Esas No: 2019/13917
Karar No: 2022/2948
Karar Tarihi: 14.04.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/13917 Esas 2022/2948 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2019/13917 E. , 2022/2948 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Yasaya muhalefet
Hüküm : CMK’nın 231/11. maddesi delaletiyle hükmün açıklanması ile;
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ... mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin incelenmesinde;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/02/2020 tarihli ve 2017/8-948 Esas, 2020/162 sayılı Kararında belirtildiği üzere, bölge adliye mahkemelerinin göreve başladığının resmen ilan edilmesinden önceki evrede aleyhine temyiz yoluna başvurulan kararlar söz konusu olduğunda, diğer bir ifadeyle 1412 sayılı CMUK’un 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gereken hâllerde, mahalli Cumhuriyet savcılarının duruşmalarına iştirak etmediği asliye ceza mahkemesi kararlarına yönelik temyiz sürelerinin de bu Kanunun 310. maddesinin üçüncü fıkrası kıyasen uygulanmak suretiyle belirlenmesi ve bu sürenin “tefhim tarihinden itibaren bir ay” olduğunun kabul edilmesi gerektiği; 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 3. madde uyarınca mahalli Cumhuriyet savcılarının, duruşmalarına iştirak etmedikleri asliye ceza mahkemesi kararlarına karşı, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'un 310. maddesinin 3. fıkrası kıyasen uygulanmak suretiyle, tefhim tarihinden itibaren bir ay içinde temyiz kanun yoluna başvurabilecekleri, temyiz süresinin görüldü ile değil tefhimle başlayacağı, 5320 sayılı Kanuna 12/12/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6572 sayılı Kanunun 45. maddesi ile eklenen geçici 9. maddesine göre, 31/12/2019 tarihine kadar Asliye Ceza Mahkemelerinde yapılan duruşmalarda Cumhuriyet savcısı bulunmayacağının, ancak, verilen hükümlere karşı Cumhuriyet savcısının kanun yoluna başvurabilmesi amacıyla dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderileceğinin belirtildiği, 12/12/2014 ve sonrasında duruşmalara Cumhuriyet savcısı katılamayacağından, mahalli Cumhuriyet savcıları yönünden temyiz süresinin tefhimden itibaren 1 ay, 01/01/2014 ve 12/12/2014 tarihleri arasındaki hükümlerde ise temyiz süresinin tefhimden itibaren 1 hafta olduğu, incelenen dosyada hüküm duruşmasına katılmayan mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından 26/03/2015 tarihinde verilen hükme karşı 31/08/2015 tarihinde yapılan temyiz isteminin süresinde olmadığı anlaşılmakla, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'un 310 ve 317. maddeleri uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
2- Sanığın temyiz isteminin incelenmesinde ise;
Geyve Asliye Ceza Mahkemesinin 03/10/2011 tarih 2011/135 E. - 2011/316 K. sayılı kararı ile 2863 sayılı Kanunun 74/2, TCK’nın 62, 53 maddeleri gereğince 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı CMK'nın 231/5. maddeleri uyarınca sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın 20/10/2011 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 24/08/2012 tarihinde TCK’nın 86/2. maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçunu işlediği ve Dazkırı Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/175 E. - 2012/279 K. sayılı kararı ile bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verildiği, kararın 09/07/2014 tarihinde kesinleşmesi ile ihbar üzerine yeniden ele alınan dosyada sanık hakkında önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Dinar Asliye Ceza Mahkemesinin 26/03/2015 tarihli ve 2014/619 E. - 2015/104 K. sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Suçtan zarar gören ... adına İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne dava ihbar edilmediğinden, 03/10/2011 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının usulünce kesinleştiğinin ve beş yıllık denetim süresinin başlaması ile 5271 sayılı CMK'nın 231/8. maddesi uyarınca dava zamanaşımının durduğunun kabul olunamayacağı, bu durumda, sanık yönünden zamanaşımını kesen en son işlem temyiz dışı sanık Nadir Emekli’nin 27/09/2011 tarihli savunması olup, 03/10/2011 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı usulünce kesinleşmediğinden, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlendiği gerekçesiyle hükmün açıklanmasına dair 26/03/2015 tarihli kararın hukuki değerden yoksun bulunduğu anlaşılmakla;
Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem, 2863 sayılı Kanunun 74/1. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıllık zamanaşımına tabidir. Kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, zamanaşımını kesen en son işlem, 27/09/2011 tarihli sorgu olup, anılan tarihten itibaren 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık zamanaşımı inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş olmakla, dosya içeriği itibariyle de, 5271 sayılı CMK'nın 223/9. maddesindeki derhal beraat kararı verilmesini gerektirir şartlar bulunmadığından, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkındaki kamu davasının isteme aykırı olarak DÜŞMESİNE; 14/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.