Esas No: 2016/628
Karar No: 2021/2203
Karar Tarihi: 21.04.2021
Danıştay 7. Daire 2016/628 Esas 2021/2203 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/628
Karar No : 2021/2203
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVACI) : … İletişim Hizmetleri Anonim Şirketi
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından verilen düzeltme beyannamelerine istinaden 2008 yılının Nisan ilâ Temmuz dönemleri ile 2009 yılının Ocak ilâ Nisan dönemlerine ilişkin fazladan ödenen özel iletişim, katma değer ve kurumlar vergisi iadelerinin geç yapılması nedeniyle talep tarihlerinden vergilerin iade edildiği tarihlere kadar işleyecek olan yasal faizin ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile iadenin geç yapılması nedeniyle hesaplanan 7.244.714,45 TL tutarındaki zararın (yasal faizin), vergilerin iade edildiği tarihten tahsil edileceği tarihe kadar işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu istemin, tam yargı davasının konusunu oluşturduğu ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112. maddesinin 4. fıkrasına ilişkin bir istem olmadığı gibi "yasal faiz" talebinde bulunulduğundan, davanın anılan madde kapsamında incelenmesinin mümkün bulunmadığı; davacı tarafından verilen düzeltme beyannamelerine istinaden davalı idarece yapılması gereken iade işleminin uzun bir süre boyunca yerine getirilmemiş olması nedeniyle doğan zararın tazmini için davacının talebi doğrultusunda, genel hükümler çerçevesinde düzeltme beyannamelerinin verildiği tarihler ile vergilerin iade edildiği tarihlere kadar ayrı ayrı hesaplanmak suretiyle işleyecek olan yasal faizin davalı idarece ödenmesi gerektiğinden, davacının söz konusu başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmediği; 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 3. maddesinde, kanuni faiz ve temerrüt faizi hesaplanırken mürekkep faiz yürütülemeyeceği öngörüldüğünden, diğer bir ifadeyle faize faiz yürütülemeyeceğinden, davacı tarafından hesaplanarak talep edilen toplam 7.244.714,45 TL tutarındaki zarar (yasal faiz) üzerinden yasal faiz ödenmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle, iadenin geç yapılması nedeniyle talep tarihlerinden vergilerin iade edildiği tarihlere kadar işleyecek olan yasal faizin ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptaline ve 7.244.714,45 TL tutarındaki zararın (yasal faizin) davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istem yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idarece, davacının iade talebinin yerine getirilebilmesi için incelemeye sevk edildiği, inceleme sonucunda iade talebinin süresinde yerine getirildiği, davacının istemine konu faizi iadenin talep edildiği tarihten itibaren hesapladığı, ancak 213 sayılı Kanun'un 112. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, inceleme raporlarının idareye tebliğinden itibaren 3 ay içinde iade yapılmadığı takdirde bu süreyi takiben faiz talep edilebileceği, ayrıca faiz oranının hatalı hesaplandığı, anılan Kanun'un 112. maddesinin 4. fıkrasında tecil faizi esas alındığından davacının hesaplamasında dikkate aldığı faiz oranının tecil faizi oranından fazla olamayacağı, davacının hesaplanan faiz tutarına faiz işletilmesi yönündeki talebinin hukuki dayanağının bulunmadığı; davacı tarafından, açılan dava faiz alacağı davası olmayıp zararın tazmini davası olduğu, Anayasa'nın 125. maddesine göre, idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan zararın idarece tazmin edilmesinin gerektiği, dolayısıyla davalı idarece haksız yere uhdesinde bulundurulan 7.244.714,45 TL tutarındaki iade tarihi itibariyle doğmuş alacağın, tahsil edileceği tarihe kadar işleyecek yasal faiziyle tazmininin gerektiği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca istemlerin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 3. maddesiyle, kanuni veya temerrüt faizi hesaplanırken mürekkep, yani bileşik faiz yürütülemeyeceği kuralı getirilmiştir. Mürekkep (bileşik) faiz, belirli bir zaman içinde ana paraya işletilen faizin, ana paraya eklenerek bulunan meblağa tekrar ve belirli oranlarda işletilen faiz olarak tanımlanmaktadır. Bu bakımdan, düzeltme beyannamelerine istinaden fazladan ödenen vergilerin davacıya iade edildiği tarih itibarıyla doğmuş olan ve davacı tarafından hesaplanarak talep edilen toplam 7.244.714,45 TL tutarındaki zararın (yasal faiz) davacıya henüz ödenmediği göz önüne alındığında, belirtilen tutardan mahrum kalınması nedeniyle ödeme tarihine kadar işleyecek olan yasal faizin, yukarıda açıklandığı üzere mürekkep (bileşik) faiz olarak nitelendirilmesi hukuken mümkün bulunmayıp, davacıya ödenmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile kararın redde ilişkin hüküm fıkrasının bozulması; davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın iptale ilişkin hüküm fıkrasının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü ve Yedinci Dairelerince, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'na 3619 sayılı Kanun'la eklenen Ek 1. madde hükmü uyarınca birlikte yapılan toplantıda, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz istemlerinin reddine,
2. ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Hüküm altına alınan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL'den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, Mahkemece karara bağlanan harcın mahsubundan sonra, kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.