16. Hukuk Dairesi 2013/4252 E. , 2013/4680 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ... 20.01.2010 havale tarihli dava dilekçesinde; irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı iddiasına dayanarak kendisi ve paydaşları adına kayıtlı 164 parsel sayılı taşınmaz ile bütün halinde kullandıkları, dedelerinden intikal eden ve tescil harici bırakılan yerin dedesinin tüm mirasçıları adına tescili istemi ile dava açmış, ... ve müşterekleri aynı nedenlerle davaya katılmış, diğer mirasçılar da davaya muvafakat etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, 09.11.2010 tarihli bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen taşınmazın 164 sayılı parsele ilave edilmesi sureti ile 22.267,69 m2 yüzölçümü ile tapu kaydındaki payları oranında tapu kayıt malikleri adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın tarım arazisi niteliğinde bulunduğu, kamu yararına tahsis edilen, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan veya yasalar gereğince devlete intikal eden yerlerle ilgisinin olmadığı, davacı lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz, ... Müdürlüğünden gönderilen cevaba göre devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşlık yerlerden olması sebebiyle tespit dışı bırakılmıştır. Davacı ve katılanlar, kazandırıcı zamanaşımı ile zilyetlik hukuki nedenine dayanarak tescil isteğinde bulunmuştur. Böyle bir yerin emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesine müteakip, kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi suretiyle 3402 sayılı ... Kanunu"nun 14 ve 17. maddeleri hükümlerine göre kazanılması mümkündür. Bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi uydu ve hava fotoğraflarıdır. Fotoğrafların en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli buluna dava tarihinden öncesine ait uydu ve hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır. Hal böyle olunca, taşınmazın bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi ve taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu, jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşlık yerlerden olduğu belirtildiğine göre taşınmaz üzerindeki imar ve ihyanın hangi tarihte başladığı, ne zaman bitirildiği, hangi tarihten beri kim tarafından kullanıldığı ve zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü hususları maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, taşınmazın niteliği ve kullanım durumu hakkında uydu ve hava fotoğrafları bilimsel yöntemlerle uzman bilirkişilerce incelenmeli, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, keşif sırasında taşınmazın genel görümünü gösteren fotoğrafları çekilerek zirai bilirkişi raporuna eklenmeli, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporuyla denetlenmeli, daha sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 02.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.