Esas No: 2022/1656
Karar No: 2022/2933
Karar Tarihi: 14.04.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/1656 Esas 2022/2933 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın imar kirliliğine neden olma ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından beraat ettiğine hükmetti. Ancak, katılan ve müşteki vekilleri kararı temyiz etti. Daire, katılan ve müşteki vekillerinin temyiz talebini reddetti. Mahkemece yapılan keşifte, eylemlerin sanığın dışında başka bir kişi tarafından gerçekleştirildiği belirlendi. Dolayısıyla, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmadı ve beraat kararı verildi. Kanun maddeleri:
- 2863 sayılı Kanun
- CMK’nın 223/2-e maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi
- 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : 2863 sayılı Kanuna aykırılık, imar kirliliğine neden olma
Hüküm : Her iki suç açısından; CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık ve imar kirliliğine neden olma suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan ... vekili ile müşteki Kültür ve Turizm Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin 16/02/2021 tarih, 2018/7961 Esas, 2021/1606 Karar sayılı bozma kararı üzerine, mahkemece bozma ilamına uyulup uyulmadığı hususunda bir ara karar verilmemiş ise de; Ceza Genel Kurulunun kararlılık gösteren içtihatlarında da açıkça belirtildiği üzere, mahkemece bozma kararı doğrultusunda uygulama yapılması karşısında, mahkemenin bozmaya eylemli olarak uyduğu değerlendirilerek yapılan incelemede;
1- Katılan ... vekilinin, sanık hakkında imar kirliliğine neden olma ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçları açısından kurulan hükümlere yönelik, müşteki Kültür ve Turizm Bakanlığı vekilinin, sanık hakkında imar kirliliğine neden olma suçu açısından kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Mağdur kavramı gibi kanunda açıkça tanımlanmamış olan "suçtan zarar görme" kavramının, gerek Ceza Genel Kurulu, gerekse Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında; "suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali" olarak anlaşılıp uygulandığı, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların, davaya katılma hakkı vermeyeceğinin kabul edildiği, bu hususun, Ceza Genel Kurulunun 11/04/2000 gün ve 65 – 69, 22/10/2002 gün ve 234 – 366, 04/07/2006 gün ve 127 – 180, 03/05/2011 gün ve 155 – 80, 21/02/2012 gün ve 279 – 55, 15/04/2014 gün ve 599 - 190, 28/03/2017 gün ve 214 - 206 sayılı kararlarında; “dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez” şeklinde açıkça ifade edildiği ve Ceza Genel Kurulunun 25/03/2003 gün ve 41 – 54 sayılı kararında da “tazminat ödenmesi, itibar zedelenmesi ve güven kaybı” gibi dolaylı zararlara dayanarak kamu davasına katılmanın olanaklı olmadığının kabul edilmesi karşısında;
Kültür ve Turizm Bakanlığının, imar kirliliğine neden olma suçu nedeniyle açılan davalara katılma ve tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmaması, Müze Müdürlüğünün, imar kirliliğine neden olma ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçları nedeniyle açılan davalara katılma ve tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmaması karşısında; Kültür ve Turizm Bakanlığı vekilinin, imar kirliliğine neden olma suçu açısından kurulan hükme yönelik, Müze Müdürlüğü vekilinin, imar kirliliğine neden olma ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak REDDİNE,
2- Müşteki Kültür ve Turizm Bakanlığı vekilinin, sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçu açısından kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde ise;
Mahkemece Kültür ve Turizm Bakanlığı adına, duruşma gün ve saaatini bildirir davetiyenin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, Kültür ve Turizm Bakanlığı vekilinin, 06/05/2021 tarihli dilekçe ile davaya katılma talebinde bulunduğu halde, adı geçen kurumun katılan olarak kabulüne yönelik bir karar verilmediği anlaşılmakla birlikte, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 21/11/2006 tarihli, 2006/2 - 249 - 247 sayılı, 15/07/2008 tarihli, 2008/9-95 - 195 sayılı ve 19/10/2010 tarihli, 2010/9 - 149-105 sayılı kararlarında belirtildiği üzere, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp karara bağlanmayan katılma isteklerinin, temyiz incelemesi sırasında herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını gerektirmiyorsa, karara bağlanması mümkün olduğundan, Kültür ve Turizm Bakanlığının suçtan zarar görmesi ve bu hususta herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasına gerek bulunmaması nedeniyle, 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca, açılan davaya katılan olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
III. Derece arkeolojik sit alanına izinsiz müdahalede bulunulduğundan bahisle açılan kamu davasında, sanığın savunmasında, dava konusu taşınmazın eşi temyiz dışı, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanık Teslime’ye babasından kaldığını, dava konusu eylemlerin de Teslime tarafından yapıldığını, kendisinin dava konusu eylemlerle ilgisinin olmadığını beyan ettiği, temyiz dışı sanık Teslime’nin de sanığın savunmasını doğruladığı, mahkemece mahallinde icra edilen keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerin de beyanlarında, dava konusu eylemlerin Teslime tarafından yapıldığını belirttikleri anlaşılmakla,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraata ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 14.04.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.