16. Ceza Dairesi Esas No: 2020/820 Karar No: 2020/3128 Karar Tarihi: 25.06.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/820 Esas 2020/3128 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum edilmiştir. İlk derece mahkemesinin verdiği hüküm bozulduktan sonra yapılan yargılama sonucu, sanık ve savunmasının ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmediği gerekçesiyle temyiz davası reddedilmiştir. Hükümde, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9 ve 63. maddelerine atıfta bulunulmuştur. Bu maddeler silahlı terör örgütüne üye olma suçunu ve cezalarını düzenlemektedir.
16. Ceza Dairesi 2020/820 E. , 2020/3128 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
İlk Derece Mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık ve müdafilerinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Dosyada mevcut diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın ... kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ... tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır. Bozma üzerine yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.