Esas No: 2021/3172
Karar No: 2022/2890
Karar Tarihi: 13.04.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/3172 Esas 2022/2890 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karar temyiz edilmiş. Olayda, sanığın aracını kontrol edemeyerek karşı yönden gelen araca çarpması sonucu üç kişinin yaralanması olmuş. Kararda, Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde; failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınarak, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerektiği belirtilmiş. Ancak, sanık hakkında eksik ceza tayini yapılmış ve bu nedenle karar bozulmuş. Sonrasında hüküm fıkrasının hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine ilişkin dördüncü paragrafın hükümden çıkarılarak yerine “Sanığa verilen 5 ay hapis cezasının sanığın kişiliği, ekonomik durumu nazara alınarak TCK'nın 50/1-a maddesi gereğince 150 tam gün adli para cezasına çevrilmesine; TCK'nın 52/2. maddesi gereğince bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 3000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin eklenmesiyle karar düzeltilerek onanmıştır. Kanun maddeleri
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 62, 50/1-a, 52/2-4,5275 sayılı Kanunun 106/3, TCK’nın 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK'nın 52/4. maddesi ile birlikte 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinin de uygulanması bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya içeriğine göre, sanık sürücünün sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun mahalde, gündüz vakti, yağmurlu havada, zemini ıslak iki yönlü karayolunda seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybedip aracını kaydırarak karşı istikamet şeridine girerek aracının sol ön ve yan kısımları ile, karşı istikametten seyir halinde olan ...’un sevk ve idaresindeki otomobilin sol ön ve yan kısımlarına çarpması sonucu sanığın asli kusurlu olarak iki kişinin hayat fonksiyonlarını ağır (4.) derece etkileyecek nitelikte kemik kırığı oluşmasına, bir kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına neden olduğu olayda, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde; TCK'nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, tamamen kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu üç kişinin yaralanmasına neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin müvekkilinin kusursuz olduğuna, eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna, ehliyetin geri alınmasının mağduriyet doğuracağına, beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine ve adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK'nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi;
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususların aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine ilişkin dördüncü paragrafın hükümden çıkarılarak yerine “Sanığa verilen 5 ay hapis cezasının sanığın kişiliği, ekonomik durumu nazara alınarak TCK'nın 50/1-a maddesi gereğince 150 tam gün adli para cezasına çevrilmesine; TCK'nın 52/2. maddesi gereğince bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 3000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,” ibaresinin eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.04.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.