21. Ceza Dairesi 2015/9970 E. , 2015/715 K.
"İçtihat Metni"
... Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 28.11.2014 gün ve 2014/21379/71750 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 10.12.2014 gün ve KYB.2014/392385 sayılı ihbarnamesi ile;
Mühür bozmak suçundan sanık ...’nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 203/1 ve 62. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, zarar giderilmediğinden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 24/05/2011 tarihli ve 2011/22 esas, 2011/106 sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre,
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19/02/2008 tarihli ve 2006/6 MD-346 esas, 2008/25 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden 5271 sayılı Kanun"un 231/6-c maddesinde yer alan koşulun aranmayacağı cihetle, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2. kitabının 3. kısmının Kamu Güvenine Karşı Suçlar başlıklı 4. bölümünde yer alan 203. maddesinde düzenlenen sanığın üzerine atılı mühür bozma suçunun, zarar doğurmaya elverişli bulunmadığı gibi, suçun işlenmesiyle somut bir zararın da oluşmadığı gözetilmeden, yazılı gerekçe ile sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinde,
2-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 232/6. maddesine aykırı olacak şekilde cezanın paraya çevrilmesinde uygulanan kanun maddesinin hükümde gösterilmemesinde, isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
5271 sayılı CMK"nun 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için, aynı maddenin 6. fıkrasında zararın ödenmesi koşulu öngörülmüş ise de, bu koşulun aranabilmesi için suçun niteliği veya işleniş biçimine ve doğurduğu sonuçlarına göre ortada maddi bir zararın bulunmasının zorunlu bulunması, buna karşın mühür bozma suçunun devlete ve millete karşı suçlar arasında yer alıp, kamu idaresinin mühür koymaya yönelik iradesine karşı işlenmesi nedeniyle, mühür bozma eyleminin meydana getirdiği bir zarardan söz edilemeyeceği gözetilerek, daha önce işlediği kasıtlı bir suç bulunmayan sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, CMK"nun 231/6. maddedeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin, dosya içeriğine uymayan biçimde yalnızca zararın karşılanmadığı gerekçisiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinde isabet bulunmadığı anlaşılmakla, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki (1) nolu istem yerinde görüldüğünden, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 24.05.2011 gün ve 2011/22 esas, 2011/106 sayılı kararının CMK"nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre müteakip işlemlerin mahallinde ikmaline, paraya çevirmeye ilişkin dayanak kanun maddesi kararda gösterilmemiş ise de, hükmün içeriğine ve uygulamaya göre, belirtilen eksikliğin maddi hata niteliğinde olduğu görülmekle, mahallinde ikmal edilmesi mümkün olup, maddi hata niteliği taşıyan hususların kanun yararına bozma yasa yolu ile incelenmesi mümkün bulunmadığından, yerinde görülmeyen (2) nolu istemin REDDİNE, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.