Esas No: 2020/12165
Karar No: 2022/2944
Karar Tarihi: 14.04.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/12165 Esas 2022/2944 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkum edilmiş ve hükmün açıklanması geri bırakılmıştır. Ancak denetim süresi içinde kamu malına zarar verme suçu işlemiş ve mahkum edilmiştir. Bu nedenle önceki hüküm açıklanmıştır. Kararda, sanığın temyiz itirazlarının reddedilmesine, ancak katılan vekilinin vekalet ücreti konusunda haklı olduğuna karar verilmiştir. Bu nedenle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri: 2863 sayılı Kanunun 74/1, 74/1-2. cümle, TCK’nın 62/1, 53. maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. ve 231/11. maddeleri, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Yasaya muhalefet
Hüküm : CMK’nın 231/11. maddesi delaletiyle hükmün açıklanması ile;
2863 sayılı Kanunun 74/1, 74/1-2. cümle, TCK’nın 62/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, 2863 sayılı Kanunun 74/1, 74/1-2.cümle, TCK’nın 62/1, 53/1. maddeleri gereğince 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Karapınar Asliye Ceza Mahkemesinin 15/05/2014 tarih 2013/90 Esas 2014/177 Karar sayılı kararının 16/06/2014 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 05/07/2014 tarihinde TCK'nın 152/1-a. maddesinde tanımlanan kamu malına zarar verme suçunu işlediği ve Ereğli (Konya) 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/88 Esas 2015/448 Karar sayılı kararı ile bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 10/06/2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Karapınar Asliye Ceza Mahkemesinin 09/03/2016 tarihli ve 2016/20 Esas, 2016/153 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Sanığın, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen temyiz dışı diğer sanıklar ile birlikte define veya kültür varlığı bulmak amacıyla izinsiz kazı yapmak suçunu işlediği iddiası ile açılan kamu davası ile ilgili olarak; 17/01/2011 tarihli olay yeri tespit tutanağına göre; sanığın temyiz dışı diğer sanıklarla birlikte mağarada tünel içerisinde yakalandığı, mağara içerisinde 60x50 cm ebatlarında bir tünel olduğu, tünelin içine girildiğinde 3 m yüksekliğinde boş bir alana çıkıldığı, tünelde akü, bağlantı kablosu, el feneri, balyoz, murç, toprak taşımada kullanma amacıyla makaraya iple bağlı bidon, bidonun içinde taze kazılmış toprak olduğunun tespit edildiği, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından gönderilen cevabi yazıda; yerinde yapılan incelemede 2863 sayılı Kanun kapsamına giren korunması gerekli taşınmaz kültür varlığına rastlanmadığının belirtildiği ve mahallinde icra edilen keşif neticesinde düzenlenen fen bilirkişi raporunda suça konu yerin sit alanında bulunmadığının belirlendiği, her ne kadar sanık savunmasında kazı yapmadığını, merak ettikleri için mağaraya girdiklerini belirtmiş ise de, ele geçirilen kazı aletleri, kazıdan çıkan toprağın taze olduğunun belirtilmesi, olayın oluş şekli karşısında suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik savunmasına itibar edilemeyeceği dikkate alınarak, sanığın define veya kültür varlığı bulmak amacıyla izinsiz kazı yapmak suçunu işlediği anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın temyiz itirazlarının ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin, “Katılan kurum kendisini bir vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi uyarınca 1.800,00 TL vekalet ücretinden ilk kararda hükmedilen 1.500,00 TL vekalet ücreti mahsup edilerek, 300,00 TL vekalet ücretinin sanıktan tahsili ile katılan tarafa ödenmesine” şeklinde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının (8) nolu bendinin hükümden çıkartılması ve yerine “Katılan kurum kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1.800,00 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılan kuruma verilmesine ” cümlesinin eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 14/07/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.