8. Hukuk Dairesi 2018/9972 E. , 2020/253 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece; asıl dosyada davanın reddine, birleşen dosyada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Asıl dosyada davacı vekili, müvekkilinin 43675 ada 9 parsel sayılı taşınmazın hissedarı olduğunu, davalının müvekkilin hissedarı olduğu taşınmazın 1013.43 metrekarelik kısmına haksız ve hukuka aykırı şekilde el attığını belirterek davalının el atmasının önlenmesine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 30.000,00 TL ecrimisilin işgal tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, birleşen dosyada davanın reddini savunmuştur.
Birleşen dosyada davacı vekili, müvekkilinin 43675 ada 9 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünü önceki maliklerinde on yıl süre ile kiraladığını, müvekkilin iyi niyetli olarak taşınmaz üzerine bazı bina ve eklentileri inşa ettiğini, müvekkil tarafından dava konusu yapılan taşınmaz üzerine iyi niyetle yapılan bina ve eklentilerinin bedeline karşılık olmak üzere 1.000,00 TL bedelin davalı taraftan tahsiline, müvekkile bedel ödeninceye kadar inşa ve tefriş ettiği yapılar üzerinde hapis hakkı tanınmasına karar verilmesini talep etmiş, asıl dosyada davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl dosyada davanın HMK"nin 125/3, 114/d, e ve 115/2. maddesi gereğince reddine, birleşen dosyada dava konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından asıl dosyaya hasren temyiz edilmiştir.
Asıl dosyada dava, çaplı taşınmaza yönelik elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, birleşen dosyada dava faydalı ve zorunlu masrafların tahsili ve hapis hakkı istemine ilişkindir.
1. Davalı ... vekilinin asıl davaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı ... vekilinin elatmanın önlenmesi ve ecrimisile ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dava konusunun devri 6100 sayılı HMK"nin 125. maddesinde düzenlenmiştir. Dava konusunun davacı tarafından devri 125. maddenin 2. bendinde düzenlenmiş ve madde metninde aynen “davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devir edilecek olursa, devralmış olan kişi görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden devam eder” denilmiştir.
Dava konusunun davacı tarafından üçüncü bir kişiye devredilmesi halini düzenleyen HMK"nin 125/2. maddesi hükmü, devralan üçüncü kişinin hukuk gereği davacı sıfat ve buna bağlı olarak dava takip yetkisi kazanacağı ve davanın yeni davacı ile süreceği gerekçesiyle devralan kişinin kendiliğinden davacı yerine geçerek davaya kaldığı yerden devam olunacağı esasını getirmiştir. Bu hükme göre dava, davayı devralan üçüncü kişi ile davalı arasında devam edecektir. Bunun için davalının bu konuda karar vermesi veya devralan üçüncü kişinin davacı yerine geçmesi için onayı aranmaz . Dava konusu şey, dava açıldıktan sonra davacı tarafından başka bir kişiye devredilirse, bu durumda devralmış olan kişi davacı yerine geçerek görülmekte olan davaya kaldığı yerden devam eder. Ancak bu halde davalı yeni davacıya karşı, kişisel savunma sebeplerini ileri sürebilir
Somut olayda, dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 43675 ada 9 parsel sayılı taşınmazın kayden 2887/4567 hissesi davacıya aitken yargılama aşamasında dava dışı ... İnternet Hizmetleri ve Bilişim Ticaret Limited Şirketi’ne satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece yeni malike bildirim yapılmak suretiyle davaya devam edip etmeyeceği hususu üzerinde durularak sonucuna göre elatmanın önlenmesi talebi yönünden karar verilmesi gerekirken, bundan zuhul ile HMK"nin 125/3, 114/d, e ve 115/2. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiş olması isabetsizdir.
Öte yandan; davacı ...’ün taşınmazı satış suretiyle temlik ettiği tarihe kadar malik sıfatıyla sahip olduğu taşınmaz yönünden ecrimisil talep edebileceği dikkate alınarak ecrimisil talebi yönünden de işin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl dosyada davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/1 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı-birleşen dosyada davalı ..."a iadesine, 29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 25,20 TL"nin temyiz eden davalı-birleşen dosyada davacı ..."dan alınmasına, 16.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.