Esas No: 2022/1784
Karar No: 2022/4390
Karar Tarihi: 10.05.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/1784 Esas 2022/4390 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı sağlık sektöründe faaliyet göstermektedir ve davalı kurumun sigortalılarına sağlık hizmeti sunmaktadır. Kasım 2013 dönemine ait faturalarında yapılan inceleme sonucunda hakedişlerinden 8.625,45 TL kesinti yapılacağı bildirilmiştir. Davacı, haksız ve hukuka aykırı olduğunu iddia ederek, kurum işleminin iptalini ve 8.625,45 TL'nin tahsilini talep etmiştir. Mahkeme kurum işleminin yasal dayanağı olmadığı gerekçesiyle kısmen kabul etmiş, kesintinin gerçekleşmediğine dair istirdat istemini reddetmiştir. Ancak Yargıtay 13. Hukuk Dairesi kararı ile mahkemenin ödeme isteminde karar vermemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek bozulmuştur. Dava tekrar görülmüş, dosya kapsamından kesintinin yapılmadığı anlaşıldığı için kurum işleminin iptaline karar verilmiştir. Ancak mahkeme, davalı lehine vekalet ücreti takdir etmiştir ki bu da usul ve yasaya aykırı olduğu Yargıtay kararı ile belirtilmiştir. Temyiz itirazları reddedilerek hüküm düzeltilerek onanmıştır.
Kanun Maddeleri: 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesi, HUMK'nın 438/7.maddesi ve 440'ıncı maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
VEK. AV. ...
VEK. AV. ...
Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali - istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; sağlık alanında ticari faaliyet gösterdiğini, imzaladığı "Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi" uyarınca davalı kurumun sigortalılarına sağlık hizmeti sunduğunu, davalı kurum tarafından Kasım 2013 dönemine ait faturalar üzerinde yapılan incelemeler sonucunda, hakedişlerinden 8.625,45 TL tutarında kesinti yapılacağının bildirildiğini, kesinti gerekçelerinin gerçek dışı, kurum işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; kurum işleminin iptali ile 8.625,45 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; davaya konu kurum işleminin mevzuat ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece ; davaya konu kurum işleminin yasal dayanağının bulunmadığı, haksız ve hukuka aykırı olduğu, ancak davacının hakedişlerinden yapılan herhangi bir kesintinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile kurum işleminin iptaline, istirdat isteminin reddine dair verilen hüküm, tarafların temyizi üzerine; Yargıtay ( Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 26/06/2018 tarihli ve 2016/278 E. - 2018/7284 K. sayılı kararıyla;
“...6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesi uyarınca dava konusu taleplerden her biri hakkında verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık ve şüphe uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Dava, kesinti işleminin iptali ile 8.625,45 TL'nin tarafına ödenmesine ilişkindir. Mahkemece, idari işlem hakkında hüküm kurulmuş olup, davacının 8.625,45 TL'nin tarafına ödenmesi istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Açıklanan yasa hükmü nazara alındığında, mahkemece, 8.625,45 TL'nin ödenmesi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır...” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece; yasal dayanağı bulunmayan davaya konu kurum işleminin iptalinin gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile kurum işleminin iptaline, 8.625,45 TL’nin davalıdan tahsiline dair verilen hüküm, davalının temyizi üzerine; Dairece verilen 20/01/2021 tarihli ve 2020/1725 E. - 2021/233 K. sayılı kararla; (1) numaralı bentle davalının sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, (2) numaralı bentle;
“... Mahkemece, kurum işleminin iptali yönünden davanın kabulü yanı sıra 8.625,45TL'nin de davalıdan alınıp davacıya verilmesine dair karar verilmiş ise de, dosya kapsamından 8.625,45TL kesinti yapılıp yapılmadığı hususu tespit edilememiştir.
O halde, mahkemece yapılacak iş ihtiyati tedbir kararının akıbeti de araştırılarak; dava konusu kurum işlemine istinaden kesinti yapılıp yapılmadığı üzerinde durularak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır...” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davaya konu kurum işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğu, ancak konulan tedbir nedeniyle davacının hakedişlerinden herhangi bir kesintinin yapılmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile kurum işleminin iptaline, istirdat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) Somut olayda; davalı kurum işlemi ile davacıya ait ilgili dönem faturaları üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı kurumun zarara uğratıldığından bahisle, yersiz ödemelerin tahsiline yönelik davacının hakedişlerinden 8.625,45 TL tutarında kesinti yapılacağı bildirilmiş olup, eldeki davanın ise kurum işleminin iptali ile kesintinin gerçekleşmesi halinde 8.625,45 TL’nin davalıdan istirdadı istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, konulan tedbir kararı uyarınca davacının hakedişlerinden herhangi bir kesinti yapılmamış olup, haksız ve hukuka aykırı kurum işleminin iptaline karar verilmekle, davanın tümden kabul edildiği dikkate alınarak, davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması, HUMK'nın 438/7.maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasındaki "davacının davasının kısmen kabulü ile" ifadesinin çıkarılarak yerine "Davanın kabulüne " ifadesinin yazılmasına, hüküm fıkrasının (6) numaralı bendinde yer alan "6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT'ye göre belirlenen 4.080 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," ifadesinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine "6-Davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına" ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.