2. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/643 Karar No: 2020/3339
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/643 Esas 2020/3339 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı erkeğin ihtiyari olarak sürekli gece vardiyasında çalıştığı, evi ve çocuğu ile ilgilenmediği, ev kirasını ve telefon faturasını zamanında ödemediği anlaşılmaktadır. Davalı erkeğin gerçekleşen bu kusurlu davranışları kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde görülemez. Bu bakımdan davacı kadın yararına Türk Medeni Kanunu\"nun 174/2. maddesi koşulları oluşmamıştır. Davacı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile kadın yararına manevi tazminata hükmolunması doğru bulunmayıp bozmayı gerektirmiştir. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu\"nun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. Yoksulluk nafakası, boşanma hükmünün kesinleşmesi halinde ödenebilir hale gelir. Bu bakımdan davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının başlangıç tarihinin boşanma hükmünün kesinleştiği tarih olması gerek
2. Hukuk Dairesi 2020/643 E. , 2020/3339 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminatın miktarı ile yoksulluk nafakasının başlangıç tarihi yönünden; davalı erkek tarafından ise aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Derece mahkemelerince kabul edilen ve Dairemizin 28.03.2019 tarihli ve 2018/6084 esas, 2019/2691 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşen kusur durumuna göre davalı erkeğin ihtiyari olarak sürekli gece vardiyasında çalıştığı, evi ve çocuğu ile ilgilenmediği, ev kirasını ve telefon faturasını zamanında ödemediği anlaşılmaktadır. Davalı erkeğin gerçekleşen bu kusurlu davranışları kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde görülemez. Bu bakımdan davacı kadın yararına Türk Medeni Kanunu"nun 174/2. maddesi koşulları oluşmamıştır. Davacı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile kadın yararına manevi tazminata hükmolunması doğru bulunmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu"nun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 4-Yoksulluk nafakası, boşanma hükmünün kesinleşmesi halinde ödenebilir hale gelir. Bu bakımdan davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının başlangıç tarihinin boşanma hükmünün kesinleştiği tarih olması gerekirken, karar tarihi olarak belirlenmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda 2. 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 24.06.2020 (Çrş.)