6. Ceza Dairesi 2017/3720 E. , 2018/1365 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddine
Adana 9.Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/328 Esas ve 2017/40 Karar sayılı ilamı ile yağma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı, sanık ... ve savunmanının, CMK 272 ve müteakip maddeleri uyarınca İstinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine; Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu verilen 02.05.2017 gün, 2017/934 Esas ve 2017/881 Karar sayılı "esastan red" kararına karşı, sanık tarafından usulüne uygun olarak açılan temyiz davası üzerine, temyiz dilekçesinde ileri sürülen hukuka aykırılıklar CMK"nın 288 ve 289. maddeleri kapsamında incelenip görüşüldü;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Olay günü 03.45 sıralarında mağdurların uyumakta olduğu odaya giren sanık, önce mağdur ..."in pantolonunun cebinden 75.-TL para ve cep telefonunu, sonra da diğer mağdur ..."in pantolonunu eline aldığı sırada, sese uyanan mağdur ..."nın müdahalesi üzerine, ""yat lan, seni şimdi öldürürüm"" diyerek tehdit edip, bıçakla basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde mağduru yaraladığı, sesleri duyan diğer mağdur ve hane halkının bu duruma müdahale edip sanığı etkisiz kılıp polise teslim ettiği olayda;
Sanığa atılı 5237 sayalı Kanunun 149/1-a, d, h maddelerinde düzenlenen nitelikli yağma suçu 10 yıldan-15 yıla kadar hapis cezasını gerektirecek şekilde yaptırıma bağlanmamıştır.Temel cezasının belirlenmesine ilişkin ilkeler ise 5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesinde;
A-Hakim somut olayda;
1-Suçun işleniş biçimi,
2-Suçun işlenmesinde kullanılan araçlar,
3-Suçun işlendiği zaman ve yer,
4-Suçun konusunun önem ve değeri,
5-Meydana gelen zarar ile tehlikenin ağırlığı
6-Failin kasıt veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı,
7-Failin güttüğü amaç ve saik,
Göz önünde bulundurularak ""işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı oranında temel cezayı belirler"" şeklinde düzenlenmiştir.
5237 sayılı TCK"nın ""adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi"" başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasındaki ""suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbiri hükmolunur"" biçimindeki düzenleme ile de; işlemen fiil ile hükmolunan ceza ve güvenlik tedbiri arasında ""orantı"" bulunması gerektiğini vurgulamıştır.
Kanun koyucu cezaların kişiselleştirilmesinin sağlanması bakımından hakime, olayın özelliği ve işlenen fiilin ağırlığı ile orantılı bir şekilde gerekçesini göstererek iki sınır arasında temel ceza belirlenerek yetki ve görevi yüklemiştir.
Hal böyle olunca;
Hakim temel cezayı belirlerken, dayandığı gerekçe TCK"nın 61/1.maddesine uygun olarak dosyaya yansıyan bilgi ve belgeleri isabetli değerlendirdiğini gösterir biçimde kanuni ve yeterli olmalıdır.
Bu açıklama ışığında somut olay yeniden değerlendirildiğinde; silahla, geceleyin, konutta gerçekleşen yağma ve yağmaya teşebbüs suçlarını işlediği sabit olan sanık hakkındaki temel hürriyeti bağlayıcı cezaların en üst sınıra çok yakın olarak belirlenmesi, dosya içeriği göz önüne alındığında, adelet, hak ve nesafet kuralları ile 5237 sayılı TCK"nın 3/1. maddesinde düzenlenen ""orantılılık" ilkesiyle bağdaşmaması;
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi"nin 02.05.2017 gün, 2017/934 Esas ve 2017/881 Karar sayılı esastan red hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2. madde ve fıkrası uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.