MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, davalı banka tarafından davacıya 2 ayrı hesap kat ihtarı gönderildiğini, davacı ... kefili olarak görünmekte ise de, böyle birini tanımadığını ve kefalet sözleşmesi imzalamadığını, icra takibi başlatılması ihtimali bulunduğundan dava açmak zorunda kaldıklarını ileri sürerek bankaya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı hakkında başlatılmış bir icra takibi bulunmadığından dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu genel tarımsal kredi sözleşmesindeki kefalet imzasının davacı eli ürünü olmadığının bilirkişi incelemesi ile anlaşıldığı, kaldı ki kefil olunan miktarın el yazısı ile yazılmamış olduğundan kefaletin şeklen de geçersiz olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne, davacının kefil sıfatıyla davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 22/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.