23. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7520 Karar No: 2019/4676 Karar Tarihi: 12.11.2019
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/7520 Esas 2019/4676 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2016/7520 E. , 2019/4676 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R - Davacı vekili, davalı şirketin nakliye işlerini yaptığını ancak fatura bedellerinin ödenmediğinden bahisle icra takibi yaptıklarını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile asıl alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili takibe konu borçların ödenmiş olduğunu öne sürerek davanın reddini dilemiş, davacı taraf aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; takibe konu alacağın davalı tarafından ödenmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddi ile davacı aleyhine asıl alacağın % 20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.11.2019 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
-MUHELEFET ŞERHİ-
İİK"nın 67. maddesine göre itirazın iptali davasının alacaklı aleyhine sonuçlanması halinde, borçlu lehine tazminata hükmedilmesi için davacının icra takibinde haksız olması yanında kötüniyetli olması da gerekir. Mahkemece borç ödendiği halde davacının icra takibinin başlatmasını kötüniyetli yapıldığı kanaatine varılarak % 20 oranında kötüniyet tazminatına hükmetmiştir. Taraflar arasında cari hesap ilişkisi olduğu davalının ibraz ettiği makbuz tutanak dekont gibi belgelerin tek başına ödeme yapıldığını gösteren tevsik edici belgeler olmaması bir kısmının ise davacı ile ilişkilendirilememesi, davacının defterlerinden takibe konu yaptığı miktarın gözükmemesi, davalının ödediğini iddia ettiği belgelerin üçüncü kişilerle yapılmış olması nazara alındığında ve her ne kadar davacı alacağını ispatlayamamış ise de ve icra takibinde haksız ise de yukarıda belirtilen nedenlerle davacının takibinde kötüniyetli olduğunu gösteremeyeceğinden davalı lehine kötüniyet tazminatına karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece itirazın iptalinin reddine, davacının alacağını ispatlayamaması nedeniyle karar vermesi doğru ise de davacının kötüniyeti görülmediğinden tazminata hükmedilmesi doğru ve isabetli olmamıştır. Bu nedenle kötüniyet tazminatı yönünden kararın bozulması gerektiği kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne muhalifim.