Esas No: 2020/12161
Karar No: 2022/2970
Karar Tarihi: 18.04.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/12161 Esas 2022/2970 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 216 gün gözaltında ve tutuklu kaldıktan sonra 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılarak cezaevinde 1095 gün tutuklu ve hükümlü olarak kalmıştır. Davacı, hak ihlali neticesinde beraat etmiş ve tazminat talebinde bulunmuştur. Yerel mahkeme, davacının talep ettiği maddi ve manevi tazminatları kısmen kabul etmiştir. Ancak, taraflar temyiz etmiş ve Yargıtay 12. Ceza Dairesi, davacının maddi tazminatını daha düşük bir rakama indirerek, yapılan hesaplamanın yanlış olduğuna karar vermiştir. Ayrıca, her bir dönem için ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat miktarları belirlenip, belirlenen her bir tazminat miktarına ilişkin olduğu tarihten itibaren faiz işletilmemesi gerektiği vurgulanmıştır. Hükümde ayrıca, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında zarar kapsamında değerlendirilemeyecek olan maktu vekalet ücretinin hataya düşülerek tazminat kapsamında değerlendirilmesi nedeniyle bu konuda da hüküm bozulmuştur. Kararda, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gösterilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Kan
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabülü ile 54.847,89 TL maddi, 35.000,00 TL manevi tazminatın davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/369 Esas – 2015/347 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 23.05.2006 - 25.12.2006 tarihleri arasında 216 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezandırılarak mahkumiyetine karar verildiği, mahkumiyet hükmünün temyizde onanmak suretiyle kesinleşmesi üzerine 14.02.2013 - 13.07.2015 tarihleri arasında 879 gün olarak infaz gördüğü, davacının toplamda 1095 gün tutuklu ve hükümlü olarak cezaevinde kaldığı, Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuru neticesinde hak ihlali olduğu gerekçesiyle davacı hakkında yeniden yargılama yapıldığı ve davacının beraatine karar verildiği, beraat hükmünün 24.12.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama ve infaz tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 100.000,00 TL maddi, 400.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 46.647,89 TL maddi, 35.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, davacının 8.200,00 TL avukatlık ücretinin makbuz tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Davacının tutuklandığı tarihte üniversite öğrencisi olduğu, infaz tarihlerinde ise İstanbul Barosuna kayıtlı stajyer avukat olduğu dikkate alındığında, 23.05.2006 - 25.12.2006 ile 14.02.2013 - 13.07.2015 dönemlerine ilişkin olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca 16 yaşından büyükler için belirlenen net asgari ücret miktarları üzerinden hesaplanacak miktarın gelir kaybı olarak ödenmesine karar verilmesi gerekirken, davacının stajını başarı ile bitireceği sabit olmadan, stajını bitirerek bir avukat yanında çalışmaya başladığı varsayımıyla hareket edilerek İstanbul Barosu tarafından belirlenen asgari ücret üzerinden hesaplama yapılarak maddi tazminatın fazla tayini,
2- Davacı tarafça dava dilekçesinde hükmolunacak tazminatlara gözaltı tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebinde bulunulması karşısında, davacının 23.05.2006 - 25.12.2006 tarihleri arasında 216 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, 14.02.2013 - 13.07.2015 tarihleri arasında 879 gün hükümlü olduğu dikkate alındığında, her bir dönem için ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat miktarları belirlenip, belirlenen her bir tazminat miktarına ilişkin olduğu tarihten itibaren faiz işletilmemesi,
3- Tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında beraat etmiş olması nedeniyle davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmolunması gerektiği, maktu vekalet ücretini aşan ve serbest meslek makbuzu ile ispatlanan kısmın ise davacı ile avukatı arasındaki hukuki ilişkiye dayandığı, bu nedenle koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında zarar kapsamında değerlendirilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 18.04.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.