15. Hukuk Dairesi 2016/2342 E. , 2017/3987 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın davalılar ... ve ... yönünden reddine, davalı ... yönünden kabulüne, davalı ..... Kalibrasyon Turizm Enerji Pet. Hayv. Sav. San. Tic. Ltd. Şti. yönünden kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı ve davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
1-14.07.2004 gün ve 5219 sayılı Yasa"nın 2-A maddesinin c fıkrası ile HUMK"nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 2.190,00 TL"ye çıkarılmıştır.
Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin kararı 25.01.2016 tarihlidir. Davada 1.500,00 TL"nin tahsili talep edilmiş, 121,77 TL"ye hükmedilmiş olduğundan karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay"ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Bu nedenle davalı .... Kalibrasyon Turizm Enerji Pet. Hayv. Sav. San. Tic. Ltd. Şti."nin temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
3-Davalı ..."ın temyiz itirazlarına gelince,
Davacı vekili, davacının davalı ..."a ait villanın bahçe düzenlemesini yaptığını, davalının, yapılan işler karşılığında davacının doğan alacağını ödemediğini ileri sürmekte, davalı ... vekili ise yanlar arasında akdî ilişkinin bulunmadığını savunmaktadır. Yanlar arasında yazılı sözleşme yapılmadığı çekişmesizdir. Sözlü olarak yapıldığı ileri sürülen sözleşme işin yapıldığının iddia edildiği 2010 yılında yürürlükte bulunan
818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 355. maddesinde tanımlandığı üzere niteliğince bir eser sözleşmesidir. İşin yapıldığı ileri sürülen 2010 yılında yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nın 288 ve izleyen maddeleri hükümleri gereğince, miktar itibariyle yüklenici davacının davalı ... ile arasında eser sözleşmesi yapıldığını yazılı delille kanıtlaması gerekir. Davacı, davalı ... tarafından akdi ilişki inkâr edildiğinden akdî ilişkinin varlığını alacağın miktarına göre yazılı belge ile ispatlayamamıştır. Tanık dinlenmesini mümkün kılan HUMK"nın 293. maddesindeki haller de söz konusu değildir. HUMK"nın 292. maddesine göre senetle ispatı gereken hallerde yazılı delil başlangıcı bulunması halinde tanık dinlenebilir. Yazılı delil başlangıcı, iddianın tamamen ispatına yetmemekle beraber bunun vukuuna delalet eden ve aleyhine ibraz edilmiş olan taraftan sadır olmuş bulunan belgelerdir (HUMK"nın 292/II). Görüldüğü gibi bir belgenin yazılı delil başlangıcı sayılabilmesi için diğer şartlar yanında aleyhine ileri sürülen taraftan sadır olmuş (onun tarafından verilmiş) bulunması da gerekir. Diğer bir ifade ile, yazılı delil başlangıcı niteliğindeki belgenin sözleşmenin tarafı ya da onun temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belge olması gerekir.
Somut olayda davacı vekili, 12.12.2012 havale tarihli dilekçesinde "davacının e-mail adresinden davalılardan ..."ın eşi olan Vildan Durmaz"ın e-mail adresinde işin yapıldığı 2010 yılının 10. ayında mail ile iletişim kurulduğunu, davacının davalının eşi Vildan Durmaz"a 09.10.2010 tarihinde süs havuzu ve çeşme örneklerini içeren mail attığını, Vildan Durmaz"ın da ertesi gün 10.10.2010 tarihinde gönderilen resimleri açamadığını, tekrar gönderilmesini rica ettiğini, davacının tekrar e-mail attığını" beyan etmiş, dilekçesi ekinde mail örneklerini sunmuştur. Davacı vekili 23.05.2014 tarihli dilekçesinde sunulan e-maillerin yazılı delil başlangıcı olduğunu ileri sürerek gösterdiği tanıklarının dinlenmesini istemiştir. Mahkemece söz konusu elektronik yazışmalar yazılı delil başlangıcı kabul edilerek davacının gösterdiği tanıklar dinlenmiş, e-mail yazışmaları ve tanık anlatmalarından davacı ile davalı ... arasında akdî ilişkinin kurulduğu ve davacının dava konusu işleri yaptığının anlaşıldığı belirtilerek davalı ... hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa mahkemece yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilen e-mailler davalı ..."dan sadır olmuş, onun tarafından gönderilmiş değildir. Davalı ..."in eşinin davalının temsilcisi olarak hareket edip etmediği değerlendirildiğinde ise,
Türk Medeni Kanunu"nun 188. maddesi gereğince eşlerden her birinin ortak yaşamın davacı süresince ailenin "sürekli ihtiyaçları için" evlilik birliğini temsil edeceği, ailenin "diğer ihtiyaçları için" eşlerden birinin birliği "diğer eş veya haklı sebeplerle hakim tarafından yetkili kılınması ya da birliğin yararı bulunmasından geçikmede sakınca olması ve diğer eşin hastalığı, başka bir yer de olması veya benzeri sebeplerle rızasının alınamaması" hallerinde temsil edebileceği kabul edilmiş olup, davacının yaptığını ileri sürdüğü dava konusu iş "ailenin sürekli ihtiyaçları" ile ilgili olmadığından ve yasada öngörülen diğer haller de gerçekleşmediğinden davalı ..."ın eşi tarafından gönderildiği iddia olunan e-maillerin davalı ..."la kurulduğu iddia olunan sözleşme ile ilgili yazılı delil başlangıcı olarak kabulü ve tanık dinlenerek akdî ilişkinin kurulduğunun tespiti mümkün değildir. Mahkemece dinlenen tanıkların beyanlarının da hükme esas alınması olanaklı değildir.
Bu durumda davacı iddiasını yasal delillerle kanıtlayamamış ise de, dava dilekçesinde yemin deliline de dayandığından, davacıya davalı ..."a yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılmalı ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
4-Davalılar ... ve ..."in temyiz itirazlarına gelince,
Davalılar ... ve ... hakkındaki davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir. Yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettiren bu davalılar lehine vekâlet ücreti takdiri gerekirken bu konuda olumlu-olumsuz herhangi bir karar verilmemesi de doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı .... Kalibrasyon Turizm Enerji Pet. Hayv. Sav. San. Tic. Ltd. Şti."nin temyiz isteminin REDDİNE, 2. bentte yazılı nedenlerle davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, 3. bent uyarınca davalı ..."ın 4. bent gereğince davalılar ... ve ..."in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden ..., ... ve ... yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilâm harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davalılar ..., Emre Müş. Kalibrasyon Turizm Enerji Pet. Hayv. Sav. San. Tic. Ltd. Şti., diğer davalılar ... ve ..."e geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 16.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.