Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8616
Karar No: 2021/9819
Karar Tarihi: 07.07.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/8616 Esas 2021/9819 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/8616 E.  ,  2021/9819 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... 1. İş Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili müvekkilinin, 09/04/2005- 28/07/2015 tarihleri arasında ... Sebze Meyve Komisyoncuları Halindeki davalılar nezdinde çalıştığı sürelerin ve sigorta başlangıç tarihinin 09/04/2005 olduğunun tespitini, bu süreler içinde yatırılmayan primlerin yatırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalılar vekili cevap dilekçesinde, davacının işe başladığını iddia ettiği tarihte 14 yaşında olduğunu, 14 yaşındaki çocuk yaşta birisinin çalıştığını iddia etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, muhtemelen 2011 yılında askere giderek 12 ay askerlik yaptığını, askerlik süresinde dahi çalıştığını iddia etmesinin kötü niyetini ortaya koyduğunu, davacının çalıştığını iddia ettiği adreste davalı işyerlerinin hiçbir zaman bir işyeri kaydı açılmadığını ve hiçbir zaman işçi çalıştırmadığını, 10 yıl gibi uzun bir süre sigortasız çalıştığı iddiasının hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceğini, müvekkili ..."nın, ... Toptancı Sebze Halinde kendi adına tahsisli 99. işyerinde 2003 yılından günümüze kadar komisyonculuk faaliyetini yürüttüğünü, bu faaliyetin 2003 yılından 2011 yılına kadar adi ortaklık şeklinde sonrasında da kendi adına devam ettiğini, 5957 Sebze Ve Meyveler İle Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 5/3 maddesi gereğince ürün satın alması ve davacının iddia ettiği paketleme işini yapması ve bu amaçla işçi çalıştırmasının yasal olarak mümkün olmadığını, ... Büyükşehir Belediyesinden kiralanan yerlerin alım-satım işi yapılmayan (yasaklanan) ve dolayısıyla paketleme işinin yapılmadığı, sadece depo ve ardiye olarak kullanılan bir yer olduğunu, müvekkil şirketin 21.11.2013 tarihinde 646 nolu ardiyeyi kiralamış olduğunu, bu tarihten itibaren ..."da faaliyet gösterdiğini, her ne kadar kiralanan ardiyede müvekkili şirket açısından paketleme işine müsaade edilmekte ise de müvekkili şirketçe paketleme işinin hiçbir zaman yapılmadığını, bu yönde işçi de çalıştırılmadığı için de işyeri kaydı açılmadığını, ardiyenin paketlemesi yapılmış halde satın alınan ürünlerin depolanması amacıyla kullanıldığını, davacının çalıştığını iddia ettiği 2005 yılından 2014 yılına kadar müvekkili şirketin kiralanmış bir ardiyesinin bulunmadığını, davacının hiçbir zaman müvekkil şirkette işçi işveren ilişkisi içerisinde çalışmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
    Feri müdahil vekili cevap dilekçesinde, Kurum kayıtlarında davalı işyerlerine ait işyeri dosyalarında davacıya ait herhangi bir belgeye rastlanılmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    "-Davanın reddine" karar verilmiştir.
    B-BAM KARARI
    "1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine" karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili, eksik araştırmaya dayalı kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    1) Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. (5510 sayılı Kanun’un m. 86/9.) maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
    Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
    6100 sayılı HMK m. 119/1-e gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, m. 194 gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
    Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
    Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
    HMK m. 31 gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, m. 31 ve 119/1-e gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
    Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
    Taraf tanıklarının sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
    Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde, davanın somutlaştırılması yükümlülüğü çerçevesinde eksik araştırma ile hüküm kurulduğu anlaşılmakla, Mahkemece, bu çerçevede ve davacı/davalı tanıklarının, davacının sebze meyve toplama ve hamaliye işlerinde çalıştığı, belli bir işverene bağlı olarak çalışmadığı, kimin işi olursa onun yanına gittiği şeklindeki beyanları, paketleme ve kantarcılık işleri yapan ve kamu tanığı olarak dinlenen kişilerin de davacıyı tanımadıkları yönünde beyanda bulunmaları karşısında davacıya, yıllar itibariyle yaptığı işler sorulmalı, paketleme, sebze meyve toplama ya da hamaliye işlerinden hangisini veya hangilerini yaptığı, 21.02.2011-23.05.2012 tarihleri arasında askere gitmiş olması karşısında çalışmasına ara verip vermediği, sürekli bir çalışmanın olup olmadığı, kimlerle çalıştığı, işyerinde başka çalışan olup olmadığı sorulmalı, davacının isim bildirmesi halinde bildirdiği kişilerin tanık olarak beyanına başvurularak davacının işyerinde hangi tarihte hangi işleri yaptığı yıllar itibariyle sorulmak suretiyle tespit edilmelidir. Diğer taraftan, davalılar her ne kadar iş yerinde paketleme yapılmadığını iddia etmişler ise de celbedilen 26.03.2013, 16.07.2013 ve 31.08.2015 tarihli irsaliye faturalarında ambalaj kağıdı, ambalaj lastiği, bant makinesi vs. alınmış olması karşısında paketleme işinin fiilen mümkün olup olmadığı değerlendirilmeli, iş yerinde ne tür işler yapıldığı tespit edilmeli, davacının yargılama aşamasında ileri sürdüğü ve 03.06.2012 tarihinde meydana gelen kız kaçırma olayı nedeniyle dava dışı İbrahim Oğraş"ın yargılandığı ... 13. Asliye Ceza Mahkemesi"nin E.2012/773 sayılı dosyası kapsamında İbrahim"in kendi ifadesinde 665 nolu ardiyede çalıştığı yönünde beyanda bulunması karşısında tanık olarak dinlenmesi ve davacının çalışıp çalışmadığı, çalışmasını biliyorsa hangi tarihler arasında ne iş yaptığı hakkında bilgi ve görgüsüne başvurulmalı, celbedilen bordro kayıtlarında adı geçen Arzu Hoca adlı çalışan bordro tanığı olarak dinlenmeli, komşu iş yeri tanıkları da dinlenmek suretiyle toplanan tüm kanıtlar değerlendirildikten sonra uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 07/07/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi