Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3950
Karar No: 2012/8314
Karar Tarihi: 12.06.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/3950 Esas 2012/8314 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2012/3950 E.  ,  2012/8314 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.02.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin terkini istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 05.06.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 900 TL duruşma vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 12.06.2012 tarihinde oyçokluğu ile karar verild

    KARŞI OY YAZISI

    Dava; irtifak hakkının bedelsiz ya da takdir edilecek tazminat karşılığında terkini istemine ilişkindir.
    Mahkemece; Davalılar ... ve ..."un dava tarihinden önce ölmüş oldukları için bu davalılar yönünden davanın reddine, bedel karşılığı irtifakın terkini davasının kabulü ile 49 parsel sayılı taşınmaz üzerinde tesis edilen irtifakın terkinine ve irtifak bedeli olarak mahkeme veznesine depo ettirilen 1.950.00,00 TL"nin karar kesinleştiğinde davalı ..."a ödenmesine dair hüküm kurulmuştur.
    Hükmü davalı ... temyiz etmiştir.
    ... Mahallesi, 90 pafta, 779 ada 49 parsel sayılı 604,50 m2 yüzölçümlü arsanın tamamı ... Yapı Tasarım İnşaat ve Turizm A.Ş adına tam hisse olarak kayıtlı olup, kütüğün hak ve mükellefiyetler hanesinde "Bu parsel aleyhine 48 parsel lehine haritasında B harfi ile gösterilen 635 m2 sahasındaki arsa üzerinde hiçbir surette inşaat ve duvar yapmamak kadimi surette açık saha halinde bırakmak" şeklinde 15.10.1951 tarihli 2332 yevmiye numaralı irtifak hakkı bulunmaktadır.
    Davacı taraf, aradan geçen 60 yıl içerisinde hızlı şehirleşme ve yapılaşma nedeniyle irtifaktan beklenen menfaat ile ihlal edilen menfaat arasında bir uçurum oluştuğunu, beklenen amacını tamamen ortadan kalktığını, 48 parselin manzarasının kapanmamasının amaçlandığını ancak çevredeki yoğun yapılaşma nedeniyle beklenen amacın elde edilemediğini ileri sürerek şerhin terkinini istemektedir.
    Mahkemece; 12.10.2011 havale tarihli rapor içeriği benimsenerek; irtifakla tesis edilen hak ve yükümlülük arasındaki dengenin kuruluş aşamasında olmadığı gibi esasen sonradan da aşırı bozulmuş olduğu, irtifakta ısrar etmenin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunduğu sonucuna varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İrtifak bir eşya üzerinde hak sahibine o eşyadan yararlanma yetkisi sağlayan bir ayni haktır. Ayni hak olarak herkese karşı ileri sürülebilen mutlak bir etkiye sahiptir.
    Yararlanma tarzı açısından irtifakları olumlu irtifaklar ve olumsuz irtifaklar diye ikiye ayırmak mümkündür.
    Olumlu irtifaklarda hak sahibi eşyayı kullanarak yararlanma yetkisine sahiptir. Hak sahibi ile eşya arasında kullanma dolayısıyla doğrudan doğruya bir aktif ilişki söz konusudur. Örneğin geçit irtifakı, mecra irtifakı gibi.
    Olumsuz irtifaklar, o eşyanın, maliki tarafından belirli bir tarzda kullanılmasını yasaklamak suretiyle, hak sahibine bir menfaat sağlar. Eşyadan yararlanma, eşyayı belirli bir tarzda kullanmayı malike yasaklama biçiminde ortaya çıkmaktadır.
    İrtifakla malike yükletilen yük, örnek olarak manzarayı kapatmama, belirli yükseklikte bina inşa etmeme, gürültü yapan bir işi taşınmazda icra etmeme v.s olabilir.
    MK. m 779/f.1, olumsuz taşınmaz irtifakının içeriğini "mülkiyetin sağladığı bazı yetkileri kullanmaktan kaçınma" şeklinde belirtmiştir.
    Öte yandan, olumsuz irtifaklarda irtifak hakkı sahibi eşya üzerinde zilyet değildir. Ancak Medeni Kanununumuz olumsuz irtifaklarda da hak sahibini "zilyetliğin korunması" hükümlerinden yararlandırmaktadır. MK."nun 973.maddesinin 2.cümlesinde bir "hak zilyetliği" öngörülmüştür.
