10. Hukuk Dairesi 2015/18636 E. , 2015/21416 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur.Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Eldeki davada; davacının, 01.01.1980-01.08.1983 tarihleri arasında davalı işyerindeki çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi için Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Öncelikle, davalı şirketin 01.08.1989 tarihinde kanun kapsamına alındığı, ancak davacı adına ... Klima .....ve Ort. ünvanlı (adi ortaklık) işveren tarafından düzenlenip kuruma verilen 01.01.1980 tarihli işe giriş bildirgesinin bulunması karşısında, ....137 sicil numaralı işyerinin kim/kimler adına tescil edildiği araştırılıp, husumetin HMK’nın 124. maddesi gereğince işverene yöneltilmesi için davacıya mehil verilerek, işverenin davaya iştiraki sağlanmalı, işverenin göstereceği deliller toplanmalı, diğer taraftan 10.04.2015 tarihli kolluk araştırmasında davalı işyerinin 1977"den beri faal olduğunun tespit edilmesi karşısında, işyerinin mevcut ve faal olup olmadığı, işveren adına kayıtlı
veya ortağı olduğu başka işyerinin bulunup bulunmadığı, var ise vergi kayıtları, muhtasar beyannameler ve yoklama tutanaklarının olup olmadığı, işyerlerinin niteliği, kapsam tarihi, açılış ve kapanış tarihleri araştırılmalı, resen araştırma ilkesi doğrultusunda; bu işyerine ait talep edilen tüm dönemi kapsar aylık prim ve hizmet belgelerinde kayden çalışması görünen ve uyuşmazlığa konu dönemi kapsar şekilde çalışması bulunan tanıklardan kanaat edinmeye yetecek kadarının re’sen belirlenerek beyanlarına başvurulmalı, talep edilen döneme ilişkin bordro tanıklarına ulaşılamadığı takdirde sigortalı ile birlikte çalışan kişiler ile aynı çevrede işyeri olan işveren ya da bu işverenlerin çalıştırdığı kişiler re’sen saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı, görünmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu yeterince araştırılmalı, ayrıca davacının yaşlılık aylığı alıyor olmasının red sebebi olamayacağı da gözetilerek toplanan tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 07.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.