10. Hukuk Dairesi 2020/9257 E. , 2021/9841 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No : 2019/580-2020/482
Davalılar :
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı, davalı işverenlere ait işyerinde 01.01.1992- 12.11.2004 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığının tespitini talep etti.
II-CEVAP
Fer’i müdahil Kurum vekili, 19.08.2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle, “Davacının her ne kadar 01.01.1992 – 12.11.2004 tarihleri arasında diğer davalılar yanında çalıştığını iddia etmekte ise de, adı geçene ait hizmet döküm cetvelinde bu işyerinde işe başlama tarihinin 20.05.1997 olarak yer aldığını, bu nedenle davacının 20.05.1997 tarihinden öncesine ilişkin talebinin 506 sayılı Yasanın 79. maddesi gereğince hak düşürücü süre yönünden dinlenemeyeceğini, davacının iddiasını yazılı belgeler bağlamında somut ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerektiğini” ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesi; davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile,
44341445380 T.C. Kimlik, 3501199630991 sigorta sicil nolu davacı ...’nın davalı ... ... Tarım Tic. San. A.Ş.’ne ait 317186.35 sicil sayılı işyerinde 01.03.1996 – 12.09.2002 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak asgari ücretle 2352 gün çalışmasına karşın 121 günlük çalışmasının bildirilip, 2231 günlük çalışmasının bildirilmediğinin,
Davalı işveren ... İmal. İhr. San. Tic. Ltd. Şti.’ne ait 1203271 .35 sicil sayılı işyerinde 13.09.2002 – 12.11.2004 tarihleri arasındaki hizmet akdine dayalı olarak asgari ücretle geçen 780 günlük çalışmasının bildirilmediğinin tespitine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir.
B-BAM KARARI
A-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile; ... 1. İş Mahkemesi"nin 21.01.2019 tarih, 2016/386 Esas ve 2019/20 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına,
B-) Fer"i müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurusunun Reddine,
1-Davanın kısmen kabulü ile;
-Davacı ...’nın davalı ... ... Tarım Tic. San. A.Ş.’ne ait 317186.35 sicil sayılı işyerinde 01.03.1996 – 12.09.2002 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak asgari ücretle 2352 gün çalışmasına karşın 121 günlük çalışmasının bildirilip, 2231 günlük çalışmasının bildirilmediğinin,
-Davalı işveren ... İmal. İhr. San. Tic. Ltd. Şti.’ne ait 1203271.35 sicil sayılı işyerinde 13.09.2002 – 12.11.2004 tarihleri arasındaki hizmet akdine dayalı olarak asgari ücretle geçen 780 günlük çalışmasının bildirilmediğinin tespitine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine," karar vermiştir..
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı ve feri müdahil Kurum vekilleri kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 7. maddesi uyarınca, 01.10.2008 tarihi öncesi isteme ilişkin davanın yasal dayanağı mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 79/10. ve 01.10.2008 tarihi sonrası isteme ilişkin davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleridir. 506 sayılı Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesi uyarınca; "Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Aynı Kanun"un 294.-301. maddelerinde ise mahkeme kararlarının nasıl olması gerektiği belirlenmiştir. Bu düzenlemelere göre Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Yine aynı Kanun"un 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükümleri öngörülmüş olup, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması, zorunludur.
Somut olayda; Mahkemece, gerekçesinde "...davacının 01.01.1992 - 29.02.1996 tarihleri arasında davalı ... ... Tar. Tic. San. A.Ş. nezdinde hizmet akdine dayalı olarak asgari ücretle çalıştığı", şeklindeki belirlemesine karşın hüküm fıkrasında; davacının davalı ... ... Tarım Tic. San. A.Ş.’ne ait 317186.35 sicil sayılı işyerinde 01.03.1996 – 12.09.2002 tarihleri arasında, işveren ... İmal. İhr. San. Tic. Ltd. Şti.’ne ait 1203271.35 sicil sayılı işyerinde 13.09.2002 – 12.11.2004 tarihleri arasında çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair şeklinde hüküm kurulması nedeniyle; davalı ... ... Tarım Tic. San. A.Ş.’ne ilişkin olarak 01.01.1992 - 29.02.1996 arası dönem yönünden hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi; çelişkinin istinaf sebebi yapıldığını belirtmiş olup, ancak HMK 353. madde kapsamında çelişkiyi gidermeksizin; fakat çalışmanın varlığını ilk derece mahkemesinin hüküm fıkrası gibi kabul etmek suretiyle; bilirkişi raporundan alıntı yapılan gerekçe kısmının hatalı olduğunu belirterek, davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabul edildiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesince verilen hükmü kaldırıp, aynı hükmü yeniden kurmak suretiyle hüküm tesis etmiştir.
Kabule göre de; Bölge Adliye Mahkemesi; delil serbestisi ilkesini gözetmeksizin bildirim öncesi sürelerin yazılı delille kanıtlanamayacağı yönündeki değerlendirilmesi hatalıdır.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular üzerinde durulmadan çelişkili ve infaza elverişli olmayacak şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı ile feri müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07.07.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.