    İrtifak hakkının sona ermesi kural olarak, irtifak hakkı sahibinin yapacağı yazılı terkin talebi üzerine veya yüklü ve yararlanan taşınmazın yok olması, yüklü taşınmazın kamulaştırılması, sürenin sona ermesi veya mahkeme karar ile mümkündür. ( Eşya Hukuku Prof. Dr. M. Kemal Oğuzman, Prof. Dr. Özer Seliçi, Prof. Dr. Saibe Oktay Özdemir- 2006.Baskı- Sh: 603 ve devamı)
    İrtifak hakkı ile ilgili bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince;
    Dava konusu irtifak şerhi 15.10.1951 tarihinde ... Tapu Sicil Müdürlüğünde düzenlenen resmi senetle yapılmıştır. Bu senede göre 779 ada 48 ve 49 parsellerin geldi kaydının 779 ada 13 parsel olduğu, söz konusu bu taşınmazdan 11.37 m2"lik kısmın yola terk edilmesinden sonra ikiye ifraz edildiği, ifrazen oluşan 635 m2"lik alanlı B harfini ihtiva eden kısım 49 parsel aleyhine ve yine ifrazen oluşan 1056 m2 miktarlı kısım 48 parsel lehine "hiçbir surette inşaat ve duvar ve bina yapmamak, daimi surette açık arsa ve saha halinde bırakmak" üzere irtifak hakkı tesis edildiği, 49 parselin tamamının irtifak hakkı tesisi ile aynı anda 3000 lira bedel mukabilinde Mefharet Çene"ye satıldığı, daha sonra bu yerin 21.07.1986 tarihinde ... Bankası A.Ş satıldığı, davacı şirketin ise bu yeri 03.06.2009 tarihinde bankadan satın alarak malik olduğu görülmüştür.
    Davacı, Medeni Kanununun 785.maddesi uyarınca, mahkemeye başvurarak irtifak hakkının terkini istemektedir.
    Medeni Kanununun 785.maddesi içeriği irdelendiğinde; hükmün amacı hakkın kötüye kullanılmasını önlemektir.
    48 parselin bir bölümü ile bu parsellere bitişik 14-15-16 parsellerin halen bahçe olarak kullanıldığı ve davacıya ait 49 parselinde boş arsa olarak yer aldığı keşifle saptanmıştır.
    Uyuşmazlık irtifak hakkında beklenen faydanın ortadan kalkıp kalkmadığı ve davalının bu hakkı kötüye kullanıp kullanmadığı noktalarında toplanmaktadır.
    15.10.1951 tarihinde tesis edilen ve hakim taşınmazın manzarasının kapanmamasını, komşu taşınmazda yapılacak bina ve yapılar nedeniyle hava ve
    ışıktan mahrum kalınmamasını amaçlayan irtifak hakkının, kurulduğu 1951 yılı ile birlikte daha ziyade ileri ki yıllarda etrafta yoğun yapılaşmanın oluşacağı, buna göre etrafındaki boş arsa, bağ ve bahçelerin binaya dönüşeceği öngörülerek bu günler için kurulduğu, yani irtifak hakkının kurulduğu tarihteki faydadan hiçbir şey eksilmediği gibi bu hakka ihtiyacın ve beklenen faydanın artarak devam ettiğinin kabulü gerekir. Davalıya ait hakim taşınmazında yapılan apartmanın bu güne kadar aynı amaçla kullanıldığı gibi Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul 11.no"lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurumunun 12.09.2007 tarih ve 1247 Sayılı kararı ile dava konusu 48 parselde yer alan taşınmaz "korunması gerekli kültür varlığı olarak" tescillenmiştir.
    Dosya da mevcut kayıt ve belgelere göre; irtifak hakkı ile yükümlü 49 parsel sayılı taşınmaz maliki Mefharet Çene tarafından İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1962/469 Esası üzerinden açılan irtifak hakkının terkini davasının retle sonuçlandığı ve bu kararın 04.07.1963 tarihinde Yargıtay denetiminden geçerek kesinliştiği, keza ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/471 Esası üzerinden ... Bankası A.Ş tarafından açılan terkin davasının da retle sonuçlandığı ve Yargıtay denetiminden geçerek 18.04.2002 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. 2002 yılından işbu davanın açıldığı 2011 yılına kadar ki dönemde irtifak hakkının terkinini gerektirir bir durum oluşmamıştır. Bu nedenlerle; irtifak hakkının kurulduğu tarihten bugüne kadar devam eden hak ve yükümlülükler arasındaki dengenin yükümlü taşınmaz aleyhine bozulduğundan da söz edilemez.
    Kaldı ki davacı dava konusu taşınmazı irtifak hakkı şerhini bilerek ve basiretli bir tacir olarak satın almış olup davalının irtifakın sürdürülmesini istemisini, hakkın kötüye kullanılması olarak da ileri süremez.
    Kesinleşmiş mahkeme kararlarına irtifakın konuluş sebebinin halen güncelliğini korumasına göre; davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş olmakla yerel mahkeme kararının bozulması gerekir.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi