8. Hukuk Dairesi 2019/6582 E. , 2019/11842 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda İstanbul Anadolu 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 18.01.2018 tarihli ve 2017/248 Esas, 2018/45 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davalı alacaklı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davalı alacaklı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı üçüncü kişi vekili, 17.11.2016 tarihinde haczedilen iş makinesinin, müvekkili şirketçe 01.02.2017 tarihinde Noterde düzenlenen sözleşme ile dava dışı ... Vinç... Şirketinden satın alındığını öne sürerek, istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, iş makinesinin zilyedi ve maliki olan borçlu şirket hakimiyetinde iken haczedildiğini, üçüncü kişinin haciz tarihinden sonra yapılan satış sözleşmesine istinaden hak iddia etmesinin yasal bir dayanağının olmadığını, mahcuz ile alakalı olarak haciz tarihinden sonra borçlu şirket, borçlu şirketten alacaklı olan dava dışı ... Vinç... Şirketi ve taşınır malı satın aldığını iddia eden üçüncü kişi şirketin muvazaalı işlemler tesis ederek müvekkili şirketin alacağını almasını engellemeye çalıştıklarını, iş makinesinin, üçüncü kişi şirkete devrinin yapıldığı 01.02.2017 tarihinde, ... Vinç... Şirketi tarafından alacağına karşılık olmak üzere, borçlu şirkete ait olduğu gerekçesi ile hacizli olduğunu, ... Vinç... Şirketinin vinç imalatı gerçekleştiren ve imal ettiği vinçleri kiralayan ve satışını yapan bir şirket olduğunu, ... Vinç... Şirketinin borçlu nezdindeki alacağının da mahcuz iş makinesinin satışından kaynaklandığını,her ne kadar ... Vinç... Şirketi bahse konu iş makinesini, borçlu şirkete satmış ve zilyetliğini devretmişse de iş makinesinin sicil kaydını devir etmediğini, daha sonra iş bu şirketlerin bu durumu fırsat bilerek, sicil kaydını davacı şirkete devir ettiklerini, mahcuzu satın aldığını iddia eden üçüncü kişi şirketin de bilahare kullanım hususunda borçlu şirket ile kira sözleşmesi akdettiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; Karayolları Trafik Kanunu"nun 20/d maddesine göre resmi şekilde yapılmayan araç satışlarının geçersiz olduğu, bu durumda tarafların verdiklerini geri alabilecekleri, her ne kadar ... Vinç... Şirketi tarafından borçlu şirkete dava konusu iş makinesinin resmi olmayan bir şekilde satışının yapıldığı ve zilyetliğin nakledildiği kabul edilebilirse de, bu satışın davacı üçüncü kişi açısından sonuç doğurmayacağı, davalı alacaklının iddialarının tescile icbar davasında dinlenebileceği, İcra Mahkemesinin resmi şekilde yapılan satış sözleşmesini geçersiz sayamayacağı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, davalı alacaklı vekilince İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 16.04.2019 tarihli ve 2018/1158 Esas, 2019/804 Karar sayılı kararı ile; ... Vinç... Şirketinin mülkiyeti kendisine ait olan davaya konu iş makinesini borçlunun mülkiyetindeymiş gibi 14.11.2016 tarihinde haczettirdiği, ... Vinç... Şirketinin hacizden bir gün sonra 15.11.2016 tarihinde alacağını temlik ettiği, 17.11.2016 tarihinde de davaya konu takip dosyasından iş makinesi üzerine haciz konulduğu, haciz tarihi olan 17.11.2016 tarihinde iş makinesinin mülkiyetinin borçlu şirkete ait olmadığı, ... Vinç... Şirketine ait olduğu, davacının haciz tarihinden sonra 01.02.2017 tarihinde iş makinesinin mülkiyetini Noter Sözleşmesiyle ... Vinç... Şirketinden devraldığı, yani ... Vinç... Şirketinin halefi haline geldiği, dosya kapsamından dava tarihinde önce davaya konu iştirak haczinden ... Vinç... Şirketinin ve davacının haberdar olduğunun tespit edilemediği, her ne kadar haciz tarihinde iş makinesinin zilyedi borçlu ise de, mahcuzun mülkiyeti davalı borçluya ait olmadığından ve dava tarihinde mülkiyetin davacıya ait olduğu gerekçesi ile davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, karar verilmesi üzerine; istinaf kararı davalı alacaklı vekili tarafından bu kez temyiz edilmiştir.
Dava üçüncü kişinin İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre dava konusu iş makinesinin ilk defa 21.02.2012 tarihinde ... Hidrolik ve İş Mak. Ltd. Şti. adına tescil edildiği, 02.10.2012 tarihinde Hasan ..."ya satışı üzerine 12.10.2012 tarihinde bu kişi adına tescil edildiği, 15.01.2015 tarihinde dava dışı ... Vinç... Şirketine satışı üzerine bu şirket adına tescil edidiği, 01.02.2017 tarihinde Noterde düzenlenen satış sözleşmesi ile dava dışı ... şirketi tarafından davacı üçüncü kişi şirkete 140.400,00 TL bedelle satıldığı ve 06.03.2017 tarihinde üçüncü kişi şirket adına tescil edildiği, İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğünün 2016/23967 Esas sayılı takip dosyası ile dava dışı ... Vinç.. Şirketinin 07.11.2015 tanzim tarihli malen kaydı bulunan bonolar uyarınca borçlu şirket aleyhine 14.11.2016 tarihinde takip başlattığı, takip tarihi ile aynı gün ihtiyati haciz kararının infazı için alacaklı vekilinin gösterdiği adrese gidilerek dava konusu iş makinesinin haczedildiği ve muhafaza altına alındığı, hacizden bir gün sonra 15.11.2016 tarihinde ise ... Vinç... Şirketinin dosya alacağını yine dava dışı 3K Taşımacılık Şirketine temlik ettiği, dava konusu iş makinesinin 17.11.2016 tarihinde adli yediemin deposunda eldeki temyize konu dava dosyasında iştiraken haczedildiği, bilahare temlik alan vekilinin 01.02.2017 tarihinde İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğünün 2016/23967 Esas sayılı dosyası ile mahcuz üzerine konulan haczin kaldırılmasını talep ettiği, bu talep ile aynı gün 520.000 TL kıymet takdir edilen mahcuzun 140.400,00 TL bedelle davacı üçüncü kişi şirkete Noterde tanzim olunan sözleşme ile satıldığı, 13.02.2017 tarihli müdürlük kararı ile haczin kaldırılarak temlik alan vekilinin talebi uyarınca mahcuzun 15.02.2017 tarihinde borçlu şirket yetkilisine teslim edildiği anlaşılmıştır.
Davalı alacaklının dayandığı borçlu şirket ile dava dışı ... Vinç... Şirketi arasında düzenlenen satış formuna ve üçüncü kişi şirketle borçlu şirket arasında düzenlenen kira sözleşmesine konu iş makinesinin teknik özellikleri mahcuza uymaktadır.
O halde, Mahkemece dava dışı ... Vinç... Şirketinin kendi adına tescilli iş makinesini borçlu şirketten olan alacağına istinaden haczettirmesinin, bilahare haczin kaldırılmasının talep edildiği tarih ile aynı tarihte üçüncü kişi şirkete düşük bir bedelle satmış olmasının, yine 01.02.2017 tarihinde üçüncü kişi şirket tarafından satın alındığı iddia edilen mahcuzun üzerindeki haczin kaldırılarak 15.02.2017 tarihinde borçlu şirket yetkilisine teslim edilmiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacı üçüncü kişi şirket mahcuzun borçlunun elinde bulunma nedenini açıklayamadığı gibi, buna ilişkin delillerini de sunamadığı, borçlu şirketin ise oturumlara katılmadığı, iş makinesinin zilyetliklerinde bulunma nedenini ve buna ilişkin delilleri bildirmediği nazara alınarak, üçüncü kişi şirketin, borçlu şirketin, dava dışı ... Vinç... Şirketi ile temlik alan 3K Taşımacılık Şirketinin ticaret sicil kayıtları celp edilip incelenerek organik bağ içinde olup olmadıklarına bakılması, HMK’nin 221. maddesi de nazara alınarak üçüncü kişi şirket,borçlu şirket ve dava dışı ... Vinç... Şirketinin ticari defterleri getirtilerek, dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdii ile; ticari defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılıp yapılmadığı, alacaklı tarafın dayanağı satış sözleşmesi ve bu sözleşme uyarınca kararlaştırılan bedel ödemelerine ilişkin kayıt bulunup bulunmadığı (fatura, çek vs.), gerçek bir satışın yapılıp yapılmadığı, hacizli malların demirbaş olarak kayıtlı olup olmadığı,üçüncü kişi ile borçlu arasında gerçek bir kira ilişkisi olup olmadığı, kira bedellerinin ödenmesi hususunda kayıt bulunup bulunmadığı hususlarında rapor aldırılması, bundan sonra iştirak haczi tarihinden sonra alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı işlemler yapılıp yapılmadığı hususunun bu rapor ve dosya içerisindeki tüm deliller ile birlikte değerlendirilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir.
Belirtilen hususlar dikkate alınmadan eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı biçimde hüküm kurulması isabetli olmamış, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, 6100 sayılı HMK"nin 373/1. maddeleri uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 26.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.