Esas No: 2022/2960
Karar No: 2022/4457
Karar Tarihi: 11.05.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2960 Esas 2022/4457 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, 2015 model bir traktörü Tümosan marka traktör üreticisinin Amasya yetkili servisinden 78.000 TL'ye satın aldığını ancak bir yıl içerisinde altı defa şanzuman arızası yaptığını belirterek ayıplı ürünün değiştirilmesi ve maddi tazminat talep etmiştir. Davalılar ise bu iddiaları reddetmiştir. İlk derece mahkemesince, davalı şirket hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... hakkındaki davanın kabulü ile davacının satın almış olduğu traktörün ayıpsız bir misli ile değiştirilmesine, davacının talebi doğrultusunda maddi tazminat talebinin kabulü ile yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ancak Yargıtay, bilirkişi raporunun yetersiz ve varsayıma dayalı olduğunu belirterek kararın bozulmasına karar vermiştir. HMK'nın 373/1 ve 371. maddeleri uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 ve 371. maddeleri
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
DAVALILAR :
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının davalı ... yönünden kabulüne, diğer davalı yönünden reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı ...'ün istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 11/05/2016 tarihinde Tümosan marka traktör üreticisinin Amasya yetkili servisinden 2015 model traktörü 78.000 TL ye satın aldığını, traktörün bir yıl içerisinde altı defa şanzuman arızası yaptığını, ayıplı ürünün değiştirilmesi amacıyla 28/02/2018 tarihinde noter kanalıyla davalı ...'e ihtarname keşide ettiğini, arızanın giderilmediğini, ayıbın giderilmemesine bağlı olarak traktörden beklediği verimi alamadığı gibi tarımsal faaliyetlerinin durma noktasına geldiğini, buna bağlı olarak ürünlerin mevsimsel olgunluğa erişemediğini, mevsim şartlarının zor olduğu dönemde çalışarak daha fazla yakıt tükettiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere traktörün ayıpsız misli ile değiştirilmesini ve şimdilik 10 TL maddi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı...San ve Tic AŞ; davacıya satış yapmadıklarını, servis işlemlerini de gerçekleştirmediklerini savunarak; davanın reddini istemiştir.
Davalı ...; yetkili acentası olduğu, traktörün davacıya 98.000 TL'ye satıldığını, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, arızaların kasten yapıldığını, traktörün üzerinde rehin olduğunu, üretimden kaynaklanmayan kullanıcı hatasından kaynaklanan arızaların olduğunu, traktör süresinde servis bakım ve kontrole götürülmediğini, ihbar sürelerinin dolduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; davalı şirket hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... hakkındaki davanın kabulü ile davacının satın almış olduğu traktörün ayıpsız bir misli ile değiştirilmesine, davacının talebi doğrultusunda 10.435,78 TL maddi tazminat talebinin kabulü ile 10 TL'sinin dava tarihinden, 10.425,78 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı, davalılardan ... tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; istinaf incelemesine konu kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle, davalı ...'ün istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, satın alınan traktörün gizli ayıp nedeniyle misli ile değişimi ve traktörün kullanılamamasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Hükme esas alınan 26/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda; keşif esnasında şanzımandan gelen anormal bir ses tespit edilemediği, traktörün son onarımdan sonra imalattan kaynaklanan problemin giderildiği, ancak davacının başka zamanlarda ses geldiğini belirttiği, problemin tespit edilmesinin sanayi ortamında mümkün olmadığı, şanzıman söküldükten sonra dişli ve diğer mekanik aksamların testini yapabilecek ... gibi teknik üniversitelerde incelenmesi sonucu net kararın oluşabileceği, traktörün bir önceki keşiften sonra yaklaşık 360 saat kullanıldığının tespit edildiği, traktörün ilerleyen zamanlarda problem çıkarmasına neden olup olmayacağının şanzımandaki mekanik parçaların çokluğu ve karmaşık yapısı nedeniyle kesin olarak öngörülmediği ancak problem oluşturmayacağı hakkında kanaat oluşturduğu, arızaların kullanım kaynaklı olmadığı, üretimden kaynaklı gizli ayıp olduğu, bu ayıpların daha sonra yapılan tamiratlarla giderildiği, sonraki üretim dönemleri içerisinde de benzer arızaları verme ihtimalinin davacıda güvensizlik oluşturacağı belirtilmiştir. Rapor bu haliyle hüküm vermeye yetersiz olduğu gibi varsayıma dayalı olarak hazırlanmıştır.
Hal böyle olunca ilk derece mahkemesince; dava konusu traktördeki arızanın gizli ayıp olup olmadığı, arızanın kullanıcı hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, arızanın giderilip giderilmediği hususunda Yargıtay ve taraf denetimine elverişli içerisinde ... gibi teknik üniversite öğretim üyesi bilirkişilerinin de bulunduğu yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; yetersiz ve varsayıma dayalı olarak hazırlanmış olan bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davalı ...'ün diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanun'un 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davalı ... yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ...'ün diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 11/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.