13. Hukuk Dairesi 2020/246 E. , 2020/2716 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen dosyada tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın asıl ve birleşen dosyada kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl dosyada davalı ... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar; asıl davada, 21.01.2011 tarihinde davalı ...’tan 89.000,00 TL bedel karşılığında bir konut satın aldıklarını, konutun ayıplı şeklide inşa edildiğini, 14.09.2014 tarihinde konutun döşemelerinin altından su çıkmaya başladığını, konutun kullanılamaz hale geldiğini, eşyalarının zarar gördüğünü, sonradan yaptıkları araştırmada çıkan suyun kaynak suyu olduğunu öğrendiklerini, davalı ...’a telefonla ulaşarak satış bedelinden indirim yapılmasını istediklerini, ancak davalının taleplerini kabul etmediğini, diğer davalı belediyenin ise kaynak suyu çıkan alana inşa edilen konuta yapı kullanım belgesi vermesi sebebiyle ayıptan sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla satış bedelinden indirim yapılarak şimdilik 25.000,00 TL tazminat ile eşyalarının zarar görmesi sebebiyle 8.000,00 TL maddi tazminatın ticari fazizi ile davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmesini istemiş; davacı ...; birleşen davada, asıl davaya konu konutun ayıplı olarak inşa edilmesinden davalı ... Ltd. Şti’nin de sorumluluğu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla satış bedelinden indirim yapılarak şimdilik 25.000,00 TL tazminat ile eşyalarının zarar görmesi sebebiyle 7.000,00 TL maddi tazminat ve konuttaki değer kaybı için 1.000,00 TL maddi tazminatın ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Asıl davanın davalıları; davanın reddini dilemiş; birleşen davanın davalısı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 27.250,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, asıl davanın davalısı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK.’nun 297 ve devamı maddeleri gereğince bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olup, davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin vekalet ücretleri ve mahkeme masraflarıyla birlikte ayrı ayrı hüküm kurulması zorunludur. Somut olayda, mahkemece, asıl ve birleşen dava yönünden HMK’nun 297. ve devamı maddelerinde belirtildiği şekilde ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre asıl davanın davalısı ... Belediye Başlanlığı’nın temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle asıl davanın davalısı ... Belediye Başlanlığı’nın temyiz itirazların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu asıl ve birleşen davalar yönünden açık olmak üzere, 25/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.