Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/11899
Karar No: 2019/11982
Karar Tarihi: 25.12.2019

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/11899 Esas 2019/11982 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2018/11899 E.  ,  2019/11982 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve katılmak (sanık ... dışındaki sanıklar hakkında), rüşvet alma ve rüşvet verme ile resmi belgede sahtecilik (sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... (...) ve ... (...) haklarında), görevi kötüye kullanma (sanıklar ... ve ... haklarında)
    HÜKÜM : a) Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve katılmak suçlarından beraat
    b) Resmi belgede sahtecilik suçunun özel belgede sahtecilik olarak kabulüyle zamanaşımı nedeniyle düşme
    c) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... (...), ..., ..., ..., ... (...), ... ve ... haklarında rüşvet alma ve rüşvet verme suçlarının görevi kötüye kullanma ve bu suça azmettirme olarak kabulüyle zamanaşımı nedeniyle düşme
    d) Sanıklar ..., ... ve ... haklarında rüşvet alma ve rüşvet verme suçlarından beraat
    e) Sanıklar ... ve ... haklarında görevi kötüye kullanma suçuna ilişkin eylemlerinin kül halinde rüşvet alma suçunu oluşturduğunun kabulüyle, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... (...) haklarında rüşvet alma ve rüşvet verme suçlarından mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    CMK"nın 260/1. maddesine göre rüşvet alma ve rüşvet verme suçlarından katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanunun 18. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak bu suç yönünden katılma talebinin KABULÜNE, sanıkların üzerlerine atılı cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve katılmak ile resmi belgede sahtecilik suçlarının mahiyetine göre doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan Hazine ile sanıkların üzerine atılı cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve katılmak suçlarının mahiyetine göre doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan katılan Türk Standardları Enstitüsünün bu suçlardan kurulan hükümleri temyiz etme hakları bulunmadığından, vekillerinin bu hükümlere ilişkin temyiz istemlerinin ve sanık ... hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine ilişkin kararı temyizde hukuki menfaati bulunmadığından müdafin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317. maddesi uyarınca ayrı ayrı REDDİNE, incelemenin katılan vekilinin sanık ... dışındaki sanıklar haklarında rüşvet alma ve rüşvet verme suçlarından verilen beraat, mahkumiyet ve zamanaşımı nedeniyle düşme ile sahtecilik suçundan verilen zamanaşımı nedeniyle düşme, diğer katılan Hazine vekilinin rüşvet alma ve rüşvet verme suçlarından verilen zamanaşımı nedeniyledüşme ve beraat, sanıklar ..., ... ve ... müdafilerin adı geçen sanıklar hakkında verilen mahkumiyet ile sanıklar ... ve ...’ın haklarında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    132 sayılı Türk Standardları Enstitüsü Kuruluş Kanununun 13. maddesinde “Türk Standardları Enstitüsünün malları Devlet malı sayılır. Bu mallar aleyhine cürüm işleyenlere bu cürümlerinden dolayı Devlet memurları hakkında tatbik edilen ceza hükümleri uygulanır.” hükmüne yer verildiği, katılan kurumda çalışan sanıkların kurumun malları aleyhine işlenen suçlar dışındaki fiillerinden dolayı kamu görevlisi (memur) gibi cezalandırılamayacakları, suç tarihleri ile 5237 sayılı TCK’nın 7. maddesi de dikkate alındığında rüşvet alma veya görevi kötüye kullanma suçlarının faili olamayacakları, dolayısıyla anılan suçlara asli fail, azmettiren ya da yardım eden olarak da katılmanın söz konusu olamayacağı, bu nedenle dava konusu somut olaylarda sanıkların 765 sayılı TCK’nın 345. maddesinde düzenlenen özel evrakta sahtecilik suçunun faili olabilecekleri yönündeki mahkeme kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı, iddianamelerde yer alan sahte belge oluşturulması karşılığı menfaat temin edilerek rüşvet anlaşmasına varıldığı yönündeki iddiaların sübutu halinde yukarıda yapılan açıklamalar da göz önünde tutulduğunda suç tarihlerinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nın 503. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunun oluşabileceği, her ne kadar bir kısım sanıklar hakkında eylemleri yanılgılı olarak görevi kötüye kullanma ve bu suça azmettirme olarak kabul edilmiş ise de anılan her iki suçun da aynı Yasanın 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi oldukları hususları nazara alınarak yapılan değerlendirmede;
    Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında resmi belgede sahtecilik suçunun özel belgede sahtecilik, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında rüşvet alma ve rüşvet verme suçlarının da görevi kötüye kullanma ve bu suça azmettirme olarak kabulüyle verilen zamanaşımı nedeniyle düşme hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen kamu davasının düşmesine dair hükümler sonucu itibarıyla usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılanlar vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında verilen mahkumiyet, sanıklar ..., ... ve ... haklarında verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
    Sanıklara yüklenen eylemlerin sübutu halinde dolandırıcılık suçunu oluşturabileceği, bu suçun 765 sayılı TCK"nın 503. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen yedi yıl altıaylık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, suç ve hüküm tarihleri arasında da bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5237 sayılı TCK"nın 7/2 ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE 25/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi