15. Hukuk Dairesi 2016/1573 E. , 2017/3995 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup; mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı taraflar arasında konusu PVC kapı ve pencere yapılması işi olan eser sözleşmesi bulunduğunu, işin yapılıp teslim edildiği halde bakiye iş bedelinin ödenmediğini ve ... İcra Müdürlüğü"nün 209/1899 Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde borca itiraz edildiğini, itiraz tarihinden sonra 36.000,00 TL ödeme yapıldığını ancak kalan bedelin ödenmediğini, itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın 78.392,98 TL üzerinden iptâline, takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini istemiş, davalı işin eksik ve ayıplı ifa edildiğini, icra takibinden sonra tamamlanıp teslim edilen eksik işler nedeniyle 36.000,00 TL ödeme yaptıklarını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece; davalı ticari defterlerine göre 34.114,00 TL alacak göründüğü ve takipten sonra ödenen miktar ile davacının alacağı kalmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, sözleşme tarihine göre uygulanması gereken 818 sayılı mülgâ BK"nın 355 maddelerde düzenlenen ve konusu PVC kapı ve pencere yapılması işi olan eser sözleşmesine dayalı olarak bakiye iş bedelinin ödenmediği iddiasıyla yapılan takibe itiraz nedeniyle İİK"nın 67. maddeye göre açılmış itirazın iptâli davasıdır.
İş bedeliyle ilgili olarak; sözleşmedeki bedelin BK"nın 365. (TBK 480.) maddesinde belirtilen götürü bedel olarak kararlaştırıldığı işlerde, yüklenicinin hakettiği iş bedelinin saptanması ya da iş sahibinin ödemesinin fazla olup olmadığının belirlenmesi için
gerçekleştirilen imalâtın eksik ve kusurlar da dikkate alınarak tüm işe oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam iş bedeline uygulanarak hakedilen bedelin saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplanması gerekir.
Ticari defterlerin delil olarak düzenlendiği 6100 sayılı HMK hükümlerine göre: mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Fatura düzenlenmemiş olan iş bedeli alacağıyla ilgili olarak; sözleşmede aksi yazılmamış ise fatura düzenlenmemesi alacağın istenmesine engel değildir. Çünkü iş bedelinin talep edilebilmesi için fatura düzenlenmiş olma zorunluluğu yoktur.
Yazılı delille (senetle) ispat zorunluluğunun düzenlendiği, 6100 sayılı HMK"nın 200. maddesine göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Mahsup konusunda BK"da yer alan hükümler tarafların birbirlerinden olan alacak ve borçlarıyla ilgili olup yakın akrabalara ilişkin olsa da üçüncü kişilerin alacak veya borçlarıyla ilgili olarak mahsup yapılabileceğini ortaya koyan hükümler değildir. Açık yasal düzenleme bulunmadığından mahsup yapılabilmesi için alacaklının bunu kabul etmesi ya da sözleşmede kararlaştırılmış olması gerekir. Bu hususlar yazılı delille kanıtlanmadıkça üçüncü kişiden olan alacağın mahsubu ile borcun ödendiği kabul edilemez.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki eser sözleşmesinde götürü bedel (BK 365) olarak iş bedeli kararlaştırılmıştır. Götürü bedel eser sözleşmelerinde hakedilen iş bedeli fiziki oran kurularak belirlenmelidir. Öte yandan sözleşmede ödemeler aylık olarak belirlenmiş olup, iş bedelinin dava dışı ..."nın üyelik aidatı mahsup edilerek ödeneceğine dair bir kararlaştırma bulunmadığı gibi talimat da mevcut değildir. Bu hususun miktar itibarıyla yazılı belgeyle kanıtlanması zorunludur. Tarafların ticari defterleri birbiriyle uyumlu olmayıp lehlerine delil olma niteliği de yoktur. Bu nedenle davalı ticari defterlerine dayanılarak hüküm verilebilmesi mümkün değildir. Ayrıca fatura düzenlenmemiş olması da alacağın
varlığı ve istenebilirliği yönünden sonuca etkili değildir. Bu doğrultuda araştırma yapılmalı, kanıtlanan ödemeler düşüldükten sonra bakiye miktar üzerinden itirazın iptâline ve alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkâr tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından, kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 16.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.