Esas No: 2022/2783
Karar No: 2022/4264
Karar Tarihi: 09.05.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2783 Esas 2022/4264 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Itirazın iptali davasında davalılar, mirasçı oldukları kişinin yersiz olarak aldığı yetim aylığının tahsili isteğine karşı çıkarak davanın reddini istemişlerdir. Mahkeme, takibin hatalı başladığı gerekçesiyle yönteme aykırı olarak faizsiz devamına karar vermiştir. Ancak Yargıtay, faiz başlangıç tarihindeki yanlışlığın düzeltilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu nedenle, davanın kısmen kabul edilmesine ve takibin başlangıç tarihi itibariyle yasal faiziyle devam etmesine karar verildiği belirtilmektedir.
5510 sayılı Kanun'un 96/b maddesi de bu kararda detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Buna göre, mahkemece davanın faiz başlangıç tarihini doğru şekilde belirlemesi gerekmektedir. Kanunun bu maddesi, kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanan ödemelerin belirli bir süre içinde geri alınabileceğini ifade etmektedir. Hüküm fıkrasının düzeltilerek onanması kararının temyiz yolu kapalıdır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR : 1-... VEK. AV. ..., 2-... VEK. AV. ...,
3-...
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalılar murisi ... ... ...’ın emekli sandığı iştirakçisi babası üzerinden bağlanan yetim aylığının 01/04/2010-01/09/2011 tarihleri arasında yersiz ödendiğini, davalıların yapılan icra takibine haksız şekilde itiraz ettiklerini ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına, lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalılardan ... ve ... ...; davanın reddini istemişlerdir.
Davalı ...; davaya cevap vermemiştir.
Davanın açıldığı iş mahkemesince; davanın kısmen kabulüne yönelik verilen karar, davacı tarafın temyizi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 11/12/2018 tarihli ve 2016/11344 E. 2018/10433 K. sayılı kararıyla, dava konusu uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyan iş mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş, bu kararın kesinleşmesi sonrasında dosya eldeki temyize konu hükmü veren asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir.
Asliye hukuk mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile icra dosyasındaki takibin 20.224,59 TL üzerinden 5510 sayılı Kanun'un 96/1-b maddesi uyarınca davalılara borcun ödenmesine ilişkin bildirim yapılmadığından faizsiz devamına, takibin takip tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsil istemi yönünden iptaline karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan son temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2)Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalıların kardeşleri olan ...'ın babası ... ...’dan yetim aylığı almakta iken, bu aylığın devamı sırasında kendi çalışmaları nedeniyle 01/04/2010 tarihinde emekli olması ve vefatına kadar her iki aylığı birden almasından kaynaklı olarak 01/04/2010 ile 31/08/2011 dönemi için aldığı yersiz yetim aylığının yasal mirasçıları olan davalılardan tahsili istemine ilişkin itirazın iptali istemine ilişkindir.
5510 sayılı Kanun'un 96/b maddesi; “Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmi dört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır…” hükmünü içermektedir.
Buna göre mahkemece; eldeki davanın 10/12/2013 tarihinde açıldığı, yine davalı mirasçılara icra takibine ilişkin ödeme emrinin 06/03/2013 tarihinde tebliğ edildiği gözetilerek, faiz başlangıcı yönünden yukarıda ifade edilen 5510 sayılı Kanun'un 96/b maddesi uyarınca 06/03/2013 tarihi esas alınarak hüküm kurulması gerekirken, davacı kurum tarafından davalılara bildirim yapılmadan takip başlatıldığı, davalıların 24 aylık faizsiz ödeme olanaklarının bir şekilde ellerinden alındığı yönündeki yanılgılı değerlendirme ile hüküm altına alınan miktarın faizsiz devamına karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (1) ve (2) numaralı bentleri çıkartılarak yerlerine 1-"Davanın kısmen kabulü ile Ankara 32. İcra Müdürlüğünün 2013/4176 sayılı dosyasındaki takibin 20.224,59 TL üzerinden 5510 sayılı Kanun'un 96/1-b maddesi uyarınca icra takibine ilişkin ödeme emrinin borçlulara tebliğ tarihi olan 06/03/2013 tarihinden itibaren başlayan 24 aylık sürenin dolduğu tarihten itibaren yasal faiziyle devamına," bendinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.