16. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/3896 Karar No: 2013/4463 Karar Tarihi: 26.04.2013
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/3896 Esas 2013/4463 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2013/3896 E. , 2013/4463 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında Macarlar Köyü çalışma alanında bulunan 155 ada 67 parsel sayılı 7.022,27 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, miras yoluyla gelen hak, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı miras yoluyla gelen hakka, paylaşmaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapunun iptali ile kendi adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, paylaşım neticesinde taşınmazın kendisine isabet ettiğini iddia etmektedir. Davalı ise taşınmazın paylaşma sonucu kendisine kaldığını ve 27.12.2012 tarihli son celsedeki imzasız beyanında davacının taşınmazı kendisi adına kullandığını belirtmiştir. Mahkemece, davacının davasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Şu halde, taraflar arasında çekişmeli taşınmazın ortak miras bırakanları ..."tan kaldığı ve murisin 10.09.1975 yılında vefatından sonra taksim yapıldığı hususunda çekişme bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, taşınmazın taraflardan hangisine kaldığı ve kadastro tespit tarihine kadar kimin tarafından kullanıldığı noktasındadır. Ancak 12.06.2012 tarihli keşifte dinlenen davacı tanıkları taşınmazı davacı adına sürdüklerini, tutanak bilirkişileri ise taşınmazın taraflardan hangisine kaldığını bilmediklerini beyan etmeleri nedeniyle, anlatımlar uyuşmazlığın çözümüne, yapılan araştırma ve inceleme de hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, HMK"nun 31. maddesinde düzenlenen hakimin ihtilafı aydınlatma görevi de gözetilerek mahkemece taraflardan yeni tanık göstermeleri istenmeli, taşınmaz başında yerel bilirkişi ve taraf tanıkları hazır olduğu halde yeniden keşif yapılarak, yerel bilirkişiler ve tanıklardan taksimin yapıldığı 1976 yılından tespitin yapıldığı 2001 yılına kadar taşınmazın kimin zilyetliğinde olduğu, sürdürülen zilyetliğin malik sıfatıyla mı yoksa fer"i zilyetlik niteliğinde mi olduğu hususlarında somut olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacının belirtilen tarihler arasında malik sıfatıyla zilyet olduğunun saptanması halinde taşınmazın davacı adına tescili, aksi halde davanın reddi gerekeceği hususu düşünülmelidir. Mahkemece, bu hususlar gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz, davacı ..."un temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, 26.04.2013 gününde oy birliği ile karar verildi.