13. Ceza Dairesi Esas No: 2019/265 Karar No: 2019/1682 Karar Tarihi: 07.02.2019
Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/265 Esas 2019/1682 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların nitelikli hırsızlık suçundan mahkumiyetine ve cezalandırılmalarına karar veren Asliye Ceza Mahkemesi’nin hükmü, sanık tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı ile onanmıştır. Ancak Adalet Bakanlığı kanun yararına bozma ihbarında bulunmuş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından da bozulması gerekli görülmüştür. Bu kararın nedeni ise sanıkların hakkındaki davaların zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi yerine yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmasıdır. Kanun maddeleri ise şöyledir: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-b, 143/1, 35/2 ve 62/1. maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi, 765 sayılı Kanun’un 493 ve 102/3. maddeleri.
13. Ceza Dairesi 2019/265 E. , 2019/1682 K.
"İçtihat Metni"
KANUN YARARINA BOZMA Nitelikli hırsızlık suçundan sanıklar ..., ... ve ..."nin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-b, 143/1, 35/2 ve 62/1. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 1 yıl 3 ay 16 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Rize 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/01/2018 tarihli ve 2012/586 esas, 2018/17 sayılı kararına karşı sanık ... müdafiince yapılan itirazın reddine ilişkin Rize Ağır Ceza Mahkemesinin 11/04/2018 tarihli ve 2018/465 değişik iş sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 17/12/2018 gün ve 94660652-105-53-16222-2018-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 24.12.2018 gün ve 2018-103952 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Dosya kapsamına göre, sanıkların üzerlerine nitelikli hırsızlık suçunu 28/11/2003 tarihinde işledikleri, sanıklar hakkında ilk mahkûmiyet kararının 27/12/2007 tarihinde verildiği, söz konusu kararın Yargıtay ilgili dairesince bozulması üzerine yeniden yargılamaya başlandığı, ilk mahkûmiyet kararının verildiği 27/12/2007 tarihinden ikinci mahkûmiyet kararının verildiği 18/01/2018 tarihine kadar dava zamanaşımını kesen herhangi bir işlemin bulunmadığı, bu nedenle sanıklar hakkında lehe olan 765 sayılı Kanun"un 493 ve 102/3. maddeleri gereğince öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olması karşısında, sanıklar hakkında düşme kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanıklara yüklenen ve 5237 sayılı TCK"nın 7/2, 5252 sayılı Kanun"un 9/3. maddeleri uyarınca, zamanaşımı bakımından 765 sayılı Kanun hükümlerinin sanıklar yararına olması ve aynı Kanun"un 493/1 maddelerine uyan hırsızlık suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun’un 102/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık asli zamanaşımının, ilk karar tarihi olan 27.12.2007 gününden ikinci mahkumiyet kararının verildiği 18/01/2018 tarihine kadar geçmiş bulunduğu gözetilmeden, sanıklar hakkındaki kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden KABULÜ ile Rize 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/01/2018 tarihli ve 2012/586 esas, 2018/17 sayılı kararı ile sanık ... müdafiince yapılan itiraz üzerine Rize Ağır Ceza Mahkemesinin 11/04/2018 tarihli ve 2018/465 değişik iş sayılı kararlarının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle; sanıklar hakkında hırsızlık suçundan açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, hükmolunan cezanın kaldırılmasına, 07/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.