23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/1519 Karar No: 2015/648 Karar Tarihi: 15.04.2015
Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1519 Esas 2015/648 Karar Sayılı İlamı
23. Ceza Dairesi 2015/1519 E. , 2015/648 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Güveni kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, failin kendisinin veya başkasının yararına olarak zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunması veya bu devir olgusunu inkar etmesi gerekmektedir. Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden almak, hırsızlık suçunun temel şeklidir. Taşınır malın alınmasının suç oluşturabilmesi için, zilyedinin rızasının bulunmaması gerekir. Sanığın, daha önceden tanıdığı katılanın işyerine gidip görüşme yapmak için katılana ait cep telefonunu aldıktan sonra, katılanın işyerinde müşteriyle ilgilenmesinden yararlanarak cep telefonu ile birlikte kaçtığının iddia edildiği olayda, 1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 12.06.2012 tarih 2011/15-440 E. 2012/229 K. Sayılı kararında da belirtildiği üzere, zilyetliğin devredilmemesi nedeniyle, eylemin TCK"nın 141/1. maddesinde öngörülen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında hataya düşülerek güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması, 2-Kabule göre de, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmasa da, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.