13. Ceza Dairesi 2018/17025 E. , 2019/1677 K.
"İçtihat Metni"KANUN YARARINA BOZMA-İTİRAZ
Hırsızlık suçundan sanık ... ’nin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 141/1, 35/1-2, 62/1 maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Bursa 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/04/2008 tarihli ve 2007/447 esas, 2008/521 sayılı kararının Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 30/05/2012 tarihli ve 2008/23834 esas, 2012/11368 karar sayılı ilâmı ile düzeltilerek onaması sonucu kesinleşmesini müteakip, kararın infazı sırasında 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde infaza konu ilâmdaki suçun uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle hükümlünün hukukî durumunun yeniden değerlendirilmesi talebinin reddine ilişkin anılan Mahkemenin 16/12/2016 tarihli ve aynı sayılı ek kararını müteakip, sanığın aynı mahiyetteki talebinin reddine dair anılan Mahkemenin 21/03/2018 tarihli ve aynı sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın kabulüne ilişkin mercii Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/03/2019 tarihli ve 2018/542 değişik iş sayılı kararına ilişkin Kanun Yararına Bozma talebi üzerine;
Dairemizin 15.11.2018 gün ve 2018/6411 esas, 2018/15991 sayılı Karar sayılı kararıyla;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden,
"Sanığın, hırsızlık yapmak için katılanın ikametinin balkon kapısını zorlayıp fark edilmesi üzerine olay yerinden kaçtığı şeklinde gerçekleşen olayda, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 30.05.2012 tarih, 2008/23834 esas ve 2012/11368 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanunu"nun 142/1-b. maddesinde düzenlenen nitelikli hırsızlık suçunu oluşturduğu ve suçun uzlaştırma kapsamı dışında kaldığı anlaşılmakta ise de; sanık hakkında kesinleşen hükmün TCK"nın 141. maddesine uyması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alınması, sanık hakkında TCK"nın 141. maddesinden kesinleşen hükmün Yargıtay denetiminden geçmesi sebebiyle sanık bakımından sonradan lehine değişecek kanun değişiklikleri bakımından kazanılmış hak teşkil edeceği gözetilerek anılan hususa yönelik yerinde görülmeye kanun yararına bozma isteminin 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince REDDİNE", karar verilmiştir.
İTİRAZ :
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 26/12/2018 tarih ve 2018/102441 sayılı yazısı ile;
ANLATIM VE TALEP:
Hırsızlık suçundan sanık ... Çeçe’nin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 141/1, 35/1-2, 62/1 maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Bursa 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/04/2008 tarihli ve 2007/447 esas, 2008/521 sayılı kararının Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 30/05/2012 tarihli ve 2008/23834 esas, 2012/11368 karar sayılı ilâmı ile düzeltilerek onaması sonucu kesinleşmesini müteakip, kararın infazı sırasında 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde infaza konu ilâmdaki suçun uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle hükümlünün hukukî durumunun yeniden değerlendirilmesi talebinin reddine ilişkin anılan Mahkemenin 16/12/2016 tarihli ve aynı sayılı ek kararını müteakip, sanığın aynı mahiyetteki talebinin reddine dair anılan Mahkemenin 21/03/2018 tarihli ve aynı sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın kabulüne ilişkin mercii Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/03/2019 tarihli ve 2018/542 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesi sonucu, sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 30/05/2012 tarihli ve 2008/23834 esas, 2012/11368 karar sayılı ilâmı ile “ ...eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 142. Maddesinin 1-b fıkra bendine uyduğu gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması... karşı temyiz bulunmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.” şeklindeki gerekçe ile eleştirilerek hükmün düzeltilerek onandığı anlaşılmakla, sanığın eylemine ilişkin suç vasfında yanılmanın sonraki hukuksal değerlendirmelerde kazanılmış hak sağlamayacağı gözetilmeksizin, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın CMK"nın 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün yazılı istemlerine dayanılarak ihbar olunmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.10.2018 tarih ve 2018/78899 sayılı tebliğnamesiyle bozma talebi sunularak ilgili dosya Yargıtay 13. Ceza Dairesi Başkanlığına gönderilmiştir.
Yüksek 13. Ceza Dairesi, 15.11.2018 gün ve 2018/6411 esas, 2018/15991 sayılı kararı ile özetle, "Sanığın, hırsızlık yapmak için katılanın ikametinin balkon kapısını zorlayıp fark edilmesi üzerine olay yerinden kaçtığı şeklinde gerçekleşen olayda, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 30.05.2012 tarih, 2008/23834 esas ve 2012/11368 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanunu"nun 142/1-b. maddesinde düzenlenen nitelikli hırsızlık suçunu oluşturduğu ve suçun uzlaştırma kapsamı dışında kaldığı anlaşılmakta ise de; sanık hakkında kesinleşen hükmün TCK"nın 141. maddesine uyması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alınması, sanık hakkında TCK"nın 141. maddesinden kesinleşen hükmün Yargıtay denetiminden geçmesi sebebiyle sanık bakımından sonradan lehine değişecek kanun değişiklikleri bakımından kazanılmış hak teşkil edeceği gözetilerek anılan hususa yönelik yerinde görülmeye kanun yararına bozma isteminin 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince REDDİNE" karar vermiş, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 17.12.2018 tarihli yazısı da incelenerek, 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesi çerçevesinde Yüksek 13. Ceza Dairesinin anılan kararına karşı aşağıda açıklanmaya çalışılacak nedenlerden dolayı itiraz edilmesi zorunluluğu doğmuştur.
İTİRAZ NEDENLERİ:
İtirazın konusunu oluşturan uyuşmazlık; Bursa 10. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından TCK"nın 141/1, 35/2, 62/1, 116/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca kurulan hükmün Yargıtay 6. Ceza Dairesi tarafından vasıf yönünden (hırsızlık suçunun TCK"nın 142/1-b olacağı yönünde) eleştirilerek onanması sonucu kesinleştiği, kesinleşme tarihinden sonra yürürlüğe giren CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da bulunduğu, bu çerçevede kesinleşen hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alınmasının sanık lehine kazanılmış hak oluşturup oluşturmayacağına yöneliktir.
Yüksek Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 14.03.2018 tarih 2018/803 esas, 2018/2654 karar, 20.12.2017 tarih 2017/4599 esas, 2017/13904 karar, 28.02.2018 tarih 2017/3873 esas, 2018/1985 karar sayılı ilamları,Yüksek Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 30.11.2017 tarih 2017/5252 esas, 2017/13834 karar, 12.04.2017 tarih 2017/2574 esas, 2017/4020 karar sayılı ilamlarında da açıklandığı üzere, sanığın eylemine ilişkin suç vasfında yanılmanın sonraki hukuksal değerlendirmelerde kazanılmış hak sağlamayacağı, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesine uyan suçu oluşturduğu, sanığın eylemine uyan atılı nitelikli hırsızlık suçunun 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesi kapsamında uzlaşma kapsamında olmadığı gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden kanun yararına bozma istemi yerinde görülerek Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesince kesin olarak verilen 29.03.2018 kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca bozulmasına ve aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi usul ve kanuna aykırı görülerek itiraz olağanüstü kanun yoluna başvurulduğu" belirtilmiştir.
SONUÇ VE İSTEM:
Açıklanan gerekçelerle;
1-)Yüksek Dairenizin, 15.11.2018 gün ve 2018/6411 esas, 2018/15991 sayılı kararının kaldırılması,
2-)Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.03.2018 tarihli ve 2019/542 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca kanun yararına bozulmasına karar verilmesi,
3-)Yüksek Daireniz aksi kanaatte ise dosyanın Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesİ"şeklinde istemde bulunulması üzerine dosya dairemize gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü;
İTİRAZIN KAPSAMI;
Sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 141/1, 35/1-2, 62/1 maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair kararın Yargıtay 6. Ceza Dairesince düzeltilerek onaması sonucu kesinleşmesini müteakip, kararın infazı sırasında 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde infaza konu ilâmdaki suçun uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle hükümlünün hukukî durumunun yeniden değerlendirilmesi talebinin reddine ilişkin anılan Mahkemenin ek kararına karşı yapılan itirazın kabulüne ilişkin mercii Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/03/2019 tarihli ve 2018/542 değişik iş sayılı kararına kararına karşı Kanun Yararına Bozma yasa yoluna başvurulduğu,
Dairemizce, "Sanığın, hırsızlık yapmak için katılanın ikametinin balkon kapısını zorlayıp fark edilmesi üzerine olay yerinden kaçtığı şeklinde gerçekleşen olayda, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 30.05.2012 tarih, 2008/23834 esas ve 2012/11368 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanunu"nun 142/1-b. maddesinde düzenlenen nitelikli hırsızlık suçunu oluşturduğu ve suçun uzlaştırma kapsamı dışında kaldığı anlaşılmakta ise de; sanık hakkında kesinleşen hükmün TCK"nın 141. maddesine uyması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alınması, sanık hakkında TCK"nın 141. maddesinden kesinleşen hükmün Yargıtay denetiminden geçmesi sebebiyle sanık bakımından sonradan lehine değişecek kanun değişiklikleri bakımından kazanılmış hak teşkil edeceği gözetilerek anılan hususa yönelik yerinde görülmeye kanun yararına bozma isteminin REDDİNE karar verildiği, kararımıza karşı 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca kanun yararına bozulmasına karar verilmesi ve aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Dairemizin anılan kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.12.2018 tarih ve KD- 2018/102441 sayılı itiraz istemi yerinde görülmemiş olduğundan İtirazının REDDİ ile 5271 sayılı CMK’nın 308/3. fıkrası uyarınca Dairemizin 15.11.2018 gün ve 2018/6411 esas, 2018/15991 karar sayılı kanun yararına bozma talebinin reddi kararı ile ilgili itirazı incelemek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 07/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.