Esas No: 2021/1411
Karar No: 2022/2828
Karar Tarihi: 12.04.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/1411 Esas 2022/2828 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında, taksirle yaralama suçundan mahkumiyet ve suç üstlenme suçundan da mahkumiyet verildiği belirtilen ceza dairesi kararında, sanık temyiz başvurusunda bulunmuştur. Sanığın temyiz başvurusuna ilişkin incelme sonucunda, sanığın yokluğunda verilen hükümleri temyize başvurma süresinin geçirildiği gerekçesiyle reddedilirken, suç üstlenme suçu için belirlenen ceza miktarı ve basit yargılamayla ilgili düzenlemeler açıklanmıştır. Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan iptal kararlarının doğurabileceği sonuçların dikkate alınması ve CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilerek sanık lehine olan uygulamanın belirlenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise şu şekildedir:
-TCK’nın 89/4, 22/3. maddeleri
-TCK’nın 270/1, 53/1, 58/6. maddeleri
-5271 sayılı CMK'nın 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi
-7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesi
-CMK'nın 251. maddesi
-TCK'nın 7. maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama, suç üstlenme
Hüküm : 1-Sanık ... hakkında; TCK’nın 89/4, 22/3. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-Sanık ... hakkında; TCK’nın 270/1, 53/1, 58/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanık ...’in mahkumiyetine, suç üstlenme suçundan ise sanık ...’nun mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ... müdafii ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz başvurusunun yapılan incelenmesinde;
Sanığın yokluğunda verilen hükmün, sanığın kovuşturma aşamasında bildirdiği ve mernis adresi olarak kayıtlı bulunan adrese 31.03.2016 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, sanığın hükmü CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 08.04.2016 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin isteme uygun olarak REDDİNE;
2-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz başvurusunun yapılan incelenmesinde;
Sanığa isnat edilen eylemin, 5237 sayılı TCK'nın 270. maddesinde düzenlenen ''suç üstlenme'' suçuna ilişkin olduğu, suç üstlenme suçu için TCK'nın 270. maddesinde temel ceza miktarının "iki yıla kadar hapis cezası'' olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK'nın 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ''Basit Yargılama Usulü'' başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ''Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.'' şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan ''01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.'' şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 esas 2020/33 karar sayılı ve 16.03.2021 tarihli 31425 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 esas 2021/4 karar sayılı iptal kararları ile ''...kovuşturma evresine geçilmiş..., ...hükme bağlanmış...'' ibarelerinin, aynı bentte yer alan ''...basit yargılama usulü...'' yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle;
Kovuşturma evresine geçilmiş veya hükme bağlanmış olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan kesinleşmiş hükümler haricindeki düzenlemelerin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; ''mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.'' şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararlarının neticeleri itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin ve CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, ''Basit Yargılama Usulü'' yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 12.04.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.