939,79-TL bağkur maaş açıklaması ile kurumdan murisin hesabına paralar yatırıldığı, davalılarca da 22.09.2015 tarihinde 951,94-TL ve 27.10.2015 tarihinde 939,79-TL yatırılan paralar haricinde hesabında yer alan 4.165,61-TL paranın 14.11.2015 tarihinde çekildiği anlaşılmaktadır. 14.11.2015 tarihinde para çekilme tarihi itibariyle murisin vefatından sonra yatırılan maaşların çekilmediği sabit olduğundan mahkemece, davalıların uhdesine giren herhangi bir para bulunmadığı, kurumun yatırdığı paranın halen murisin hesabında bulunduğu, kurumun murisin vefat ettiğini bildirmek suretiyle paranın bankadan iadesini isteyebileceği değerlendirilerek davanın reddine dair verilen kararda kanun yararına bozma yoluna başvurulabilecek nitelikte olan ve açıkça yürürlükteki yasalara aykırı bulunan bir karar verilmemiştir. Yasalara mutlak şekilde muhalefet edilmedikçe kanun yararına bozma kararı verilemez.
    O halde mahkemece, verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan Adalet Bakanlığı’nın bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin reddi gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dava dosyasının mahalline iade edilmek üzere Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 09.05.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi