Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/14251
Karar No: 2014/2948
Karar Tarihi: 04.03.2014

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2012/14251 Esas 2014/2948 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2012/14251 E.  ,  2014/2948 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı borçlu .... İş Makinaları San ve Tic.Ltd.Şti."nin amme alacağının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla adına kayıtlı taşınmazını 9.4.2010 tarihinde şirket ortağı ve müdürü ...."in kardeşinin eşi davalı ...."e sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptali talep etmiştir.
    Davalılar vekili, şirketin aciz halinde olmadığını, hacizli ve hacizsiz malların borcu karşılamaya yeterli olduğunu, taşınmazın 57.000,00 TL bedelle satıldığını, borcun taksitlendirildiğini ve ödemelerin devam ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, iptali istenen tasarrufun borçtan önce yapıldığı, borçlu şirketin malvarlığının borca batık olmadığı, aciz belgesi sunulmadığı, dava konusu satış bedeli ile borçlu şirketin forklift aldığı, davalı Songül"ün taşınmazı alabilecek ekonomik güce sahip olduğu, dava konusu satış işleminin gerçek bir satış olduğu, borçlunun 28.3.2011 tarihinde takip konusu borcu 6111 Sayılı yasadan yaralanarak taksitlendirdiği ve ödemenin devam ettiği, davalıların mal kaçırma kastı ile tasarrufta bulunduklarının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar; verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 6183 Sayılı AATUHK"nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için kamu veya kurum alacağının iptal konusu tasarruftan önce doğmuş bulunması, alacağı kesinleşmiş olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, borçlunun malı bulunmaması veya bulunan malın borcu karşılamaması, davanın, iptali istenen tasarruftan itibaren 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu şartların varlığı halinde de dava konusu tasarrufun aynı Kanunun 27,28,29,30. maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir.
    Somut olayda, takip konusu borç, 2008 yılı Ocak ayı ile 2010 yılı Mayıs ayı arasındaki döneme ait olduğundan 2008 yılı Ocak ayından 2010 yılı Nisan ayına kadar olan döneme ait borç, iptali istenen 09.04.2010 tarihli tasarruftan önce doğduğundan mahkemenin borcun doğumunun iptali istenen tasarruftan sonra doğduğu yönündeki tespiti yerinde görülmemiştir. Dosya kapsamından takip konusu alacağın ve borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleştiği ve davanın süresi içinde açıldığı anlaşılmaktadır. 6183 Sayılı AATUHK"nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davalarında, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davalarından farklı olarak davacı alacaklının aciz belgesi sunma zorunluğu bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece, aciz belgesi sunulmadığı yönündeki red gerekçesi de isabetli değildir. Borçlu hakkında aciz belgesi sunulması zorunluluğu bulunmamakla birlikte Aynı Kanunun 27, 29 ve 30 maddelerinde belirtildiği gibi amme alacağını ödememiş borçlulardan müddetinde veya hapsen tazyikine rağmen mal beyanında bulunmayanlarla, malı bulunmadığını bildiren veya beyan ettiği malların borcuna kifayetsizliği anlaşılanların yaptığı tasarrufların iptalinden söz edildiğinden borçlunun malının bulunup bulunmadığı, bulunan malın borcu karşılayıp karşılamadığının tespiti gerekecektir. Somut olayda, borçlu şirket adına kayıtlı 31 UY 203 (26.6.2007 tarihindeki değeri 40.4000,00 TL)ve 31 KB 457 (19.2.2007 tarihindeki değeri 85.000,00 TL)plakalı araç üzerinde davacının ilk sırada hacizleri bulunduğu (davacıdan önceki rehin ve hacizler düşmüş olmakla), yine davacının 30.4.2010 tarihinde aldığı forklift (19 352,00 TL değerinde), 3.3.2011 tarihinde aldığı 2006 model forklift (27.500,00 TL), 14.3.2012 tarihinde aldığı 31 KCN 45 plakalı 2000 model kamyon olduğu ve üç araç üzerinde haciz bulunmadığı, davalı borçlunun 6111 Sayılı Yasadan yararlanan vergi borcunu taksitlendirdiği, borcun 28.3.2011 tarihi itibarıyla 53 378.86 TL, 28.9.2011 tarihi itibarıyla ödenen üç taksit düşüldüğünde bakiye borcun 44.399.17 TL kaldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda bakiye borç miktarı ile borçlu şirketin malvarlığı göz önüne alındığında borçlunun mevcut malvarlığının borcu karşılamaya yeterli olduğu anlaşıldığından, davanın ön şart yokluğundan reddinde, usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması nedeniyle davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Gerek AAÜT"nin 7/2.maddesi gerekse 1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 4.bendindeki “7.078,17 TL nispi “ ibaresinin çıkarılarak yerine “1.200,00 TL maktu “ibaresinin yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA 04.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi