Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/6718 Esas 2019/719 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6718
Karar No: 2019/719
Karar Tarihi: 22.01.2019

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/6718 Esas 2019/719 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanığın yokluğunda verilen hükümde tebligatın usule uygun olmadığı ve sanığın hükmü öğrenme ile yasal süresi içinde temyiz ettiği kabul edildiği belirtilmiştir. Kararda sahtecilik suçlamasıyla ilgili belgelerin eksik incelendiği ve artırım yapılarak fazla ceza tayin edildiği ifade edilmiştir. Ayrıca, sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilinceye kadar, diğer kişiler üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılması gerektiğinin gözetilmediği belirtilmiştir. Kararın sebeplerinden dolayı bozulması gerektiği sonucuna varılmış, karar bozulmuştur.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 204. maddesi 3. fıkrası, belgelerde sahtecilik suçu işlendiğinde cezada artırım yapılmasını öngörmektedir. Aynı kanunun 53/3 maddesi ise koşullu salıverilme ve hapis cezasının infazının tamamlanması sürelerini düzenlemektedir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi ise tebligatın usulüne uygun şekilde yapılması gerektiğini belirtmektedir.
11. Ceza Dairesi         2018/6718 E.  ,  2019/719 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Asıl karar; mahkumiyet
    Ek karar; red

    Sanığın yokluğunda verilen hükme ilişkin gerekçeli kararın, sorgusunda bildirdiği adresine yapılan tebligatın iadesi üzerine, gerekçeli kararın aynı adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, ancak bu adrese daha önceden tebligat yapılmadığından, belirtilen şekilde tebliğinin usulsüz olup, sanık müdafınin hükmü öğrenme ile yasal süresi içinde temyiz ettiği kabul edildiğinden; Mahkemenin 26.01.2015 tarihli temyiz isteminin reddine dair ek kararı kaldırılarak yapılan incelemede;
    1- Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu göz önüne alınarak, suça konu senet aslı duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan sonra iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi ve denetime olanak sağlayacak şekilde belge aslının dosya içinde bulundurulması gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Kabule göre de;
    a- Suça konu bononun kanunen sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgelerden olmadığı gözetilmeksizin, sanık hakkında verilen cezalarda 5237 sayılı TCK"nin 204. maddesinin 3. fıkrası uyarınca artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
    b- 5237 sayılı TCK"nin 53/3 maddesi gereği, sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilinceye kadar, diğer kişiler üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 22.01.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.