14. Hukuk Dairesi 2021/1480 E. , 2021/3445 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.04.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, ek karar ile tavzih talebinin reddine dair verilen 17.06.2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, 2981 sayılı Kanununun 10. maddesine dayanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı ... vekili; davalı Maliye Hazinesi adına kayıtlı ve üzerlerinde 2981 sayılı Yasa kapsamında tapu tahsisli ve imar affı müracaatlı gecekonduların bulunduğunu, 7716 ada 1 parsel (eski 2548 parsel) ve 7737 ada 8 parsel (eski 12093 parsel) sayılı taşınmazların, 2981 sayılı Yasa"nın 10/son maddesi uyarınca belediyeye devri gerektiğini, ancak davalı idarenin bundan kaçındığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescil istemiştir.
Davalı Maliye Hazinesi vekili cevap dilekçesinde, dava konusu 7737 ada 8 parsel (eski 112093 parsel) sayılı taşınmazın 31.12.2007 onanlı 1/1000 ölçekli uygulama imar planında T1 simgeli 4 katlı ticaret alanında kaldığını, taşınmazda 10.02.2011 tarihinde yapılan incelemede, taşınmazın tamamının tapu tahsis belgesi verilen Ahmet Yılmazer"in mirasçıları tarafından tek katlı gecekondu yapılmak suretiyle konut ve bahçe olarak kullanıldığını, 7716 ada 1 parsel (eski 2548 parsel) sayılı taşınmazın 31.12.2007 onanlı 1/1000 ölçekli uygulama imar planında BL-3 simgeli konut alanında kaldığını, taşınmazda 09.07.2008 tarihinde yapılan incelemede, taşınmazın tamamının tapu tahsis belgesi verilen Mehmet Tok"un mirasçıları tarafından bodrum ve 5 katlı betonarme bina yapılmak suretiyle konut ve işyeri amacıyla kullanıldığını, taşınmazın barınma ihtiyacından ziyade rant amacı taşıdığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 17.10.2018 tarih, 2016/9884 Esas ve 2018/6839 Karar sayılı ilamı ile; "davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, diğer temyiz itirazlarının ise kabulü ile; dava konusu 7737 ada 8 parsel (eski 112093 parsel) sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesinin doğru görülmediği" belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, 17.09.2020 tarihli dilekçesi ile dava konusu 7716 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dava tarihi itibari ile hesaplanmış 165.966,00TL"lik değeri üzerinden davacı ... lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nispi oranda vekalet ücretine hükmedilmemesinin kararı eksik kıldığını belirterek hükmün tamamlanmasını talep etmiş ise de; mahkemece, 29.12.2020 tarihli ek karar ile talep edilen tavzih isteminin kanun yolları aşamasında değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin talebi reddedilmiştir.
Hüküm ve ek karar, davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK"nın 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir.
Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür ve hüküm bir bütündür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, bozma konusu yapılmadığından bahisle İstanbul ili, Kağıthane ilçesi, Seyrantepe Mahallesi, 7716 ada, 1 parsel ile ilgili taşınmaz hakkında "yeniden hüküm verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Hüküm bozulmuş olmakla, bozma nedenine göre ek karara yönelik yapılan temyiz isteminin, bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelemesine yer olmadığına, peşin alınan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.05.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.