Esas No: 2020/2566
Karar No: 2021/815
Karar Tarihi: 21.04.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2566 Esas 2021/815 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2566
Karar No : 2021/815
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Şanlıurfa ili, Bozova ilçesi, … Köyünde … yılında … olarak göreve başlayıp, … yılında kendi isteği ile görevinden ayrılan davacı tarafından 02/06/2007 tarihinde yürürlüğe giren 442 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesi uyarınca tazminatının ödenmesi talebiyle davalı idareye yapılan 12/12/2007 tarihli başvurunun reddine yönelik … tarih ve … sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı işleminin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı tazminatın 12/12/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
442 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesinin 2. fıkrasında geçici köy korucusu olarak görev yapmakta iken elli beş yaşını doldurmadan kendi istekleri ile görevlerinden ayrılan geçici köy korucularına hizmet sürelerine bakılmaksızın 20.000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan aylık katsayı ve hizmet yılları esas alınarak tazminat verileceği hususu düzenlenmiş olup, 5673 sayılı Kanun'da, bu düzenlemenin sadece yürürlüğe girdiği 02/06/2007 tarihinden sonraki olaylara uygulanacağı açıkça belirtilmediği gibi, bu tarihten önce geçici köy koruculuğundan ayrılanların yararlanamayacağına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediği anlaşıldığından, davacının 5673 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesine istinaden tarafına tazminat ödenmesi istemininin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı; öte yandan hukuka aykırı bulunan dava konusu işlem nedeniyle davacının mahrum kaldığı maddi kayıplarının davalı idarece tazmin edilmesi gerektiği gerekçesiyle işlemin iptaline, davacıya ödenmesi gereken tazminatın Bozova Kaymakamlığı aracılığıyla gönderilen dilekçenin davalı idarenin kayıtlarına girdiği tarihten itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin karar düzeltme aşamasında verilen 27/11/2019 tarih ve E:2019/6144, K:2019/10778 sayılı kararıyla;
02/06/2007 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5673 sayılı Kanun'un 2. maddesiyle 442 sayılı Köy Kanunu'na eklenen Ek 17. madde uyarınca, elli beş yaşını doldurmadan kendi istekleri ile görevlerinden ayrılan geçici köy korucularına, hizmet sürelerine bakılmaksızın 20.000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan aylık katsayısı ve hizmet yılı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda tazminat ödeneceğinin hükme bağlandığı, ancak anılan Kanun hükümlerinin incelenmesinden, getirilen bu düzenlemenin Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten (02/06/2007) öncesine uygulanacağına ilişkin herhangi bir hüküm içermediği, nitekim davacının da Kanun'un yayım tarihinden önce 1998 yılında görevinden ayrıldığı, başvurusunun ise Geçici 2. maddenin yürürlük tarihinden önce yapıldığı;
Bu durumda yeni getirilen düzenlemenin davacının durumunda olanları kapsamadığı sonucuna varılarak, ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu işlemin iptali ve tazminat isteminin kabulü yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 5673 sayılı Kanun'un 2. maddesiyle 442 sayılı Köy Kanunu'na eklenen Ek 17. maddenin 02/06/2007 tarihinde yürürlüğe girdiği, davacının bu tarihten önce kendi rızasıyla görevinden ayrılması nedeniyle söz konusu hükmün davacı bakımından uygulanamayacağı, Kurumlarının her türlü harçtan muaf olması nedeniyle aleyhlerine yargılama giderine hükmedilemeyeceği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile ... İdare Mahkemesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı, Şanlıurfa ili, Bozova ilçesi, … Köyünde … yılında … olarak göreve başlayıp, … yılında kendi isteği ile görevinden ayrılmıştır. Davacı tarafından, 02/06/2007 tarihinde yürürlüğe giren 442 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesi uyarınca tazminatının ödenmesi talebiyle davalı idareye yapılan 12/12/2007 tarihli başvuru Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının … tarih ve … sayılı işlemi ile reddedilmiştir.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
02/06/2007 tarih ve 26540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5673 sayılı Köy Kanununda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 2. maddesiyle 442 sayılı Köy Kanunu'na eklenen Ek 17. maddesinde;
"Elli beş yaşını doldurup onbeş yıldan az hizmeti olan veya elli beş yaşını doldurmamış olan geçici köy korucularından; sağlık ve idarî nedenlerle görevine son verilenler ile ölenlere (elli beş yaşını doldurmamış olmakla birlikte onbeş yıl veya daha fazla hizmeti bulunanlardan görevleri ile ilişikleri devam etmekte iken vefat edenler hariç), 20.000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan aylık katsayısı ve hizmet yılı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda tazminat ödenir.
Elli beş yaşını doldurmadan kendi istekleri ile görevlerinden ayrılan geçici köy korucularına, hizmet sürelerine bakılmaksızın 20.000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan aylık katsayısı ve hizmet yılı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda tazminat ödenir.
Tazminat hesabında bir yıldan az olan hizmet süresi bir yıl kabul edilir. Bir tam yılı aşan süreler için; ay kesirleri tam ay sayılmak suretiyle bu süre ile orantılı ödeme yapılır. Vefat eden geçici köy korucularının hak ettiği tazminat kanunî mirasçılarına ödenir. Verilecek tazminat tutarından herhangi bir vergi ve kesinti yapılmaz. Ek 16. madde uyarınca aylık bağlanan veya disiplin hükümlerinin uygulanması sonucu görevlerine son verilen geçici köy korucularına bu madde hükümlerine göre tazminat ödenmez.
Geçici köy korucularından görev süresi içinde vefat edenlerin eşine ve çocuklarına, bunlar yoksa anne ve babasına, bunlar da yoksa kardeşlerine, 15.000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda herhangi bir vergi ve kesintiye tâbi tutulmaksızın ölüm yardımı ödenir.
Geçici köy korucularından sakatlananların kendilerine, ölenlerin ise dul ve yetimlerine 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanmak suretiyle malûllük ya da dul ve yetim aylığı bağlanmış olması durumunda; bu madde hükümlerine göre ayrıca tazminat ödenmez, önceden bu madde hükümlerine göre tazminat ödenmiş olanların almış oldukları tazminat tutarı 2330 sayılı Kanun hükümlerine göre ödenmesi gerekecek nakdî tazminat tutarından düşülür.
Ek 16. madde ile bu madde kapsamındaki ödemeler, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılır ve ödemenin yapılmasını takip eden iki ay içinde Hazineden tahsil edilir." hükmüne yer verilmiştir.
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihten daha sonra, 04/07/2012 tarih ve 6353 sayılı Kanun'un 67. maddesi ile 442 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 2. maddesinde;
"Bu maddeyi düzenleyen Kanun ile Ek 16. maddede yapılan değişiklik sonucu anılan madde kapsamına girenlerden müracaat edenler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren anılan madde hükümlerinden yararlandırılır. Ancak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönem için herhangi bir ödeme yapılmaz.
27/5/2007 tarihli ve 5673 sayılı Köy Kanununda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce geçici köy koruculuğu yapanlardan Ek 16. ve Ek 17. maddelerde yer alan şartları taşıyanlara yazılı müracaatları üzerine bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren bu madde hükümleri uygulanır. Ancak geçmiş süreler için herhangi bir ödeme yapılmaz." hükmü kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, 02/06/2007 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5673 sayılı Kanun'un 2. maddesiyle 442 sayılı Köy Kanunu'na eklenen Ek 17. madde uyarınca, elli beş yaşını doldurmadan kendi istekleri ile görevlerinden ayrılan geçici köy korucularına, hizmet sürelerine bakılmaksızın 20.000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan aylık katsayısı ve hizmet yılı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda tazminat ödeneceği kurala bağlanmış olup, söz konusu hükümler uyarınca, bu maddenin Kanun'un yürürlüğe girdiği 02/06/2007 tarihinden öncesine uygulanacağına ilişkin herhangi bir düzenleme içermediği anlaşılmaktadır. Bu konudaki belirsizliği gidermek amacıyla yürürlüğe konulan, 04/07/2012 tarihinde 442 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 2. maddede ise; 5673 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önce geçici köy koruculuğu yapanlardan Ek 17. maddede yer alan şartları taşıyanlara, yazılı müracaatları üzerine bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren bu madde hükümlerinin uygulanacağı, ancak geçmiş süreler için herhangi bir ödeme yapılmayacağı kurala bağlanmıştır.
Nitekim, davacının da Kanun'un yürürlük tarihinden önce, 1998 yılında görevinden kendi isteğiyle ayrıldığı, söz konusu hükümden yararlanma talebiyle davalı idareye yaptığı 12/12/2007 tarihli başvurusunun ise, 04/07/2012 tarihinde 442 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 2. maddenin yürürlük tarihinden önce yapıldığı görülmektedir.
Bu durumda, yeni getirilen düzenlemenin davacının durumunda olanları kapsamadığı açık olup, söz konusu düzenlemenin yürürlük tarihinden önce kendi isteğiyle görevinden ayrılan davacıya bahsi geçen tazminatın ödenmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali ve davacının tazminat talebinin kabulü yolundaki İdare Mahkemesi ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, davacının 04/07/2012 tarihinde 442 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 2. madde uyarınca davalı idareye başvurabileceği açıktır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne;
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ve tazminat isteminin kabulüne ilişkin ... İdare Mahkemesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/04/2021 tarihinde, oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Temyiz edilen dosyanın incelenmesinden, ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının usul ve hukuka uygun olduğu, temyiz dilekçesinde yer alan hususların kararın bozulmasını gerektiren bir husus içermediği anlaşıldığından, kararın onanması gerektiği oyuyla, bozma kararına katılmıyoruz.
KARŞI OY
XX- 442 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesinin 2. fıkrasında, geçici köy korucusu olarak görev yapmakta iken elli beş yaşını doldurmadan kendi istekleri ile görevlerinden ayrılan geçici köy korucularına hizmet sürelerine bakılmaksızın 20.000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan aylık katsayı ve hizmet yılları esas alınarak tazminat verileceği hususu düzenlenmiş olup, 5673 sayılı Kanun'da, bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği 02/06/2007 tarihinden önceki olaylara uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakla birlikte, davacının davalı idareye başvurduğu tarihten sonra yürürlüğe giren 04/07/2012 tarih ve 6353 sayılı Kanun'un 67. maddesi ile 442 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 2. madde uyarınca; Ek 17. madde hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten önce geçici köy koruculuğu görevinden ayrılmış olanlara da söz konusu hükmün uygulanabilecek olması nedeniyle, halihazırda Ek 17. madde hükmünden davacının da yararlanabileceği açık olduğundan, söz konusu madde uyarınca tazminat talebinde bulunan davacının bu isteminin reddine ilişkin işlemin iptaline ilişkin Mahkeme kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan, Kanun'un Geçici 2. maddesinde yer alan; 27/5/2007 tarih ve 5673 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önce geçici köy koruculuğu yapanlardan Ek 17. maddede yer alan şartları taşıyanlara yazılı müracaatları üzerine bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren bu madde hükümlerinin uygulanacağı, ancak geçmiş süreler için herhangi bir ödeme yapılmayacağı hükmü uyarınca, davacıya ödenecek tazminata uygulanacak faiz miktarının Geçici 2. maddenin yürürlük tarihinden (12/07/2012) itibaren işletilebileceği açıktır. Bu nedenle, davacının tazminat talebinin kısmen (12/12/2007-12/07/2012 arasına ilişkin dönem) reddi gerekmektedir.
Bu bakımdan, ... İdare Mahkemesi ısrar kararının dava konusu işlemin iptaline yönelik kısmının yukarıdaki gerekçe ile onanması, faiz talebine ilişkin kısmının ise 12/12/2007-12/07/2012 tarihleri arasındaki kısım bakımından bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.