10. Ceza Dairesi 2021/3614 E. , 2021/9700 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan şüpheli ... hakkındaki, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına itirazın kabulüne dair ... 7. Sulh Ceza Hakimliğinin 16/07/2020 tarihli ve 2020/... değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 04/02/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 21/01/2020 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 06/03/2020 tarihli ve 2020/... soruşturma, 2020/... sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, şüphelinin talep etmesi halinde tedaviye tabi tutulmasına, aynı Kanunun 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına, karar verildiği, şüpheli tarafından 26/06/2020 tarihinde karara itiraz edildiği,
2- İtirazı inceleyen merci ... 7. Sulh Ceza Hakimliğinin kanun yararına bozma istemine konu 16/07/2020 tarihli ve 2020/2821 değişik iş sayılı kararı ile, itirazın kabulüne, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ortadan kaldırılmasına, kesin olarak karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 06/03/2020 tarihli ve 2020/... soruşturma, 2020/... sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı şüpheli tarafından yapılan itirazın kabulüne ve anılan kararın kaldırılmasına ilişkin ... 7. Sulh Ceza Hâkimliğinin 16/07/2020 tarihli ve 2020/... değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, şüphelinin itiraz dilekçesi içeriği ile adli sicil kaydının örtüştüğü gerekçesiyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı yapılan itirazın kabulüne karar verilmiş ise de; şüphelinin 22/01/2020 tarihli kolluk tarafından alınan ifadesinde arkadaşı ..."a giymesi için verdiği montun cebinde bulunan uyuşturucu maddenin kendisine ait olduğunu, bu maddeyi ... İlçesinde tanımadığı bir şahıstan aldığını belirttiği, ..."ın aynı tarihli alınan ifadesi ve tutanak .içeriğinin şüpheliyi doğrulaması karşısında, mevcut delillerin kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi hususunda yeterli olduğu gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek ... 7. Sulh Ceza Hâkimliğinin 16/07/2020 tarihli ve 2020/... değişik iş sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konuyla İlgili Hukuksal Düzenlemeler:
a) TCK"nın 191. maddesi:
(1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır.
(3) Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre Cumhuriyet savcısının kararı ile üçer aylık sürelerle en fazla bir yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir.
(4) Kişinin, erteleme süresi zarfında;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması,
hâlinde, hakkında kamu davası açılır.
(7) Şüpheli erteleme süresi zarfında dördüncü fıkrada belirtilen yükümlülüklere aykırı davranmadığı ve yasakları ihlal etmediği takdirde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir.
(9) Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır.
b) CMK’nın 160.maddesi:
(1) Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
(2) Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.
c) CMK"nın 171. maddesi:
(1) Cezayı kaldıran şahsî sebep olarak etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerektiren koşulların ya da şahsî cezasızlık sebebinin varlığı halinde, Cumhuriyet savcısı kovuşturmaya yer olmadığı kararı verebilir.
(2) 253 üncü maddenin ondokuzuncu fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, Cumhuriyet savcısı, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olup, üst sınırı bir yıl
veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı, yeterli şüphenin varlığına rağmen, kamu davasının açılmasının beş yıl süreyle ertelenmesine karar verebilir. Suçtan zarar gören, bu karara 173 üncü madde hükümlerine göre itiraz edebilir.
(4) Erteleme süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmediği takdirde, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir. Erteleme süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde kamu davası açılır. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez.
ç) CMK"nın 173. maddesi:
(1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
d) Anayasa"nın 36. maddesinin 1. fıkrası:
Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.
e) Anayasa"nın 38. maddesinin 4. fıkrası:
Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.
f) AİHS"nin 6. maddesinin 1. fıkrası:
Herkes, gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili anlaşmazlıkların çözümlenmesi, gerek kendisine yöneltilen herhangi bir suçlamanın karara bağlanması konusunda, kanunla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde adil ve açık olarak görülmesini istemek hakkına sahiptir.
D-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli Hamdi Batuhan Hatıpoğlu hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca 06/03/2020 tarihli ve 2020/11818 soruşturma, 2020/547 sayılı karar ile “kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” karar verildiği, şüpheli tarafından karara itiraz edilmesi üzerine ... 7. Sulh Ceza Hâkimliğinin 16/07/2020 tarihli ve 2020/2821 değişik iş sayılı kararı ile “ itirazın kabulüne ve anılan kararın kaldırılmasına” karar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan hukuksal düzenlemeler doğrultusunda, şüpheliye yükümlülük getiren denetimli serbestlik tedbirini içermesi nedeniyle, TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı, CMK"nın 171. maddesinde yer alan "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararından farklıdır.
Adil yargılama ilkesi ve suçsuzluk karinesi gereğince, CMK"nın 171. ve 173. maddelerinde suçtan zarar gören için tanınan "kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına itiraz" hakkıyla ilgili hükümlerin, TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası kapsamında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı "şüpheli" için de kıyas yolu ile uygulanması gerekir. Açıklanan nedenlerle "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçundan şüpheli hakkında, Cumhuriyet savcısı tarafından TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası kapsamında verilen "kamu davasının açılmasının ertelenmesine" ilişkin karara, şüphelinin itiraz hakkının bulunduğu tartışmasızdır.
Lekelenmeme hakkı, suç şüphesi nedeniyle hakkında soruşturma veya kovuşturma yürütülen kişinin bu işlemlerden dolayı onur, şeref ve haysiyetinin zarar görmemesi, toplum içindeki saygınlığının zedelenmemesi, hakkında henüz kesin hüküm verilmemiş kişinin masumiyetine zarar verecek, kişiyi toplum nezdinde mahkûm edecek her türlü söz, yayın, haber gibi davranışlardan kaçınma olarak tanımlayabilir.
