16. Ceza Dairesi 2019/10668 E. , 2020/3137 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 1-Sanık ... hakkında; TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3-5/1, TCK"nın 53, 58/9, 62/1, 63.
maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi,
2-Sanıklar ..., ... hakkında ayrı ayrı; TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3-5/1, TCK"nın 53, 58/9, 62/1, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararlarına yönelik istinaf başvurularının esastan reddi,
3-Sanıklar ..., . hakkında ayrı ayrı; TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3-5/1, TCK"nın 53, 58/9, 62/1, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararlarına yönelik istinaf başvurularının esastan reddi,
4-Sanıklar ..., ... hakkında ayrı ayrı; TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3-5/1, TCK"nın 221/4-2. cümle, 53, 58/9, 62/1, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararlarına yönelik istinaf başvurularının esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince sanıklar ..., ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçuna ilişkin kesin olarak verilen hükümlerin, 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan Kanuna eklenen geçici 5. maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içinde temyiz edilmekle tüm sanıklar hakkındaki suçlara ilişkin olarak;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanıklar ..., hakkında verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a-Sanık ... hakkında;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/970 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında belirtildiği üzere; temyiz aşamasında dosyaya geldiği anlaşılan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 09.05.2019 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı ve karara ekli Ankara Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Bürosunun 25.07.2018 tarihli, Ankara İl Emniyet Müdürlüğünün, İç İşleri Bakanlığının 20.10.2018 tarihli yazıları ile Antalya İl Emniyet Müdürlüğünün 11.02.2019 tarihli yazısına ekli 06.02.2019 tarihli tutanağına göre örgüt içerisindeki konum ve faaliyetleri itibariyle örgütün KKTC’deki sorumluları/mensupları içerisinde üst düzey olarak yer aldığı, KKTC ülke imamı olduğu, ByLock içeriklerinde ... sahte ismini kullandığı anlaşılan sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 314/1. maddesinde yazılı "Silahlı Terör Örgütünü Yönetme" suçunu oluşturma ihtimali gözetilerek CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
b-Sanık ... hakkında;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/970 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; “ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı”nın kabul edildiği gözetilmekle;
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, dosyada mevcut 05.10.2016 tarihli tutanakta belirtilen ID’ye ilişkin ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporunun ilgili birimlerden getirtilmesi, tespit ve değerlendirme raporunun temin edilememesi halinde sanığın teknik olarak bu programı kullandığının tespiti açısından HİS (CGNAT) ve HTS kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken, sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz belgelere dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden CMK’nın 307/5. maddesi uyarınca sanık ...’ın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, verilen ceza miktarı ile tutuklulukta geçirilen süre ve mevcut delil durumu dikkate alınarak sanık ...’ın tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Antalya 10. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.