Lekelenmeme hakkı ile doğrudan ilişkili olan gizlilik ilkesinin amaçlarından biri olan “Suç şüphesi altında bulunan şüphelinin toplumsal saygınlığı, şeref ve onurunun
gereksiz yere zarar görmemesi” için, kişilerin lekelenmeden, yani şüpheli olarak afişe edilmeden kamu davası için yeterli şüphe yok ise üzerindeki “leke”nin kalkmasının sağlanması gerekmektedir. Ceza muhakemesinin amacı, insan hakları ihlallerine yol açmadan maddi gerçeğin araştırıp bulunması, adaletin gerçekleştirilmesi ve hukuki barışın sağlanmasıdır. Bu nedenle, beraat edecek kişiler hakkında gereksiz yere kamu davası açılmamalıdır. Yine aynı nedenle Ceza Muhakemesi Kanununun 158. maddesine eklenen 6. fıkraya göre, içeriği suç oluşturmayan veya soyut nitelikteki ihbar ve şikayetler için soruşturma öncesi bir değerlendirme sistemi oluşturulmuştur. Böylece ilgiliye şüpheli sıfatı verilmeyerek lekelenmeme hakkı korunacaktır.
Lekelenmeme hakkı, suçsuzluk karinesinin bir sonucudur ve kovuşturma aşaması için olduğu kadar soruşturma aşaması için de geçerli bir haktır.Türk Ceza Adalet sistemimizde benimsenen “kişilerin lekelenmeme hakkı” ile “eksiksiz soruşturma ve tek celsede duruşma” ilkeleri uyarınca, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcıları, makul sürede bütün delilleri toplamaları, sadece mahkûmiyetle sonuçlanacağını değerlendirdikleri hususları dava konusu yapmaları gerekmektedir.
Tüm bu açıklamalar, TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca verilen “kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar için de geçerli olmalıdır, zira; TCK’nın 191/4. maddesine göre; Kişinin, erteleme süresi zarfında;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması,
Hâlinde, hakkında kamu davası açılacaktır. Dolayısıyla, hakkında kamu davası açılması için yeterli şüphe bulunmayan şüpheli hakkında dahi, kamu davasının açılmasının ertelenmesi yoluyla, TCK’nın 191/4. maddesindeki koşulların gerçekleşmesi halinde kamu davası açılmış olacaktır.
Somut olayda, Olay Tutanağı içeriğine göre; olay tarihinde saat 22.00 sıralarında, kolluk görevlilerince, ... plakalı aracın şüphe üzerine durdurulduğu, araç sürücüsünün ... olduğu, ön yolcu koltuğunda şüpheli ...’nun oturduğunun tespit edildiği, kaba üst aramalarında ...’nin üzerindeki montun dış cebinde şeffaf poşete sarılı daralı 1,1 gram uyuşturucu maddenin ele geçirildiği, maddenin kendisine ait olup olmadığı sorulduğunda, üzerindeki montun arkadaşı ...’a ait olduğunu, uyuşturucu maddenin kendisine ait olmadığını beyan ettiği, ...’ın da, ...’ın üzerindeki montun kendisine ait olduğunu, uyuşturucunun kendisine ait olmadığını beyan ettiği, şüphelinin 22/01/2020 tarihli kolluk tarafından müdafii olmaksızın alınan ifadesinde arkadaşı ..."a giymesi için verdiği montun cebinde bulunan uyuşturucu maddenin kendisine ait olduğunu, bu maddeyi ... İlçesinde tanımadığı bir şahıstan aldığını belirttiği, ..."ın aynı tarihli alınan ifadesinin de aynı mahiyette olduğu, anlaşılmış ise de;
21/01/2019 tarihli tutanak içeriğine göre uyuşturucu maddenin şüphelide değil ... isimli şahsın üzerindeki montun cebinde ele geçirilmesi, itiraz dilekçesi içeriğinde adı geçen Berkay"ın daha önceden ceza alması nedeniyle montun kendisine ait olduğunu söylediğini beyan etmesi, ancak uyuşturucunun da, montun da kendisine ait olmadığını belirtmesi, şüphelinin uyuşturucu madde kullanımına ilişkin herhangi bir adli sicil kaydının bulunmaması, karakolda müdafii olmaksızın vermiş olduğu ifadesinden dönmesi, uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle de saptanmaması, şüphelinin olay tutanağında yer alan beyanı ile karakoldaki savunması arasındaki çelişkinin giderilmemesi karşısında CMK’nın 160. maddesinde yer alan düzenlemeye göre Cumhuriyet
savcısının şüphelinin lehine olan delilleri de toplamakla görevli olması, kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanması kararının şüpheliye yükümlülük yüklemesi, yükümlülük ihlali halinde TCK’nın 191/4. maddesi uyarınca hakkında kamu davası açılacağı da dikkate alınarak Berkay’ın üzerindeki montun ve cebindeki uyuşturucu maddenin şüpheliye ait olmasının hayatın olağan akışına aykırı olması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde itirazın kabulüne karar verilmesinde kanuna aykırılık görülmemiş olup kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
E-) Karar:
Yukarıda açıklanan nedenle, ... 7. Sulh Ceza Hâkimliğinin 16/07/2020 tarihli ve 2020/2821 değişik iş sayılı kararına ilişkin kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 06/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.